kapat
27.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )

Çeçenler ve yeşiller

Çeçen teröristlerin bundan beş yıl önce Avrasya feribotunu kaçırdıkları gün basının tutumunu çok iyi hatırlıyorum.

Üç gün boyunca neredeyse bütün kanallar göz göre göre "suç olan fiili öven" yayın yapmıştı.

Kimi gazeteler teröristlerin kaçırdığı geminin İstanbul'a varışını "Avrasya'nın barış seferi" sözleriyle manşetten kutlamıştı.

Basın ve televizyon kanalları, 200 kişiyi 3 gün boyunca silah zoruyla rehin tutan teröristlerin "ne kadar iyi niyetli çocuklar" olduğunu ispatlamak için yarıştaydı. Babalarının oğlu gibi konuştukları Muhammed'e ve arkadaşlarına ne isim takacaklarını şaşırmışlardı. Kimileri sanki ava çıkmış gençlerden bahsedercesine, "6 silahlı genç adam" diyordu, çoğunluğu da "eylemciler" sözcüğünde karar kılmıştı. Kimsenin dili varmıyordu terörist demeye... Teröriste "terörist" diyemedikleri için, rehinelere "rehine" derken de zorlanıyor ve "yolcu" diye geçiştiriyorlardı. Bir kısmı da "bir anlamda rehine" gibi komik bir ifade kullanıyordu.

O günlerde, o atmosferi kınayarak yazdığım yazıda, "benim teröristim iyidir" mantığını eleştirmiş ve şöyle yazmıştım:

"Çeçenler'in direnişi haklı bir direnişmiş!

Sorarım size, siz dünya üzerinde bir tane, politik bir davayı savunmayan terörist eylem gösterebilir misiniz? Yıllarca uçak kaçırıp yolcu rehine alan FKÖ gerillaları, Leyla Halit'ler, Kara Eylül'cüler de kendilerine göre haklı bir davayı savunmuyorlar mıydı? Filistinliler'in işgal altındaki topraklarını kurtarma amacı, Çeçenler'in bağımsızlık isteğinden daha mı az kutsaldı? Kızıl Tugay'lar, Baader Meinhoff'lar hep politik bir davanın adamları değiller miydi? Hepsinin kendine göre meşru, haklı sebepleri yok muydu? Bütün bu meşru ve haklı sebepler, onların bütün dünyada terörist olarak damgalanmalarını engelledi mi?

Eğer politik bir dava uğruna eyleme kalkanları terörist saymayacak olursak, geride sadece hiç sebepsiz katliam yapan üç beş akıl hastası kalır. Terörizm de manyaklığın diğer adı olur."

***
Bugün basının havası oldukça değişmiş görünüyor.

Ama şu andaki hiddetin de, hukuk devleti kavrayışından ya da hukuka saygılı bir toplum olmaktan kaynaklandığına pek emin değilim. Birçok kişi, eylemi hâlâ bir "arkadan hançerleme" olayı olarak değerlendiriyor. Çeçenlere, böyle zor bir zamanda turizmimizi baltalayacak bir eylem yaptığı için öfkeleniyor. Özünde hâlâ, tavır alırken eylem biçimini değil, eylemin ardındaki fikrin doğruluğunu - yanlışlığını esas alıyor.

Tabii bu yanlış kavrayışın sürmesi, ileride başka konularda da benzer hataların yapılması için uygun zemin yaratıyor. Nitekim, bugün Çeçen teröristlere hoşgörü şeklinde ortaya çıkan hatanın bir benzeri yeşil örgütler konusunda zaman zaman ortaya çıkabiliyor.

Kimi çevreci örgütler, şiddet içeren eylemleriyle resmen suç örgütüne dönüşürken, dünya kamuoyunun büyük bir kısmı, bu örgütlerin bu eylemlerinden dolayı cezalandırılmaları gerektiğini düşünmüyor bile. Tam tersine, suç işlendiğine aldırmaksızın bu eylemlere karşı büyük bir sempati gösteriyor. Üstelik de bu, hukuka son derece saygılı toplumlarda bile böyle oluyor.

Sebep? Çünkü kamuoyu, çevreci örgütlerin amaçlarını doğru buluyor. Ve doğru bir amaç uğruna başvurulduğu sürece, şiddeti meşru görüyor.

Ama bu arada böyle yapmakla, şiddetle reddettiği "fikir suçu" kavramını yeniden ürettiğini fark bile etmiyor.

"Haklı bir dava" uğruna şiddete başvurulması meşru; "haksız bir dava" için şiddete başvurulması gayri meşru görülüyorsa, bu iki durum arasındaki tek fark fikir değil midir?

Dolayısıyla burada asıl cezalandırılan şeyin eylem değil fikir olduğu da açık değil midir?

 
Türkiye bu krizden ne zaman çıkar?

3 Ay
6 Ay
12 Ay
1 Seneden fazla

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır