Win-Türkçe
ASCII

YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr)

Ankara'nın fotoğrafı

Türkiye, Galatasaray'ın başarısına bile doya doya sevinemedi... Zira... Hakemin bitiş düdüğü ile birlikte, Ankara "acı ilaç için" düğmeye basıverdi:

- Akaryakıta yüzde yirmi zam.

Zammın "şaşkınlığı" sürerken...

Dün öğle saatlerinde; evli, iki çocuklu, 34 yaşındaki bir esnaf (Ahmet Çakmak) Başbakanlığın önüne geldi.

Elindeki "yazar kasayı" havaya kaldırdı.

Ve Başbakan'a doğru fırlattı.

Hani, bir söz vardır.

"Ölçü kaçınca, ölçüsüzlük egemen olur" diye. Ülkemizin şu andaki durumu "aynen böyle."

Ecevit "olaydan sonra" Meclis'e gitti.

Ve DSP grubunda konuştu:

- Sorunları aşacağız... Millete güveniyoruz.

Ecevit daha konuşmasını bitirmeden..

Meclis'te bir fıkra dilden dile dolaşmaya başlamaz mı?

Köylünün, yedi oğlu varmış.

Padişahın, "her sefere çıkışında" köylünün bir oğlu, askere alınırmış.

Ama "giden, köye geri dönmezmiş."

"Şehit olurmuş."

Bir, üç, beş derken...

Köylünün "son çocuğu da" askere çağrılınca... Köylü demiş ki:

- Padişaha söyleyin... Bundan sonra benim zürriyetime güvenip, savaş ilan etmesin.

Meclis kulisinde bazı iktidar ve muhalefet milletvekilleri ile sohbet ediyorduk ki...

Bir "haber" geldi:

- Duydunuz mu?.. Siteler esnafı yürüyüşe geçmiş.

Hemen Meclis'ten çıktık...

Ver elini Siteler!

"Haber" doğruydu.

Esnaf, yürüyordu.

"Nedenine" gelince...

"Fakir halk midesi ile düşünür... Mide ise boş."

- Ey esnaf, neden yürüyorsun?

- Yürüyorum zira... Verniğin tenekesi 33 milyondu, kriz oldu, 55'e çıktı... Tiner 17 milyondan, 30'a... Zımpara 160 binden, 300 bine... Herşeyin fiyatı artıyor... Ama iş yok... Siftah yok... Ekmek yok.

Site esnafı "Yozgatlı... Çorumlu... Çankırılı... Kızılcahamamlı."

Site esnafının çoğu "MHP'ye, Fazilet'e, ANAP'a, DYP'ye" oy vermiş.

"Banka kredisi" istemiyor.

"Teşvik" istemiyor.

Öyleyse...

- Ey esnaf... Ne istiyorsunuz?.. Ne diye yürüyorsunuz?

- Ayakta kalmak istiyoruz.

Siteler'e "işsiz parlamento muhabirlerinden" Fikret Dadaş'la birlikte gitmiştik.

"Dadaş" dedik:

- Ortalık iyi değil.

Dadaş da bize dedi ki:

- Ağabey, sen esnafı dinlerken, ben de "etrafa" göz attım... Esnaf, eskiden haftada bir evine et götürürmüş... Şimdi ise... "Kelle eti" bile alamıyormuş.

iii

Siteler'den Meclis'e döndük.

"Halktan birkaç kişinin", kuliste, Prof. Zeki Ertugay ile konuştuğunu farkettik.

"Halk ne söylüyor" diye yaklaştık.

Erzurumlular, Erzurum Milletvekili Prof. Ertugay'a diyorlardı ki:

- Sayın Milletvekilimiz... Biz hep bölgeler arası eşitsizlikten şikâyet ederdik... Ama şimdi etmiyoruz.

- Neden etmiyorsunuz?

- Eşitlik sağlandı da ondan.

- Nasıl sağlandı?

- Biz İstanbul'un, İzmir'in seviyesine çıkmak isterdik... Gerçi çıkamadık ama... Onlar bizim seviyemize indi... Zenginlikte değilse bile... Yoksullukta eşitlendik.

Uzun sözün kısası...

Galatasaray'ın zaferine bile doğru, dürüst sevinemedik.