kapat
27.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )

Ekonomik kriz çiçek açtı, neşe saçtı..

Parasız baharın keyfini çıkarıyoruz.. Tırılım tıştan, kurtulduk kıştan

ama ekonomi dediğin mevsimi takip etmediğinden krizden yakayı kurtaramıyoruz.. Kendimize yeni bir hayat tarzı geliştiriyoruz.. Başaracağız da..

Bu ekonomik kriz bir yerde faydalı oldu.. Vatandaş birbirine "Borç takma özgürlüğünü" doya doya kullanıyor..

Aklım erdiğinden beri "Elle gelen düğün bayram.." lafını duyardım bir mana veremezdim.. Bana atasözü imalatçısı ceddimizin gereksiz bir boşboğazlığı gibi gelirdi..

Ne zaman ki krizle yaşamaya başladık bu deyişin kıymetini anladım.. Bela elle birlikte gelince, milletçe; haylazlığa hevesli okul çocuklarına döndük.. Hani bahar ayları gelip de karne düşünmeye başlanır ya!

Sınıfta çakma ihtimali olanların gevşeme katsayısı tavana vurur.. Ama herkes bu meşum akibeti neşeyle karşılar:

- "Çakıyor musun lan?"

- "O'luum biz çoktan çaktık.. Sen kendi haline bak.."

- "Ben de çakıyorum.. Hih hih hiii.."

Bu ekonomik kriz sayesinde hallerimiz böyle.. Herkes ya batmış ya batacak.. Herkes birbirine borç takmış.. Kimse kimseye borcunu ödemiyor.. Vatandaş birbirine "Borç takma özgürlüğünü" doya doya kullanıyor..

- "Valla elli bin dolar borcum var aylardır öööölee bekliyor.."

- "Ben altı aydır kira ödeyemiyorum.. Mal sahibi bile pes etti, gıkı çıkmıyor.."

- "Eeee! Ne olacak bu durum?"

- "Valla bilmem, yuvarlanıp gidiyoruz işte.."

Bahşişi beğenmezlerdi
Fakir fukaraya diyecek lafım yok.. Onlar bu dünyadan umudu zaten kesmiş, sevap biriktirip öbür tarafı sağlama almaya bakıyorlar.. Tuzu kuru olanlar, yani sevaplarını bu dünyada repoya yatıranlar ise yeni ekonomik şartlara uyma derdinde..

Geceleri fıldır fıldır dolaştığımdan görüyorum İstanbul'un bu hali bir garip geliyor bana.. Eskiden bir mekana arabanızla gittiğinizde "değnekçi sendromu" yaşardınız..

Bir kere "in" mekanlarda arabanızı çektirememe sorunu vardı.. Tanıdıklarına, hatırlılara öncelik tanınırdı.. Şimdi caddeye dizilmişler gelen geçen arabanın peşinden koşuyorlar..

Bazı değnekçilere de para beğendiremezdiniz.. İki milyon bahşiş verirsiniz.. "Abi tarifemiz üç milyon lira.." diye itiraz ederler.. Beş milyon bırakana "On milyon olduk.." blöfü çekerlerdi..

Şimdi o kabadayılık da bitti.. Asıl kabadayılığı "parası suyu çekenler" yapıyor..

Bizim Nebil Özgentürk Adana'nın has çocuğudur.. Memleketine yaptığı son resmi ziyaretten döndüğünde anlattı fıkrayı..

İkinci dünya savaşının yapıldığı 1940'lı yıllar.. Hitler'in ordusu Avrupa'yı kasıp kavuruyor.. "Buradan saldım kılıcı, karşı dağdan çıktı ucu.." hesabı bir ülkeyi işaret ettiğinde önce panzerleri hareket ediyor..

Sınır kapısına varmasıyla öbür ucundan çıkmaları bir oluyor.. Bizim başımızda İsmet Paşa var.. Kulağının ağır duyduğunu bahane edip savaştan haberi olmamış gibi yapıyor.. Eğrisini doğrusuna uydurup, memleketi savaş belasından uzak tutmaya çalışıyor..

Lakin kahramanlık menkibeleri ile büyümüş insanlarımızın aklı savaşta.. Hele biz de bir katılaydık şu savaşa, bir icraat yapıp yiğitliğimizi gösterseydik derdindeler..

O yüzden Hitler'e hayranlık büyük.. Faşizmmiş, komünizmmiş, liberal dünyaymış kimsenin umuru değil.. Vurduğunu deviren Hitler delikanlı aleminin kralı.. Tek eksiği onun hıristiyan bizim müslüman olmamız..

Gizli müslüman..
Vatandaş onun da çaresini bulmuş.. Hitler'e methiye düzecek ya! Gavurluğunun hafifletici sebep haline getirecek bir kulp takmış.. Rivayet o ki Hitler, Berlin'de çarşı hamamına gitmiş.. Yanında generalleri de var..

Kurna başında suyunu dökünürken ayağa kalkması icap etmiş.. O sırada peştemalı kaydığından edep yeri ortaya çıkmış.. Generaller bakmışlar ki Hitler sünnetli..

Sünnet kimde var? Bir musevilerde bir de müslümanlarda.. Eee! Musevilerin Kinovası Hitler'in kendisi Yahudi çıkacak değil ya! Anlamışlar ki gizli müslüman..

Komutanları bozulmuş ama öyle bir yiğit de bin yılda bir geleceğinden ses etmemişler.. Varsın gizli din taşısın, demişler..

İşte bizim ahali bu hikayeye ciddi ciddi inanırdı.. Hitler'in lafı açıldığında yaşlılar birbirinin kulağına eğilip "Gizli din taşıyor" diye mırıldanırlardı..

Adana'nın kahvelerinde de aynı hava.. Adana erkeği ekstradan yiğitliğe vurgun olduğundan Hitler muhabbeti daha da abartılı.. Kahvenin sakinleri Hitler'i övüp dururken, parasızlıktan bunalmış biri de konuşulanları dinliyor.. Dinledikçe de hırslanıyor..

- "Lan arkadaş bu Hitler yaman adam.. Ordusunu saldı mı önünde duran yok.. Ya ordusu birgün bizim kapımıza dayanırsa" diyor biri.. Diğeri "Hepimizi önüne katar kovalar.." diye laf yetiştiriyor.. Bizim parasız Adanalı öfkelenmiş, küfürü basıyor:

- "Önünden kaçanın damına koyim.."

- "Öyle deme ağam, eline geçirdiğini inim inim inletiyormuş.."

- "İnleyenin damına koyim.."

- "Yakaladığını zindana atıyormuş.."

- "Rahat duranın damına koyim.."

- "Zindana atsa yine iyi beğenmediğini fabrikaya gönderip sabun yapıyormuş.."

Bizim parasızlıktan imanı gevremiş Adanalı; vurma, kırma, öldürme konularında tamam da böyle bir ihtimale hazır olmadığı besbelli..

İlk şaşkınlıkla biraz susmuş, Hitler'e methiye yapanlar "Bak nasıl imana geldi?" diye birbirlerine bakarken cevabı yetiştirmiş;

- "Köpürenin damına koyim!"

Ekonomik kriz filan derken geldiğimiz nokta bu.. Krizin canımızı alacak hali yok ya! Diyelim ki aldı? Ölümüzden sabun mu yapacaklar? Diyelim ki onu da yaptılar..

- "Kendi payıma köpürenin.."

 
Türkiye bu krizden ne zaman çıkar?

3 Ay
6 Ay
12 Ay
1 Seneden fazla

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır