kapat
29.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Kimin çiftliği?

Devletin Turizm Bakanı Erkan Mumcu, devletin İstanbul Valisi Erol Çakır'ı herkesin gözü önünde azarlıyor... Hatta bununla da kalmıyor, alışık olduğumuz agresif tavrını takınıp, "Burası kimsenin babasının çiftliği değil... Yapamayan gider" diye gürlüyor...

Peki neden?

Herhalde Çakır'ın söylediği doğruları kabullenemiyor, içine sindiremiyor... Sonuçta devlet terbiyesinde mazur görülemez bir davranış sergiliyor...

Oysa Vali Çakır, "her konuda olduğu gibi turizmde de sorunların merkeziyetçi bir anlayış nedeniyle çözümlenemediğini" belirterek bir gerçeği dile getiriyor... Ankara'nın elinde tutmakta ısrar ettiği yetkileri dağıtması gerektiğine işaret etmek istiyor... Belki de "Bize izin ve yetki verin İstanbul'a gelen turist sayısını, elde edilen döviz miktarını artıralım" demek istiyor ki; Bakan Mumcu gürlüyor:

"Burası kimsenin babasının çiftliği değil..."

Sayın Bakan herhalde ülkeyi kendi çiftliği olarak görüyor... Belki de gazete arşivlerinde kalan;

"Türkiye Cumhuriyeti'ndeki 'Cumhuriyet' sözcüğü imajımızı sıfırlıyor.." "Üniversitelerin duyarlılığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ki ile aynı olamaz... Abartılmış duyarlılık bizi yobazlığa götürmemelidir.." "Türkiye'yi parlamento yerine derin devlet yönetiyor.." gibi istemeden de olsa kullandığı cümlelerden birini sarfediyor...

*
SON SÖZ: Türkiye'nin sorunlarının siyasilerin, bürokratların, işadamlarının, işçilerin, esnafın atışması ile değil düzeyli tartışması ile çözümleneceği artık bilinmeli... Ankara hala "Ben elimdeki yetkileri yerel yöneticilere, halka devretmem" diye direnirse, ayak diretirse ve zaman zaman da kalkıp İstanbul gibi bir kentin valisini herkesin içinde azarlayıp güç gösterisine girişirse bu ülke daha asırlarca patinaj yapar, yerinde sayar...

Fakirliğin ressamı aranıyor!
Abidin Dino mutluluğun resmini çizemedi ama Şükran Aydın, gönderdiği E-postada yoksulluğun resmine ihtiyacı olduğunu duyuruyor ve ekliyor: "Evet yanlış duymadınız; yoksulluğun resmine ihtiyacım var... Bakalım yoksulluğu hep beraber nasıl resmetmiş olacağız..."

Biz bu resmi çok iyi çizen ressamlar biliyoruz...

Halk fakirleşirken semiren... Devletin imkanlarını yandaşlarına ikram eden... Seçim zamanı geldi mi meydanlarda adaletli bölüşümden söz eden... 6 kere gidip, 7 kere gelen... "Ananızım" deyip anamızı belleyen... Ağır sanayiden söz edip ülkeyi ağır ağır mahveden... Bir gecede halkı yüzde 40 fakirleştiren öyle ressamlar var ki... O ressamların resimleri ülkenin sokakları... Şükran Aydın sokakları gezsin, eminim ki karşılaştığı her insanın yüzünde yalnız yoksulluğun değil, çaresizliğin, bezginliğin, itilmişliğin resmini görecek ve o resmi çizen ressamlara beddualar edecek...

Bize ne oldu?
Dünkü gazetelerin iç sayfalarında sıkışmış küçücük bir haber, toplum olarak kaybettiğimiz değerleri, yüreğimizi sevgi, merhamet gibi duygulara kilitleyişimizi, hatta bazılarımızın insanlığını yitirişini gözler önüne seriyordu... Habere konu olan olay Kartal'da meydana geliyordu, "3.5 yaşındaki Sezgin'e çarpan Hasan Demir adındaki emekli öğretmen, aracının koltukları kanlanmasın diye küçücük yavruyu bagaja koyup" hastaneye götürüyordu...

Yazıklar olsun! Aracın koltuk kılıflarını küçücük bir çocuğun canından değerli gören zihniyetle bu zihniyeti toplumun beyinlerine işleyenler yerin dibine batsın!

TÜKETİCİNİN SESİ
* İSTANBUL'dan Saim Güler'in işyerine ait telefona Türk Telekom tarafından 34 milyar 508 milyon liralık fatura gönderiliyor... Olayın ilginç yanı "Bu parayı ödeyeceksin" deniliyor..

* AYDIN Bozdoğan'dan Yalçın Tuna, aracındaki Pirelli marka ön lastiklerin 10 bin kilometrede yıprandığını görünce fabrikaya başvuruyor, telefona çıkan yetkili, "Bizden bir arıza olmaz" gibi abuk bir laf ederek kapatıyor...

* YAKACIK'tan Alime Ayyıldız, bir daire almak için ilişki kurduğu Genç Emlak Şirketi tarafından 4 ay önce dolandırılıyor... Aylardır ne verdiği parayı, ne de imzaladığı senedi geri alabiliyor...

* SİVAS'tan Şaban Han, Metro firmasına ait 34 AT 0584 plakalı otobüs şoförünün zamansız hareket etmesi nedeniyle elindeki cep telefonunu düşürüyor... Otobüsün tekerlekleri altında parçalanan telefonun tazmin edileceğini söyleyen Metro firmasının yetkilileri 1.5 aydır verdikleri sözü tutmuyor...

* SARIYER'den A. Kahvecioğlu'nun Silivri'deki Maxi'den aldığı 3 fotoselli lambadan biri bozuk çıkıyor, değiştirmek için götürdüğünde ise "Olmaz, geri kabul edemeyiz" deniliyor..

* ÇORUM'dan Nurhayat Keskin, Hakkı Bilal Mağazası'ndan aldığı kazağın kolları deforme olunca geri götürüyor ama "Değiştiremeyiz" denilerek geri çevriliyor...

* KAĞITHANE'den Ali Mestan Gül'ün Demir Sigorta güvencesindeki işyerine hırsız giriyor ve mallarını alıp gidiyor.. Ali Bey sigorta şirketine başvurduğunda çalınan malların faturası olmadığı gerekçesiyle kendisine ödeme yapılmıyor...

SUÇLANAN KURUMLARIN DİKKATİNE...

Elle'nin ayıbı
Ankara Tunalı Hilmi Caddesi'nde bulunan Elle mağazasından Ağustos 2000 yılında oğluma ayakkabı aldım.

3 ay sonra ayakkabının tabanı kırılınca geri götürdüm. İstanbul'a tamir için göndermek üzere ayakkabıyı fiş vererek teslim aldılar. Aylar geçti defalarca uğradım. En sonunda bu dükkanın kapanacağını ve İstanbul'la görüşmemi söylediler. Vali Konağı Caddesi'ndeki Elle mağazasıyla da defalarca telefonla görüştüm ama çeşitli mazeretler ileri sürerek ayakkabı ile ilgili kesin bir bilgi vermediler. Cevdet Çöl

Serviste işçilik kazığı
12 Nisan 2001 tarihinde Ford Escort marka arabamı Standart Motör AŞ'nin Mecidiyeköy Şubesi'nde 50 bin kilometre bakımına götürdüm. Bana daha önce telefonla görüştüğümde ücretin 80 milyon lira olduğunu söylediler. Arabamı almaya gittiğimde ise faturanın 174 Milyon 540 bin lira olduğunu gördüm. Dikkatimi çeken faturanın alt kısmındaki açıklama idi. 64 milyon 285 bin liranın işçilik bedeli olduğu yazıyordu. Hasan Aslan

Büyük umutlar büyük acıların yanı başındadır...

 
Türkiye bu krizden ne zaman çıkar?

3 Ay
6 Ay
12 Ay
1 Seneden fazla

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır