|
|
 |
| |
|
|
Dilimizde tüy bitti beyler
Oyunu kuralına göre oynayın diye Efes Pilsen'i uyardık yıllardır. "Roma'da Romalı gibi davran" özdeyişi işin raconunu en iyi açıklar. Eğer basketbolun zirvesini kovalamaya soyunmuşsan, takımının oyuncu kurgusuna yatırım yapmış, Avrupa'da ses getirecek bir ekip oluşturmuşsan, kenar yönetimini de Avrupa Şampiyonu olabilecek formata sokacaksın. FİBA ile Suproleague yönetimi Yugoslav ve türevlerinde. Peki şampiyonlukları kim kazanıyor? Tanyevic, Obradovic...vic..vic. 44 yıllık Avrupa liglerinde bu ekolün yaşanmışlıkları var. Şampiyonluk onların pazarı olmuş adeta. Her köşe başını tutmuşlar, hakemleri tayin edenler onlar, lig statüsünü belirleyenler onlar. Yunanlı bizden daha mı az milliyetçi? Neden ligleri Yugoslav koçtan geçilmiyor? Derin basketbol devletinin bu uç adamlarının engin basketbol deneyim ve karizmalarının yanı sıra, sıradan olmayan farklı kazandırıcı (!) meziyetleri var. Kurtlar sofrasına "yoklukta" Abdurrahman Çelebi Oktay Mahmudi ile oturursan, en az zararın doymadan kalkmak olur. Obradovic, kalibresi ve oyunun bütününe yansıttığı ağırlığıyla kaderini belirledi Efes'in. Pana koçu tüm maçı nakış gibi işlerken, Efes maçın dörtte üçünde bölgesel savunma yapıp, şaşkın gözlerle Pana'nın şut kaçırmasını bekledi. 13 ve 15 sayılık farklarla ilk yarıda maçı bitirdi Pana aslında. Rebraca'nın uzun süre 4 faullü kenarda oturmasına, Mula'nın elinden geleni yapmasına rağmen, temposunu bulamayan, basketbol adına ortaya varlık koyamayan, İstanbul dışında kötü oynama alışkanlığı değişmeyen Efes'in bu yıl da kupaya soluğu yetmedi..Yine aç kalktık sofradan...
İTÜ büyük geliyor
Basketbolun beşiği İTÜ, 1. Lig'e çıkma hakkını kazandı ve bu kez kalıcı olmaya büyük adımlarla geliyor. Bunu, ikinci dönem seçilen başarılı rektör Prof. Dr.Gülsün Sağlamer'in parıldayan gözlerinden okudum. Üniversite-kulüp el ele verildiği takdirde neler yapılabileceğini yakın geçmişte ODTÜ örneğinde yaşamıştık. Bir zamanların yenilmez armadası İTÜ arkasına onbinleri aldığında basketbolumuz ve üniversitelerimiz için özlediğimiz günlere hızla döneriz, salonlar pırıl pırıl gençlerle dolar.
HAFTANIN SORUSU
Ünlü Pat Riley gibi "Bu takımın patronu olsam, kendimi kovardım" deme konumunda olup da susmayı seçen kaç tane koçumuz vardır?
|
|
|
|
Magazin
