Bu sütunda hemen her ay, ülkenin önemli ve ciddi araştırma kurumlarından ANAR'ın aylık gündem araştırmalarına değiniyoruz.
Siyasi gündem merkezli ve seçmen kimliği, yaş, cinsiyet gibi değişkenleri dikkate alan örneklemlerden hareketle yapılan kamuoyu araştırmaları, toplumu farklı kesimleri ve farklı çatışma merkezleriyle ele alan "değer" çalışmalarını ikame etmez şüphesiz. Ancak yaygın toplumsal kesimlerin belli bir zaman dilimi içinde ve belirli konulardaki hassasiyetlerini okumamıza yardımcı olur. Özellikle bu araştırmalar, ANAR'ın yaptığı gibi her ay, benzer bir örneklem üzerinden tekrarlanıyorsa, yani orta vadeli bir karşılaştırma imkânı veriyorsa, değişenleri ve daha az değişenleri saptamamıza zemin hazırlıyorsa ciddi anlamlar taşırlar.
Bir de, içinde yadığımız toplumsal, siyasal, düşünsel kaos hali dikkate alınırsa, diğer bir deyişle siyasetin ve düşüncenin sıfır noktasını soluduğumuz hatırlanırsa, aylık gündem araştırmalarını incelemek susamış birinin kana kana su içmesini andıran bir lezzet verebiliyor insana...
Gelelim, ANAR'ın nisan ayı gündem araştırmasına...
1. Siyasi açıdan tablo şöyle...
Seçmenin hükümete verdiği not, 10 üzerinden 2.2. Partilerin performansına verilen not ise, hükümete verilen nottan daha düşük (en yüksek yüzde 2 ile FP, en düşük yüzde 1.3 ile DSP). Seçmenin desteklediği partiye verdiği notlar içinde, en yüksek notu 7 ortalama ile MHP ve DYP alıyor. Diğer partilerin seçmenlerinin kendi partilerine verdikleri notlar vahim bir tabloya işaret ediyor: (FP için 6.3, DSP için 5.1, ANAP için 4.9).
Bu durum seçmenin oy davranışı eğilimlerine de yansıyor. Kararsız ve hiçbir partiyi desteklemeyen seçmen oranı yüzde 50 gibi oldukça yüksek bir seviyede seyrediyor ve bu konuda aylar içinde oluşan bir istikrar göze çarpıyor. Bu çerçevede en ciddi oy kaybına uğrayan parti DSP olarak karşımıza çıkıyor. Bugün seçim olsa sorusuna verilen yanıtlarda şubat, mart ve nisan ayı için çıkan oranlar şöyle:
FP: 9.4 (şubat), 9.9 (mart), 9. 2 (nisan)... DYP: 7.2 (şubat), 8.3 (mart), 8.3 (nisan)... MHP: 8.9 (şubat), 9.4 (mart), 6.3 (nisan)... ANAP: 4.1 (şubat), 6.0 (mart), 4.9 (nisan)... DSP: 4.9 (şubat), 5.3 (mart), 4.0 (nisan)
Bu rakamlar tüm partilerin krizden etkilendiklerini, ancak iktidar partilerinin etkilenme ötesinde örselendiklerini ortaya koyuyor. Başka bir deyişle muhalefet partileri son genel seçimde kendisine oy veren seçmenin desteğini az kayıpla korurken, iktidarın iki büyük ortağında seçmen koruma oranı yüzde 20'nin altına düşmüş görünüyor.
Siyasi açıdan karşımıza çıkan tabloyu tek cümleyle, "ülkenin değişmeden çok çözülmeye doğru hareket ettiği" şeklinde özetlemek pek yanlış olmaz...
Araştırmaya toplumsal açıdan bakıldığında karşımıza çıkan manzara da son derece sıkıntılı ve "genel depresyon hali"nin artarak devam ettiğini ortaya koyuyor:
Araştırmaya göre "yaşamından memnun olanlar"ın oranı şubat ayından mart ayına yüzde 26.8'dan 16.7'a düşmüş; "memnun olmayanlar"ın oranı ise aynı şekilde şubattan nisana 35.6'dan yüzde 43.8'e çıkmış.
Bu rakamlara karşın kamuoyunun bazı tespit ve beklentileri oldukça anlamlı...
Araştırma raporunu izleyelim:
"Özelleştirme genel olarak toplum tarafından önemli bir kabul görmektedir. Karşı çıkanların gerekçeleri arasında yolsuzluğa yol açması faktörü ön sırada gelmektedir. AB üyeliğini savunanların oranında bir artış eğilimi dikkat çekmektedir. Toplumun yüzde 80'den fazlası üyeliğe taraftardır. TBMM'nin, millet iradesini yeterince temsil edemediğini düşünenler toplumun ağırlıklı bir kesimini oluşturmaktadır. TBMM'nin toplumun iradesini temsil ettiğini düşünenler ise yüzde 13 dolayındadır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin silah alımında kısıntıya gidilmesinin kararlaştırıldığını duyurması, toplumun ağırlıklı bir kesimi tarafından olumlu karşılanmaktadır..."
İşte size ülkenin ahvali...
Magazin
