kapat
20.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Medyasoft
 
RUHAT MENGİ(rmengi@sabah.com.tr )

Tiyatro torpilleri!

Bu başlık Tiyatro ödülleri yerine atılmıştır. Türkiye'de tiyatrocuların düzenlediği tiyatro ödülleri genellikle aynı isimler etrafında döndüğü, jüri üyesi birkaç sanatçının, (gerçekten ödülü hakeden birçok ismi atlayarak, daha da doğrusu yok farzederek) torpil yapmayı tercih ettikleri sanatçılara verildiği için en uygun başlık budur..

İlk örneğimiz kısa süre önce sonuncusu yapılan Afife Jale Ödül Töreni..

Efendim ne hikmetse sürekli olarak, hangi üstün sanat başarılarından ötürü tercih edildikleri anlaşılmayan birkaç isim periyodik olarak bu ödülleri paylaşıyor. (Diyelim ki Sumru Yavrucuk, Tilbe Saran gibi isimler..)

Avni Dilligil ödüllerinde de aynı şey oluyor. Neden seçildiği konusunda üç kişinin bile hemfikir olamayacağı bazı eş, dost, arkadaş paylaşıyor bu teşvik edici, onurlandırıcı ödülleri..

Bu yıl Afife Jale'de onur ödülü Afife Jale Ödülleri'nin kurucularından olan Haldun Dormen'e verildi. Haldun Bey ödülü alırken sahneden "Şimdi haksızlık yapıldığını söyleyerek benimle uğraşanlar çıkacaktır" demiş. Buyrun, ben çıktım işte.. Hem de aynı sözü söyleyerek.

Neden size verildi Haldun Bey? Hangi oyundaki üstün oyuncu başarınız nedeniyle Muhsin Ertuğrul ödülünü siz aldınız acaba?

Aynen "En iyi yapım" ödülünü Yıldız Kenter'in "Hep Aşk Vardı" oyununun alması gibi.. Benim de izleyerek başarısını yazdığım bu tek kişilik oyunda tek başarı Yıldız Kenter'in şahsına aitti. Sayın Kenter bu oyunuyla sizin aldığınız ödülü alsa onu gönülden alkışlardım. Seçenleri de.

Ama prodüksiyon? Neredeyse bomboş bir sahnede oynanan oyunda ne prodüksiyonu??

Oysa ne "Şehir Tiyatrosu" prodüksiyonları, ne müthiş özel tiyatro prodüksiyonları vardı bu ödülü alacak.. Jüriniz bütün oyunları izleyerek seçim yaptığına emin mi acaba? Örneğin prodüksiyonuna bir trilyon harcanan binlerce kişinin izlediği, "Sefiller"i izlediler mi?

Ne prodüksiyonda, ne "En iyi sanatçı" da Levent Kırca'nın adı yıllardır Afife Jale'de neden hiç yer almıyor? Diğer kurumların ödüllerini toplayanlar neden sizin ödüle sıra gelince atlanıveriyorlar? Peki, Suna Pekuysal, İsmet Ay, Nedret Güvenç, Haluk Kurdoğlu, Müşfik Kenter, Yıldız Kenter, Şaziye Moral, Şehime Toyon gibi isimler hiç düşünülmezken onur ödülünü neden siz alıyorsunuz? Niyetim asla sanatınızı küçümsemek değil ama hangi oyunlar?

Bu ödül verdiğiniz sanatçıların oyunlarını kaç kişinin izlediğini de merak ediyorum doğrusu. Örneğin Tiyatro İstanbul da geçen sezon çok çok başarılıydı, ne sanatçıları, ne oyunları ödül almadı.. Senaryosu Oscar ödüllü "Tuhaf Bir Çift".. O oyunda Arsen Gürzap, Nurseli İdiz, İspanyol Kardeşleri oynayan iki genç tiyatrocu, Terlik'te Erhan Yazıcıoğlu (Walter Mattheu gibiydi oyunu) ödüle lâyık değiller miydi?

Bu ödüller "Kendin pişir, kendin ye" anlayışıyla veriliyorsa lütfen çağırdığınız izleyicileri ve açıkladığınız halkı plân ve projelerinize alet etmeyin.

Şimdi Sayın Dormen, Ayten Gökçer'le ilgili açıklamanızın haksızlığını bildiren mektup gibi bir mektup daha bekliyoruz sizden. Ve jürinizden..

Bunu topluma borçlusunuz!

Not: Aslına bakarsanız Halk Sigorta'nın da bu konuda dikkat göstermesi gerekirdi..

Koalisyon değişti mi yoksa?

Durumun siz de farkında mısınız bilmem, benim gördüğüm kadarıyla koalisyon MHP-DSP-ANAP olmaktan çıktı.. DSP ile ANAP bir köşede kaldılar, sanki MHP, FP ile ayrı bir koalisyon kurdu.

Derviş'i bertaraf etme koalisyonu..
Yepyeni, tazecik fırından çıkarılmış bir taktik operasyonunun da yardımıyla omuz omuza yürütüyorlar koalisyonlarını. Partilerden bir milletvekili veya bakan çıkıp saçmalıyor, arkadan genel başkanlar ya sınıfına kızan öğretmen edasıyla "Şşt, susun bakiym yoksa disiplin notunuzu kırarım" deyip o anda kendisi de ne dediğini unutuyor. Veya adamına arka çıkıyor;

"Arkadaşımız haklıdır, üslubunuza dikkat edin!"

İşi Kemal Derviş'in şortla dolaşmasına kadar indirgediler....

Aslında Türkiye'de siyasetçinin daha fazla antipatik hale gelmek, nefret toplamak için özel bir gayret göstermesine halihazırda hiç gerek yok, o zaman bunların çabası niye, merak etmiyor musunuz?

Bu "Anti-Derviş", "Anti-Program" çabasının nedeni 219 yıl önce Derviş'in dedesi Halil Hamdi Paşa'ya karşı yürütülen kampanyayla aynı.

O zaman da yapılan reformlar üst düzey idareci ve saray yöneticilerini rahatsız etmiş, hem Halil Hamdi Paşa'nın güçlenmesinden, hem de mali kaynakların ellerinden gitmesinden korkmuşlardı. Şimdi de öyle. Çamur at, izi kalsın metoduyla Türkiye'yi düze çıkaracak programı hazırlayanı, dolayısıyla programı durdurmaya çalışıyorlar.

Eğer Derviş ihtiyaç nedeniyle hükümete tepeden inmeseydi de normal yollardan siyasete girmeye kalksaydı bırakın bakan olmayı, milletvekili olmakta bile zorlanırdı. Çağdaş ölçülere sahip, dürüst, zeki, çalışkan, dinamik, oy yerine ülke düşünen bir ekonomist.f Olacak şey değil!

Şortlu genel başkan olsa..
Kanada'sından, Çin'ine, Rusya'sından, İngiltere'sine bütün ülkelerin başkanları, başbakanları sportmen ve şortlu. Onlara ne zararı var? Bizde neden şortlu bakan olamazmış, bal gibi olur..

Bugüne kadar da giyen vardı, bundan sonra da olacak..

Hatta (şortlu, Mason, Mister ve daha ne derlerse desinler) Derviş şu programın uygulanmasından sonra bir partiye gireceğine kendisi parti kursa arkasından giden de çok olur.

Örneğin bizim mahalle ilk seçimde oyunu toptan ona verir, ben de dahil..

Şu aşamada ise o hızla çalışıyor ama hükümet "destekliyoruz" demesine rağmen halâ tasarruf önlemlerini uygulamaya başlamadı.

Ne araçlar, ne lojmanlar, ne deniz kıyısındaki yazlık tesislerden ses var. Amerika gibi zengin bir ülke memuruna öğle yemeği olarak bir sandviç bile vermiyor, biz yazlık tesis yapıyoruz.

Bunların hepsi son bulacak. Milletin kesesinden oy toplama kaynakları kurutulacak ve hortumlanan hazina kurtulacak.

Artık değişim tercihi bizden çıktı, dünyaya ayak uydurabilmek ve destek sağlayabilmek için zorunluluk haline geldi.

Boşuna uğraşmasınlar, Derviş'in dedesine uygulanan tuzakları bugün kimse yutmayacak!

 
Gündemi en çok nereden takip ediyorsunuz?

İnternet Haber Portalları
Günlük Gazete
Televizyon
Radyo

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır