kapat
05.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansinvest
 
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )

Çanlar kimin için çalıyor?

Esnaf yürüyor, Başbakan'a yazar kasa fırlatıyor, dar gelirli halk kavrulmakta.

Dolar aldı başını gidiyor.

Açlık sınırına sürüklenen kitleler Ankara'ya seslerini duyurmak için çırpınıyorlar.

Gasp, kapkaç, hırsızlık olayları inanılmaz bir hızla artıyor, yakın çevremizdeki insanları vuruyor.

Yüzde yirmilik akaryakıt zammıyla ateşe yine benzin dökülüyor.

Fabrikalarda üretim durdu, tarım kesimi kan ağlıyor, hayvancılık ölmüş, işsizler ordusuna her gün binlerce kişi katılıyor.

Bankacılık sektörü ise iflas edip etmediğini araştırmakta.

Yüzde 80'i aşan devalüasyon; dalgalı kuru, fırtınalı kura dönüştürdü.

İlaç sektörü inanılmaz bir kriz yaşıyor. Kalp ve kanser hastaları ilaç bulamıyorlar.

Herkeste bir kaygı, bir korku: Ne olacak? Nereye gidiyoruz?

***

Son günlerde birçok taksi şoförüyle konuştum.

Halkla iç içe yaşayan şoförler, sanki sözleşmiş gibi aynı şeyleri söylüyorlar:

"Ortalık çok kötü. Allah korusun, halk sokağa dökülürse çok kötü şeyler olur."

Ve ekliyorlar: "Kıyamete çok az kaldı."

Bir sürücü arkadaş; "Filipinler'e döndük." diyor. Sonra ekliyor: "Filipinler demekle ne kastettiğimi anlıyorsunuz. İstanbul'da geceleri çocuklar satılmaya başladı."

***

Türkiye'de alarm çanları çalıyor.

Bunun dış dünya bile farkında ama hükümet, sanki hiçbir şey olmamış gibi sakin sakin oturmaya devam ediyor.

Türkiye uçuruma yuvarlanıyor ama bu arabanın sürücüsünde hâlâ bir kıpırtı yok.

Sanki İsviçre hükümeti mübarek!

Sanki bu olaylar, onların yönettiği ülkede geçmiyor.

***

Nisan ayını nasıl geçiririz bilmiyorum ama, eğer o zamana kadar büyük patlamalar olmazsa önümüzde 1 Mayıs var.

Bu koşullarla girilen 1 Mayıs'ta neler olacağını kimse kestiremez.

Emek kuruluşlarının örgütlü eylemini aşan halk hareketleri işi bir anda çığrından çıkarabilir.

***

Artık halkın "ekonomik program" hayaliyle de avunacak hali kalmadı.

Yerdeki kilim tutuşmuş durumdayken, toz almaya çalışmanın alemi yok.

Türkiye'de çanlar, tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar güçlü çalıyor.

Ama hükümet, kendisi için çalan bu çanları duymamakta ısrarlı.

Bu durumda Anayasa'nın 119. maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kurulu'na başkanlık ederek, Olağanüstü Hal ilan etmesinden başka bir çare kalmadı.

Bu hükümet artık iş başında kalamaz.

Ya efendice gidecekler ya da hepimize büyük acılar çektirerek.

Başbakan'a fırlatılan yazar kasa bile bu durumu anlamalarına yetmiyorsa durum vahim demektir.

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır