kapat
13.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 

30 gün daha dayanamam


Kendimizi hazırlamıştık. Şimdi 30 gün daha aynı cehennem hayatını yaşamak zorunda kalacağız. 168 kişiyi öldüren birini nasıl affedebilirsiniz? Evet o benim oğlum, ama korkunç bir şey yaptı. Birkaç gün sonra idam edilecek birine nasıl 'Mutlu yıllar, doğum günün kutlu olsun' diyebilirim?
Oklahoma Bombacısı Timothy McVeigh'in idamı ertelendi. 1995'te Oklahoma kentinde Federal bir binayı havaya uçurarak 168 kişinin ölümüne neden olan McVeigh'in 16 Mayıs'ta zehirli iğneyle öldürülmesi planlanmıştı. Ancak, Federal Soruşturma Bürosu FBI'ın "depoda unuttuğu" bazı belgeleri mahkemeye vermediğinin ortaya çıkması işleri karıştırdı. Adalet Bakanı John Ashcroft, infazın 11 Haziran'a kadar ertelendiğini açıkladı. Bu gelişmeler Amerikan halkında şaşkınlık ve üzüntü yarattı. Fakat asıl üzüntüyü, eylemin "gizli kurbanı" olarak nitelenen, Oklamoha Bombacısı'nın babası Bill McVeigh yaşadı.

Dünyaca ünlü New York Times gazetesi, basından kaçan 61 yaşındaki Bill McVeigh'i New York eyaletinin Lock Port kentinde bularak konuştu. Baba McVeigh idamın ertelenmesini şu sözlerle değerlendirdi: Oğlum da ben de kendimizi idama hazırlamıştık. Şimdi son 1 aydır çektiklerimiz baştan başlayacak. 30 gün daha cehennem hayatı yaşayacağız. Keşke her şey 16 Mayıs'ta bitseydi. Çünkü 30 gün daha dayanacak gücüm kalmadı...

Timothy McVeigh'in avukatları da idam gününü bekleyen McVeigh'in erteleme haberiyle birlikte bunalıma girdiğini belirtiyorlar. Kendisini ölüme hazırlayan McVeigh'in aynı şeyleri yeniden yaşamaktan korktuğu söyleniyor.

Oklahoma Bombacısı, kendisiyle daha önce yapılan söyleşilerde pişman olmadığını ve ölenler için üzülmediğini defalarca belirtmişti. Baba-oğulun 10 Nisan'da gerçekleşen son görüşmesinde de McVeigh şunları söylemişti: Baba, bu konuda yalan söylemeyeceğim. İnsanlara üzgün olduğumu söylersem yalan söylemiş olurum...

Oysa Bill McVeigh ölenler için belki de kurbanların yakınlarından daha çok üzülüyor. Gazeteleri, televizyonu her açışında, oğluyla ilgili haberleri her okuyuşunda ölenleri ve yakınlarını hatırlayarak acı duyuyor. Ordudan emekli olan ve her sabah bahçesine Amerikan bayrağı çekecek kadar vatansever olan Bill McVeigh, gerçekleştirdiği eylem yüzünden oğlunu affedemiyor. "168 kişiyi öldüren birini nasıl affedebilirsiniz? Edemezsiniz. Evet o benim oğlum, ama korkunç bir şey yaptı. Onu affedemiyorum" diyor. İdam cezasına karşı olmasına rağmen oğlunun idam edilmesi gerektiğini düşünüyor.

Fakat her baba gibi oğlunun ölüme gitmesini çaresizlik içinde seyretmenin sıkıntısını yaşıyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde 33 yaşına basan oğluna tebrik kartı göndermek bile büyük acı veriyor. "Uygun bir kart bulabilmek için günlerce dolaştım" diyen Bill McVeigh, idam mahkumu bir kişinin babası olmanın zorluğunu şu sözlerle anlatıyor: Birkaç gün sonra ölecek birine nasıl 'mutlu yıllar, doğum günün kutlu olsun' diyebilirim. Üzerinde hiçbir şey yazmayan sade bir kart bulana kadar dolaştım. Gönderdiğim kartın altında sadece, 'Sevgiler, baban' yazabildim...

Ertelemeyle birlikte oğlunu bir kez daha görebilme şansı doğan Bill McVeigh, "Eğer o da isterse olur elbette" diyor. Ama infaza katılmayacağını tekrarlıyor. "O gelmemi istemedi. Ben de onun isteğine saygı duyduğum için gitmiyorum"

Oklahoma'daki patlamada 23 yaşındaki kızı Julie Marie'yi kaybeden Bud Welch adlı kişi de Bill McVeigh'le görüşmesinin ardından aynı şeyleri söylüyor. İdam cezasına karşı bütün ülkeyi dolaşarak konuşmalar yapan Welch, New York'a gelişinde Bill Veigh'i görmek istemiş. McVeigh'in bir arkadaşı olan Liz McDermott aracılığıyla görüşme ayarlanmış. Görüşmeden önce her ikisi de gerginmiş. Ancak karşılaştıkları an iki baba da birbirinin hissettiklerini anlayabilmiş. "Bill McVeigh'in 'Üzgünüm' sözleriyle başlayan görüşmeden yaşlı gözlerle ayrılan Welch, "Ona kızmak mümkün değil. O bizden daha büyük acılar çekiyor. Asıl büyük kurban o" diye düşünmeye başlamış.

HERKES KENDİSİNİ 16 MAYIS'A HAZIRLAMIŞTI
İdamın ertelenmesi, infazın gerçekleşeceği Terre Haute kentindeki herkesin planlarını allak bullak etti. Kent aylar öncesinden idama hazırlanmıştı. 16 Mayıs günü okullar ve resmi daireler tatil edilmiş, 124 kişilik polis gücü 24 saat mesai için bütün hazırlıkları tamamlamıştı. FBI'dan ve çeşitli kurumlardan toplam 850 güvenlik görevlisi kente sevk edilmişti. İdamı izlemek için akredite olan 1400 gazeteci yer kapma yarışına girmişti. Medya kuruluşları için ilave telefon ve elektrik hatları döşenmişti. Kentteki ve çevresindeki 57 bin otel ve motel odası haftalar öncesinden rezerve edilmişti.

İdama 5 gün kala gelen erteleme kararı hem bütün planları alt üst etti, hem de kent halkını büyük maddi zarara uğrattı. Belediyenin büyük paralar harcayarak yaptığı bütün hazırlıklar boşa gitti.

REZERVASYONLAR İPTAL
1600 otel rezervasyonu, kararın açıklanmasından sonraki 1 saat içerisinde iptal edildi. Kalanların da bu akşama kadar tamamen iptal edilmesi bekleniyor. Kent yönetiminin tatil edilen okul ve resmi dairelerin yeniden açılıp açılmayacağı konusunda acilen karar vermesi gerekiyor. Bir diğer şikayetçi kesim de idamı kapalı devre televizyon sisteminden canlı olarak izlemeye hazırlanan kurban yakınları. Erteleme kararıyla büyük şaşkınlık yaşayan kurban yakınları, bunun kendilerine yapılan bir haksızlık olduğunu söylüyorlar.

Onlarca kişi boşu boşuna mı öldü?
McVeigh davasına ait belgeleri FBI'ın mahkemeye vermeyi unutulduğunun ortaya çıkması, Amerikan adalet sistemini ve idam cezasını yeniden tartışmaya açtı. İdam karşıtları, McVeigh davasında yaşananların yeni bir şey olmadığını söylediler. Ölüm Cezasına Karşı Vatandaşlar Birliği adlı örgütün yöneticisi Abe Bonowitz, "Böyle bir beceriksizliğin herkesin gözünün üzerinde olduğu bir davada bile yaşanması, onlarca kişinin sistemin beceriksizliği yüzünden boşu boşuna ölüme gittiğini gösterir" diyerek tepki gösterdi. McVeigh'in avukatı Rob Nich da olanlardan sonra bütün ülkede idam cezalarının durdurulması gerektiğini savundu. Nich, "Son 3 günde yaşananlar, devletin idam cezasını adil bir şekilde uygulayamadığını gösteriyor" diye konuştu.

FBI kanıtları bilerek örtbas etti
FBI'ın unutkanlığının ardından bombalama eylemi hakkında tekrar çeşitli komplo teorileri üretilmeye başlandı. İddialara göre bu belgeler FBI'ın beceriksizliğini örtbas itmek için bilerek saklanmıştı. FBI, 1995'teki eylemin gerçekleşeceğini önceden haber almıştı. Ancak operasyon başarısız olunca eylem engellenemedi ve 168 kişi hayatını kaybetti. O.J. Simpson davasındaki hataları yüzünden prestiji sarsılan FBI, bir darbe daha yememek için suçu McVeigh'in üzerine yıkarak alelacele davayı kapattı. McVeigh'in eylemi yalnız gerçekleştirmediğini, olayın ardında başka örgütlerin olduğunu bu nedenle görmezden geldi. Yeni ortaya çıkan belgeler, FBI'ın olayı örtbas ettiğini kanıtlayacak. McVeigh'in ardındaki isimler hakkında iddialar ise çeşitli: Kimilerine göre Irak diktatörü Saddam Hüseyin, kimilerine göre ise ırkçı Aryan Birliği örgütü.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır