kapat
03.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansinvest
 
YAVUZ DONAT(ydonat@sabah.com.tr )

Siyaset vites yükseltecek

Derviş, radikal bir öneride bulundu: Bakanlıklar, sahip oldukları araçların üçte birini derhal satsın... Mesut Yılmaz da, bütün bakanlıklarda tasarruf isteyerek Derviş'i destekledi...

Ankara'da olup bitenleri Turizm Bakanı Erkan Mumcu bir fıkra ile özetledi... Nasrettin Hoca, evinin önünde, elinde değnek, toprağı eşeliyormuş.

Komşuları sormuş:

- Hoca, ne yapıyorsun?

- Yüzüğümü kaybettim... Onu arıyorum.

- Yüzüğü burada mı kaybettin?

- Hayır, ahırda.

- Hoca, ahırda kaybettiğin yüzüğü ne diye kapının önünde arıyorsun?

- Ahır karanlık da ondan.

Erkan Mumcu dedi ki:

- Yüzüğü Türkiye'de kaybettik... Ama gidip Amerika'da arıyoruz... Böyle şey olmaz.

"Acaba" dedik:

- Türkiye karanlık olduğu için mi?

Bakan:

- Evet... Türkiye israfa boğulduğu için... Devlet, verimsiz çalıştığı için... Yapılacak iş, Amerika'da yüzük aramak değil, Türkiye'yi aydınlatmak... Tepeden tırnağa yeniden yapılanmak.

RADİKAL ÖNLEM
Kamuoyunun, devletteki savurganlık konusundaki tepkisi giderek tırmanınca...

Hükümet kayıtsız kalamadı.

Bakanlar Kurulu'nda dün "benzer tepkiler" seslendirildi.

"Özveri" denildi.

Ve Devlet Bakanı Kemal Derviş "radikal bir öneride" bulundu:

- Bakanlıklar, sahip oldukları araçların üçte birini derhal satsın.

HAZIRLIK
Araç saltanatı üzerinde Maliye Bakanı Sümer Oral zaten bir çalışma başlatmıştı.

Dün, Derviş'in konuşması üzerine...

Bayındırlık Bakanı Koray Aydın "bu işin üzerindeyiz" dedi.

Ve ekledi:

- Sanıyorum, Sayın Maliye Bakanı'nın hazırlığı sona ermek üzere.

SATIŞ
Bakanlar Kurulu'ndan sonra Sümer Oral ile konuştuk. Dedi ki:

- Evet, sona ermek üzere... Koalisyon liderlerine de bilgi verdim... Devletteki fazla araçlar bizim tarafımızdan (Tasfiye İşleri Genel Müdürlüğü'nce) satılacak.

Konuşmuşken, Sümer Bey'e "bir konuyu daha" sorduk.

"Servet vergisini."

Gerçi Sümer Bey "böyle birşey yok" demişti ama...

Toplumun, devlete güveni oldukça zayıfladığı için...

Çok kişi "madem devletimiz yok diyor... Öyleyse var demektir... Zira söylenenin hep tersi çıktı" diye düşünüyor.

Sümer Oral'ın tepkisi:

- Hayır... Kesinlikle yok... Böyle birşey mümkün değil.

DEŞARJ
Bakanlar Kurulu dün "dört saat" sürdü.

"Herşey" konuşuldu.

Halkın "giderek artan kızgınlığı" dahil.

Sonra Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz söz aldı.

Ve "çok önemli birşey" söyledi:

- Geçen hafta bu konuları toplumun değişik kesimleriyle... Sivil toplum örgütleriyle de konuştuk... Ama bütün bu konuşmalar sanki, deşarj konuşmaları... Yani... Öyle bir durum ortaya çıkıyor ki... Herkes, kendisini sorumluluğun dışında tutuyor.

BEN HARİÇ
Evet "ana sorun" bu olsa gerek.

Değişim mi... "Ben hariç herkes değişsin."

Özveri mi?.. "Ben hariç herkes yapsın."

Mesut Yılmaz "bütün bakanlıklarda tasarruf... Ve bunun bir program haline getirilmesi" önerisinde bulununca...

Bülent Ecevit "doğru" dedi:

- Başbakanlık'ta, bütün müsteşarların katıldığı bir toplantı yapalım... Bu programı hazırlayalım.

TEHLİKE
Mesut Yılmaz'ın konuşmasında "vurguladığı" bir husus daha var.

Yine "toplumun rahatsızlığı" ile ilgili.

İşte Yılmaz'ın, Bakanlar Kurulu'ndaki sözleri:

- Huzursuzluk var... Sosyal rahatsızlık... Gerçi bugün kriz ağır biçimde, bankacılık kesiminde görünüyorsa da... Bankacılık sisteminden, giderek reel sektöre yayılır... Ve ardından da toplumun derinliklerine yansır... İşte bu tehlikelidir.

NİHAYET
Bakanlar Kurulu'nun "gecikmeli de olsa" bu gelişmeyi konuşması sevindirici.

Eğer bir ülkede "esnaf yürüyüşleri" başladıysa...

"Sosyal patlamadan" bahsediliyorsa...

Siyaset, buna seyirci kalmamalı.

SİYASETİN GÖREVİ
Mesut Yılmaz'ın, Bakanlar Kurulu'ndaki konuşmasının sonu:

- Bu sorunu siyasetin çözmesi lazım... Siyasetin, devre dışı kalmaması lazım... Probleme, bu hükemetin çare bulması lazım... Sadece sorunları sıralamak yetmez. Deşarj olmak birşey halletmez... Siyasete büyük görev düşüyor.

TAM GAZ
Bugün 3 Nisan...

Krizin 40'ı çıktı.

Ve siyaset nihayet "gaza basma" gereğini duydu.

Ah keşke daha önce "ayak sürünmeseydi."

"Yumurtanın kapıya gelmesi" beklenmeseydi.

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır