Ayhan Şahenk'in gençliğinde Niğde'de lise yokmuş. Zamanında Doğuş'ta profesyonel yöneticilik yapmış ve aynı zamanda babası da Şahenk gibi Niğdeli olan bir işadamı, Niğdeliler'in bu nedenle hep Adana'ya, İstanbul ve Ankara'ya okumaya gittiklerini anlatıyor. Belki de bu nedenle Şahenk, kendi memleketine endüsri meslek lisesi yaptırmış ve bir de harika diye nitelenen bir kütüphane.
Bağışlarını, yardımlarını daima gizlemeyi tercih eden ve gösterişten uzak, mütevazı yaşamı seçen Ayhan Şahenk'in en çok sevdiği mekanlardan biri de yine Niğde'de yeniden restore ettirdiği ve ismini verdiği 'bağ evi'ymiş.
Saygın işadamı Ayhan Şahenk'i son yolculuğuna uğurlarken Teşvikiye Cami'nin bahçesinde, Doğuş'ta profesyonel yönetici olarak çalışmış bir işadamıyla kısa bir sohbet ediyordum. Şahenk, kendisi de dahil bütün yöneticilerine hep "evladım, oğlum" diye hitap edermiş. Yani çok babacan bir tavrı varmış. Herkesi dinlemeden asla keskin bir hareket yapmazmış.
Dün Doğuş çalışanlarının tümü Teşvikiye'ye gelmemişti. Çünkü binlerce çalışan dün sabahtan öğlene kadar Şahenkler'in İstinye'deki evinde aileye başsağlığı dileğinde bulundu. Camiye gelenlerin büyük çoğunluğunu ise iş ve siyaset dünyasının tanınmış isimleri oluşturdu.
Herkes alırken satarak, yani ters hareketler yaparak işdünyasının zirvesine yerleşen Ayhan Şahenk'in gözü arkada kalmadı. Çünkü daha sağlığında oğlu Ferit Şahenk, holdingin ciddi operasyonlarında önemli rol oynamaya başlamıştı bile. Hatta bir defasında, konuştuğum bir işadamı oğul Ferit Şahenk'in de tıpkı babasının yöntemiyle, ilerde olası işleri düşünerek, araziler satın aldığını söylüyordu. Doğuş'u başta Ferit Şahenk ve profesyonel yöneticileri olmak üzere emin ellere teslim eden Ayhan Şahenk'in vefatı, onu yakından tanıyan tanımayan herkesi çok üzdü. Ailesi ve Doğuş Grubu çalışanları ve işdünyasının başı sağolsun.