En pahalı kredi
Amerika'dan gelecek 14.3 milyar dolar Türkiye'yi kurtarmaz ama moral verebilir.
Ama reformlar gerçekleşmezse Türkiye 2002 yılına borcu büyümüş, hastalığı ağırlaşmış bir ülke olarak girer..
ABD Hazine Bakanı Paul O'Neil, 14 milyar dolara bile yenip yutulması kolay olmayan uyarılarda bulundu.
Sözleri bir babanın, kumar borçlarını namus belâsına üstlendiği oğluna para verirken kullanabileceği aşağılayıcı ifadelerle doluydu..
"Bu son" demeye getirdi:
"Türkiye yeniden gelirse dünya eskisi kadar cömert olmayabilir.."
"Amerikan vatandaşlarının ödediği vergiler başka bir ülkeye borç olarak verilecekse, bu kaynağın iyi değerlendirilmesi gerekir.."
"Sağlanan kredi, Türkiye'nin son dönemde fonlardan aldığı üçüncü yardım paketi. Bu üçüncü ve son vuruşlarıdır.."
"Türkiye fırsatı iyi değerlendirmeli. Verilen dolarların ABD'ye gökten zembille inmediğini bilmesi gerekiyor. Bu, çok çalışan sıradan insanların parası.."
Koca bir yüzyıl
İtibarsızlık batağına saplanmış ülkelerin ödediği en ağır bedelle karşı karşıyayız.
Yeni mi karşılaştık?. Hayır..
Tevfik Fikret aynı uyarıyı geçen yüzyılın başlarında yapmıştı:
Vaktiyle baban kimseye mihnet mi ederdi,
Yok kalmadı hâşâ sana zillet pederinden.
Dünyada şereftir yaşatan milleti, ferdi,
Silkin, şu mezellet tozu uçsun üzerinden..
Benzer bir zılgıtı 21'inci yüzyılın başında yabancı bir ülkenin Hazine Bakanı'ndan işitmek ne kadar elem verici!
Demek sadece Tevfik Fikret kuşağı değil, onların çocukları ve torunları olarak da koca bir yüzyıl aynı zilleti taşımışız!
Neyse ki Batı, şeffaflığı ve hukukun güvencesi altına alınan bir temizliği bu kez bizim siyasetçilerin insafına ve izanına terk etmeye niyetli değil.
Onur kavgası
IMF Başkanı Köhler "Partilerin devlet bankalarını kontrol etme olanağını ortadan kaldırmak şart" dedi.
Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn yapısal reformlar aksarsa Türkiye'yi yarı yolda bırakacaklarını açık açık söyledi.
Taahhüt edilen değişim programı aslında halkımızın ekmek ve refah davası değil, özgürlük ve bağımsızlık kadar değerli ulusal onur kavgasıdır.
Kimse bizi dünyaya rezil eden günahın sahipleri ikna oldu sanmasın.. Yolsuzluk ve rüşvet her yıl 10-11 milyar dolar yutuyor. Kolay kolay vazgeçmezler.
Eğer halk reformlara sahip çıkmazsa IMF'nin yardımı sadece bozuk düzeni finanse etmeye yarar.
Kurtuluş umarken batışın dönüşü olmayan sınırına dayanırız.
Herkes uyanık olmalı..
Hakaret dinleyerek aldığımız tarihin en pahalı kredisini kuşlara, kurtlara, arılara, atlara, örümceklere yedirmeyelim..
Onurlu bir geleceğin sermayesi olarak kullanalım!