Hükümet gitti geldi
MHP lideri, Derviş'in liderlerden habersiz olarak IMF'ye taahhütte bulunmasına sert çıktı, "Hükümet böyle yürümez" diyerek zirveyi terk etti. Derviş de resti çekti: Bu iş burada biter!
IMF Dünya Bankası'ndan gelecek dış yardımın en önemli iki koşulu olan Telekom ve Bankalar Yasası'nda tam uzlaşma sağlandığı anda yeni bir kriz çıktı. IMF'nin her iki yasada da yer almasını istediği hükümler, koalisyonda ipleri kopma noktasına getirdi ve hükümet adeta gitti geldi.
Kriz, geçen Cumartesi gün boyu süren toplantıda ele alınmış ve daha sonra "Anlaştık" şeklinde açıklama yapılmıştı. Ancak, Telekom tasarısı üzerindeki görüş ayrılıkları giderilemedi. Çarşamba akşamı yapılan liderler zirvesinde uzlaşma sağlandığı halde, bulunan ara formüllerin IMF tarafından kabul görmemesi yüzünden kriz yeniden alevlendi. Telekom krizine Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmekte olan Bankalar Tasarısı'yla ilgili "binde 5'lik prim krizi" de eklenince Perşembe günü Başbakanlık'ta yoğun ve gergin bir trafik yaşandı. Derviş, Meclis'teki komisyon toplantısından çıkıp saat 16.45'de Başbakanlığa geldi ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile görüştü. Görüşmenin bir bölümüne ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz da katıldı. Derviş daha sonra Başbakan Ecevit'le başbaşa bir görüşme yaptı. Bu trafiğin ardından saat 19.30'da Özkan ve Derviş'in de katıldığı liderler zirvesi başladı.
BÜYÜK SUÇLAMA
İpleri kopma noktasına getiren kritik zirve toplantısında yaşananların öyküsü şöyle:
Bir önceki gün uzlaşma ile sonuçlanan zirve toplantısında Bahçeli ve Derviş arasında sert bir tartışma yaşanmıştı. MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Derviş'i hükümet ve liderlerin bilgisi dışında uluslar arası kuruluşlara sözler vermekle suçlamış, "Türkiye'nin oturmuş bir devlet geleneği var. Devlet adabına dikkat etmek gerekiyor. Yurt dışında bazı sözler verip Türkiye'de aciliyetle uygulamaya konulmasını istemeniz bazı sıkıntılar yaratıyor" diye çıkışmıştı. İşte kritik zirve toplantısı, bu tartışmanın gölgesinde başladı. Derviş, toplantının başında IMF'nin Meclis'e sevkedilen Türk Telekom Yasa Tasarısı'na itiraz ettiğini söyledi ve "IMF daha önce söz verildiği gibi taahhütlerin yerine getirilmesini istiyor" dedi. Derviş, IMF'nin itirazlarını tek tek sıraladıktan sonra "IMF bu tasarıyı kabul etmiyor" dedi. Bahçeli ise bu sözlere tepki göstererek, "Bu nasıl olur, tasarı Meclis'e sevkedilmeden önce IMF ile görüşme yaptınız, o zaman kabul edilmişti" dedi.
Yılmaz da, Bahçeli'ye destek verdi. Ancak Derviş, IMF'ye verilen niyet mektubunun bağlayıcı olduğunu belirterek, "Orada Türk Telekom'un yüzde 99'unun özelleştirileceği ve yetkinin tamemen Telekomünikasyon Kurumu'nda olacağı yeralıyor" dedi. IMF'nin istediği doğrultuda Meclis'e gönderilen yasa tasarısı üzerinde verilecek önergelerle değişiklik yapılabileceğini de kaydeden Derviş, ayrıca IMF'nin Telekom yönetimi ile Telekomünikasyon Kurulu'nun siyasetten arındırılmasını istediğini, her iki kurumda da yönetim değişikliği gerektiğini anlattı.
DERVİŞ'İN MEKTUBU LİDERLERDEN HABERSİZ
Bahçeli, Derviş'in bu sözleri üzerine "Siz Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanısınız. IMF'yi ikna etmeniz gerekir. Ama siz, IMF adına bizi ikna etmeye uğraşıyorsunuz" diye tepki gösterdi. Bahçeli "Liderlerin imzasını taşıyan mektup bir iyi niyet mektubudur. Telekom konusunda herhangi bir taahhütte bulunmadık" diyerek, IMF'ye gönderilen mektupların getirilmesini istedi. Liderlerin imzasını taşıyan taahhütnamenin yanısıra Derviş'le Merkez Bankası Başkanı'nın imzasını taşıyan 16 sayfalık Niyet Mektubu da getirtildi. Bahçeli, niyet mektubunda yer alan Telekom'un özelleştirilmesiyle ilgili taahhütlerden haberdar olmadığını belirterek liderlere "Sizin haberiniz var mı?" diye sordu. Yılmaz bilgisi olmadığını söyledi. Başbakan Ecevit de aynı şeyi söyleyince Bahçeli sert bir üslupla "Bu yaptığınız devlet geleneğiyle bağdaşmayacak bir durum. Hükümette işler böyle yürümez" dedi. Bahçeli bu sözlerin ardından ayağa kalktı ve "Ben sabaha kadar düşünmek istiyorum" diyerek toplantıdan çıkıp, makam odasına geçti. Bahçeli'nin çıkışının ardından toplantı odasında bir süre suskunluk yaşandı. Ecevit, yeni bir çalışma yapılması için toplantıya ara verilmesini istedi ve Bahçeli'nin odasına giderek toplantıya devam edilmesi için ikna etmeye çalıştı. Ancak Bahçeli toplantıya devam etmek istemedi. Derviş'in "sınırını aşarak dördüncü ortak gibi davrandığını" söyleyen Bahçeli, "Efendim, izin verirseniz arkadaşlarımla görüşmek istiyorum" diyip Başbakanlık'tan ayrıldı.
DERVİŞ DE REST ÇEKTİ: BU İŞ BURADA BİTER
Ecevit, bunun üzerine toplantıyı sona erdirdi, Derviş ve Özkan ise bir süre daha görüşmeyi sürdürdüler. Derviş, "Tasarıda gerekli düzenlemeler yer almazsa para alamayız. Bu iş burada biter. Türkiye, dış yardım alamazsa üçüncü bir kriz patlak verir. Ekonomi böyle bir krizi kaldıramaz. Niyet mektubundaki taahhütler bağlayıcıdır" dedi. Saat 20.40'da Başbakanlık'tan ayrılan Bahçeli'den yirmi dakika sonra Derviş, hemen ardından da Ecevit Başbakanlık'tan ayrıldı.
MHP'DE "IMF ISRARI DOĞRU MU" ŞÜPHESİ
MHP Genel Merkezi'ne geçen Bahçeli, önce bakanlarını, saat 02.00'de de Başkanlık Divanı üyelerini toplantıya çağırdı. 04.30'a kadar süren Başkanlık Divanı toplantısında Bahçeli, olayları anlattı ve şunları söyledi: "Ek Niyet Mektubu'na liderlerin bilgisi dışında bazı eklemeler yapıldığını sonradan öğrendik. Hem Merkez Bankası Yasa Tasarısı'nda, hem de Bankacılık Yasa Tasarısı'nda aynı durum yaşandı. Türk Telekom konusunda da IMF'ye farklı taahhütlerde bulunulmuş. Liderler olarak bizim haberimiz yoktu. Sayın Derviş'in yetki sınırını aşan dördüncü ortak gibi hareket etmesi sıkıntı yarattı. Türk Telekom'un yönetiminin değiştirilmesini kabul etmemiz sözkonusu değil. IMF'nin dayatmasıyla kararımızı değiştirmemiz sözkonusu olamaz. Sayın Derviş, ilk günkü zirvede IMF'ye telefon edip, tasarının kabul edildiğini bildirmişken 'Yeniden konuştum, IMF'nin şartlarına uymuyor' demesi, 'Yetkinin Bakanlar Kurulu'nda olmasına karşı çıkıyorlar' ısrarı şüphe doğurmuştur. Acaba IMF'nin bu ısrarı doğru mu, tahkik etme imkanımız olmadı."
"KOALİSYONDAN ÇEKİLELİM" SESLERİ
Derviş'in Genelkurmay'la yaptığı temasın ardından özelleştirilecek hisseyi yüzde 99'dan yüzde 45'e indirdiğini kaydeden Bahçeli, "Tüm bunlar siyaseten acemi olduğunun delilidir" diye konuştu. MHP'li divan üyeleri de aynı sıkıntının Emlakbank'ın özelleştirilmesi konusunda yaşandığını dile getirerek, "Bu konuda da taviz vermemiz sıkıntı yaratır" görüşünü savundular. Bazı üyeler de Derviş'in blöf yaptığını öne sürerek, "Şimdi bu tavizi verirsek, yarın da IMF istiyor diye karşımıza başka konularda çıkabilir" iddiasında bulundular. Bazı kurmaylar ise hükümetten çekilmek gerektiğini savundular. Yapılan tartışmaların ardından Başkanlık Divanı hükümetten çekilme konusunda Bahçeli'ye yetki verdi.
ÖZKAN DEVREYE GİRDİ BAHÇELİ'Yİ İKNA ETTİ
Ecevit, sabah önce Bahçeli'yi odasında ziyaret ederek bir süre görüştü ve hükümetin bozulmaması gerektiğini söyledi, daha sonra da Hüsamettin Özkan'a krizin çözümü için görev verdi. Özkan önce Bahçeli ile sonra Derviş'le görüştü. Özkan ve Derviş'in 12.30'da başlayan görüşmesi iki saat sürdü. Bir bölümüne Mesut Yılmaz'ın da katıldığı toplantı sırasında Özkan birkaç kez Bahçeli ile konuştu ve bulunan ara formülle kriz büyük ölçüde aşıldı. Buna göre Telekom'da kamu payı yüzde 50'nin altına düşünceye kadar şirket ana sözleşmesinde yapılacak değişiklikleri Ulaştırma Bakanı'nın onayına bağlayan hüküm esnetildi. Birinci maddedeki "Şirket ana sözleşmesinde yapılacak değişiklikler Ulaştırma Bakanı tarafından onaylanır" hükmünün çıkarılması ve "Ulaştırma Bakanı'nın görüşü alınarak yapılır" hükmünün konulması benimsendi. Bu değişiklikle ilgili önerge de Meclis'e gönderildi.
ECEVİT: YENİDEN DEĞERLENDİRİRİZ
Sıkıntılı gecenin ardından ilk açıklama dün Başbakan Ecevit'ten geldi. Ecevit, saat 12.00'de Özürlüler Haftası nedeniyle heyet kabulünde, gazetecilerin "IMF ve Dünya Bankası tarafından yapılan yardımlar konusunda Türkiye'ye bazı dayatmalar" olduğu yönündeki iddiaların hatırlatması üzerine şu açıklamayı yaptı: "Bazı uluslararası kuruluşlardan yardım isterken onların da beklentilerinin bulunduğunu göz önünde tutmak gerekir. IMF'nin yardımına gereksinme duyan her ülke, bazı koşullarla karşılaşabilir. Bazı makul ölçüler içinde beklentileri karşılamaya çalışıyoruz. Türkiye'nin destek gereksinimini karşılamak üzere gerek Dünya Bankası, gerek IMF büyük çaba göstermişlerdir. Buna teşekkür etmek gerekir. ABD Başkanı Bush kamuoyuna açıkladığımız mektuplarda belirtildiği gibi Türkiye'ye büyük destek sağlamıştır. Bunları kabul etmenin onur kırıcı bir tarafı yoktur. İçimize sindiremediğimiz birtakım koşullar olursa onu da yeniden değerlendiririz..."
YENİ KRİZ TELEKOM YÖNETİMİNDE
Krizin şimdilik bu şekilde aşılmasıyla herkes derin bir soluk alırken, gerginlik sürüyor. IMF'nin kamu bankalarında olduğu gibi Telekom'da da her türlü siyasi etkiden arındırılmış yönetim oluşturulması talebine karşı çıkan MHP, Derviş'in bu talepten vazgeçmesini istiyor. Derviş ise, Telekom yönetiminin siyasetten arındırılması gerektiğinde ısrar ediyor.
Nevin BİLGİN-Okan MÜDERRİSOĞLU
|