Win-Türkçe
ASCII

BİLGİSAYAR ARIZASI
Duruşma sırasında bilgisayar sisteminde bir arıza oldu. Bu nedenle duruşmaya 45 dakika ara verildi. Arızanın giderilmesinden sonra tutuksuz sanıkların ifadelerinin alınmasına devam edildi. Savcı, Korkmaz Yiğit ile 2 kardeşinin de aralarında bulunduğu 5 sanığın tutukluluk halinin devamını istedi. Mahkeme, karar için duruşmaya ara verdi. Ardından, kararını açıklayan mahkeme, Korkmaz Yiğit ve diğer tutuklu sanıkları tahliye etti.

'245 gündür tutukluyum'
Korkmaz Yiğit, "Bugün zor bir savunma yapacağım" diyerek sözlerine başladı. Bank Ekspres'in, "sıkıntıya düştüğü için 1 milyar liraya satın aldığı bir banka olduğunu" ifade eden Yiğit, kendisinin ve aile efradının niye tutuklu olduğunu anlayamadığını belirterek, "Bankanın içini boşaltmadık, hortumlamadık. Biz, o kategorideki banka değildik"diye konuştu.

Eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in, 27 Ekim 1998'de, Meclis Araştırma Komisyonu'ndaki bir toplantı sonunda "Devletin menfaatleri için Korkmaz Yiğit'in tutuklanmasına karar verdik" dediğini öne süren Yiğit, "Güneş Taner, hangi hakla mahkemeye çıkarılmadan tutuklanmama karar veriyor" dedi.

ÖDEME PLANI ÖNERDİM
Beyoğlu Adliyesi'nde yargılanırken yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasından 2 saat sonra, dönemin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'ın mahkemeyi arayarak tekrar çıkış yasağı istediğini iddia eden Yiğit, siyasilerin yargıya müdahalede bulunduğunu öne sürdü. 1998'de Bank Ekspres için ödeme planı gönderdiğini, 2 yıl vadeyle ne isteniyorsa yapmaya hazır olduğunu anlatan Yiğit, "Teklif verirken, 4 klasör dolusu 3 milyar dolarlık mal varlığımı gönderdim. Mal varlığım bloke edildi ve teklifim dikkate alınmadı" dedi. Şahsi kredilerin vaktinde ödenmiş, yurtdışı kredilerin de bankacılık kurallarına uygun olduğunu söyleyen Yiğit, "back to back" kredi sisteminin çok yaygın olduğunu savundu. Yüzde 98'i kendisinin bankayı dolandırmasının mümkün olmadığını, 245 gündür tutuklu olduğunu anlatan Yiğit, "Her ailede olması gereken dayanışma, nasıl suç oldu bilemiyorum" diyerek tahliyesini istedi.

3 yıldır davadan davaya koşuyor
Korkmaz Yiğit, Türkbank'ın sahibi olduktan kısa süre sonra skandal patlak verdi. Alaaddin Çakıcı'nın çeşitli işadamlarına Türkbank İhalesi'ne girmemesi için tehdit ettiği iddiaları gündeme geldi. Bunun üzerine Yiğit, bir kaset doldurarak bu kaseti sahibi olduğu televizyon kanalında yayınladı. Kasette, duygusal bir ses tonuyla konuşan Korkmaz Yiğit, "Ben de tehdit aldım, beni niye korumadınız?Niçin ihaleyi iptal ettirmediniz?" sorularını yöneltti. Kaset yayınlanınca borsa düştü, ortalık karıştı. 13 Kasım 1998'de gözaltına alınan Yiğit, birkaç gün içinde "Türkbank ihalesine fesat karıştırmak" suçundan tutuklandı. Yiğit hakkındaki dava sağnağı da başladı:

* Yiğit'e ilk dava 10 Aralık 1998'de Beyoğlu 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nden geldi. İddiaya göre eski sahibi olduğu, TMSF'nin de el koyduğu Bank Ekspres'ten 350 milyon dolarlık usulsüz kredi vermişti ve 6 yıla kadar hapsi isteniyordu.

* Ardından İstanbul DGM; Korkmaz Yiğit'in de aralarında bulunduğu 9 sanık hakkında "Türkbank'ın resmi ihalesine fesat karıştırmak", "cürüm işlemek amacıyla oluşturulan silahlı çeteye üye olmak" ve "çeteye bilerek yardım etmek" suçlarından 6 yıl hapis istemiyle dava açtı. Yiğit, bu dava nedeniyle, 158 gün boyunca cezaevinde kaldı.

* Tutuklu bulunduğu Kırklareli Cezaevi'nin müdürü Mustafa Bakdemir'e rüşvet verdiği iddia edilen Yiğit'e rüşvet vermekten 12 yıl hapsi istemle dava açıldı.

* İstanbul 6 No'lu DGM'deki Türkbank Davası'nda 15 Şubat 1999'da tahliye kararı verilen Yiğit; 3 Mart 1999'da da Beyoğlu 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Bank Ekspress davasından 3 milyar kefalet karşılığında tahliye oldu.

* Ancak Yiğit 6 Ocak 2001'de ilk bankası Bank Ekspres'i 384 milyon dolar zarara uğrattığı gerekçesiyle yeniden tutuklandı. İkinci cezaevi randevusu da dün sona erdi.

Bankayı aldıktan sonra hayatım allak bullak oldu
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kurulduğunda, başına Zekeriya Temizel'in getirildiğini kaydeden Korkmaz Yiğit, kendilerine tahakkuk eden riski değerlendirmek üzere görüşme talep ettiklerini, ancak kendilerinden yazılı teklif hazırlamalarının istendiğini söyledi. İstek üzerine süratle bu yazılı teklifi hazırladıklarını, ancak yine de cevap alamadıklarını öne süren Yiğit, şöyle konuştu:

"Borcu ödemek için yaptığım tüm mücadeleler sonuçsuz kaldı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu el koyduğu halde, hiçbir işleme tabi tutulmadan varlığını devam ettiren bankalar var. Ben, 100 milyon doları bir teşekküle mi ödedim? Bu ne biçim bir teşekkül ki satın alınabiliyor. Bank Ekspres'i alana kadar zengin, varlıklı, kredibilitesi yüksek bir insandım. Aldıktan sonra hayatım allak bullak oldu."

Veli SARIBOĞA