|
|
|
Topyekün durgunluk!
ABD'de ekonomi durmak üzere. Borsanın geçen yılki zirveden bu yana kaybı 5 trilyon dolar. Greenspan'e eleştiriler artıyor. Japon ekonomisindeki durgunluğa Rusya, Arjantin ve Türkiye de eklenince, "Global endişe" büyüyor
Türkiye son günlerde ekonomik krizi düşünüp kendi önüne bakmaktan dünyadaki gelişmeleri izlemeye fırsat bulamıyor. Oysa dünyada, aslında Türkiye'yi de yakından ilgilendiren pekçok önemli gelişme yaşanıyor. Geçen yıl dünya ekonomisi, son 16 yılın rekorunu kırarak yüzde 5 büyüdü.
Ancak canlılık bu yıl için hayal gibi görünüyor. Dünyanın bankacılık yükünün yüzde 46'sını omuzlayan en büyük iki ekonomisi, durgunluk tehdidiyle karşı karşıya. Eğer ABD ekonomisi gerçekten durgunluğa girerse, dünyanın iki büyük ekonomisi 1974 yılından bu yana ilk kez birlikte resesyona girmiş olacak. Bütün bunların üzerine Rusya Devlet Başkanı Putin'in "Geçen yılki ekonomik rakamları durgunluğa yaklaşıldığı şeklinde yorumluyorum" açıklamasına Arjantin ve Türkiye'deki ekonomik krizler de eklenince global durgunluk endişesi artıyor.
KAYIP 10 MİLYAR DOLAR
Dünya borsalarının geçen yılki tepe noktalarıyla bugünkü dip noktaları arasındaki toplam servet kaybı tam 10 trilyon dolar oldu. Ve bu dev servetin yarısını, yani 5 trilyon dolarını ABD ekonomisi kaybetti. Dow Jones, önceki günü son 2.5 yılın en düşük seviyesinde kapattı. Gelişmiş bir borsa kültürü olan ve varını yoğunu borsaya yatıran ABD halkı da bunun üzerine homurdanmaya başladı. Sıkıntının ilk faturası Amerika Merkez Bankası'nın (FED)"efsane" Başkanı Alan Greenspan'e çıkacak gibi görünüyor.
GREENSPAN'E ELEŞTİRİ
Yıllar yılı "dünyanın en büyük ekonomi çarı" olarak görülen ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'e eleştiriler, artık televizyon ekranlarında yüksek sesle dile getiriliyor. Greenspan'in özellikle faiz politikasına yoğun eleştiriler yöneltiliyor. Bu eleştirilerin bazıları şöyle:
* Finans çevreleri, ABD ekonomisinin kontrolsüz bir büyüme gösterdiği ve borsaların "şiştiği" 1998 yılı ve 1999'un ilk yarısında, Merkez Bankası'nın faizleri gereğinden çok düşük tuttuğunu savunuyor.
* Enflasyon tehdidinin ortaya çıkmasıyla faizleri 1999 ortasından itibaren artırmaya başlayan FED'in, rahatsızlık işaretlerine rağmen "saldırgan" faiz artırımı politikasını Haziran 2000'e kadar sürdürmesi eleştiriliyor.
* Greenspan önderliğindeki FED'in, ekonomideki gerileme işaretleri geçen yıl sonbaharda ortaya çıkmasına karşın, faiz indiriminde gecikmesi ve bu yılki faiz indirimlerinin de beklenenin altında oluşu en fazla eleştirilen hususlar oldu.
JAPONYA TEHDİDİ
Gelelim Japonya'ya. Durgunluğun tadını 1999 başında alan Japon ekonomisi, umudunu banka kurtarma operasyonuna bağlamış durumda. Resesyon nedeniyle sürekli düşen borsa, bankaların zor durumda kalmalarına neden olmuştu. Bunun üzerine hükümet banka kurtarma operasyonuna niyetlendi. Ancak koalisyonu oluşturan üç parti lideri paket üzerinde anlaşamadı. Paketin açıklanması, son anda çıkan anlaşmazlık üzerine 48 saat ertelendi.
Anlaşmazlığın temelini, zor durumdaki Japon bankalarının elindeki 43 trilyon yen (342 milyar dolar) değerindeki hisselerin bir kısmının satın alınması için kurulacak fonun zamanlaması oluşturuyor. Bu paket sayesinde bankaların bazı iştirakleri kamulaştırılacak. Daha önce Güney Kore'de yapılan bu uygulama ile bankaların kaynaklarının güçlendirilmesi amaçlanıyor. Böylece faiz artırımına uygun ortam hazırlanacak. Ancak paketin gecikmesi üzerine yen, euro ve dolar karşısında çakıldı. Euro, 113.05 yene yükseldi.
Kısacası, tehlike büyük. Dünya ekonomisi 1930'lardan beri sürekli büyüyor. 1970'teki büyük petrol krizinde bile daralmadı. Ancak uzmanlar, "Global bir durgunluğa hiç bu kadar yaklaşılmadığı" yorumunu yapıyor.
|
|
|
|