Spor Bakanı Fikret Ünlü'nün hem 56'ncı hem de şu anda görevde bulunan 57'nci hükümette çok ayrı bir yeri var. Halen sürdürdüğü bakanlık görevinde 2.5 yılı aşarak rekora doğru giden Ünlü'nün, Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy ve yakın çevresiyle yıldızı hiç barışmadı.
Bakan Ünlü, futbolun özerkliğine zarar gelmemesi için, birçok uygunsuz hareketi sineye çekti. Şimdilerde ise kendi bürokratlarıyla, Spor Yüksek Konseyi nedeniyle sorunlar yaşıyor. Onlara da bir sürprizi olacak. Neyse konumuz bunlar değil. Konumuz, ülkemizi cayır cayır yakan ekonomik kriz. Şu sıralar "Buna da şükür" söyleminden vazgeçip, ilk kez demokratik hakkını kullanmaya başlayan orta direkten patronlara kadar, herkes tasarruf diyor. Ve bu tasarrufun önce bakanlar, siyasiler düzeyinde başlamasını istiyorlar. "Devletin malı deniz, yemeyen keriz" mantığıyla hareket edenlerin savurganlıklarını hergün izliyoruz. Danışman, makam otosu ve ihale enflasyonları artık ayyuka çıktı. Bunların arkasında da hep siyasi otorite var..Biri hariç. O da Fikret Ünlü..O hiç harcamamış, hep tasarruf yapmış. İşte bazı örnekler.
Bakan Ünlü 2.5 yıllık görev süresi içinde kendisine bağlı olan Milli Piyango, Gençlik-Spor Genel Müdürlüğü ve Spor Toto'ya tek eleman almamış. Bu teşkilatlarda çalışan sayısı azalmış. Hiçbir yeni ihale açılmamış. Sadece yarım kalan tesisler tamamlanmış. Bunlar için de kaynak, özel sektörden aktarılmış. Ayrıca "Tesis yapın isminiz yaşasın" kampanyasıyla 700 semt sahası özel kişilere yaptırılmış. Ünlü bununla yetinmedi ve yeni dönemde tasarrufu ilk başlatan bakan da oldu. Kendisine bağlı kurumlara ait 170 otomobil sayısını 55 indirdi, federasyonların 300'e yakın faaliyetini iptal etti. Sonuçta 3 trilyon tasarruf sağladı. "Bravo Sayın Ünlü"