|
|
|
Eczacılardan muhtıra
Üç büyük kentin Eczacı Odası ortak bir açıklamayla Sağlık Bakanlığı ve ilaç ithalatçılarınıuyardı: Sektör tehlikede. Ölüme terk edilen hastaların sorumluluğu size aittir!
İstanbul, Ankara ve İzmir Eczacı Odaları yaptıkları ortak açıklamada, ödemelerdeki aksaklıkların birkaç ay içerisinde düzelmemesi durumunda sektörün yıkılma noktasına geleceğini iddia ettiler. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Erkan Önsel, düzenlenen basın toplantısında, 3 büyük ilin eczacı odalarının ortak açıklamasını okudu. Ekonomik krizin doların dalgalanması ile ithal ilacı da vurduğu belirtilen açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın doları 820 bin lira olarak sabitlediği kaydedildi. Ortak açıklamada, şu görüşler dile getirildi: "Bakanlık ithalatçılardan fedakarlık yapmalarını istiyor. Onlar ise bu rakamı yetersiz görüyor olmalılar ki, ithal ilacın hastalara ulaşımında sıkıntılar başladı. İthal ilaçlarda yaşanan sıkıntılar giderek yaygınlaşıyor. İthal ilaç, piyasaya tevzi bir şekilde (birkaç adet) dağıtlıyor. İlaç dağıtım kanallarında stok yoktur. Çünkü dağıtım kanalları eski fiyatın üzerine yeni etiket fiyat uygulaması yapmıyorlar. Firmalardan aldığını olduğu gibi eczanelere ulaştırıyorlar. Eczanelerde ise stok yoktur, stok yapabilecek ekonomik güç de kalmamıştır."
"ZARAR EDİYORUZ"
Eczanelerİn bayram öncesinden bu yana ellerindeki ithal ilacı tükettiği, bugünlerde ithal ilaçfirmalarının, malları birkaç adet olarak ya peşin para ile ya da 15-20 gün vade ile sınırlayarak verdikleri kaydedilen açıklamada, eczacının ithal ilaçtan zarar ettiği savunuldu. Eczanelerin dayanacak gücü kalmadığı, ithal ilaçtaki vadelerin kısalığı ile kamu kurumlarının ödeme zamanının açılmasının sorunun esasını oluşturduğu vurgulandı. Açıklamda ayrıca, bu durumun kamu kurumlarının 18 iş gününde ilaç ödemelerini yapması ve ithal ilacın eczanelere en az 30-45 gün vadeyle verilmesi yollarıyla çözülebileceğine işaret edildi. Türkiyede üretilen birçok ilacın eş değerinin ithal edildiği hatırlatılan açıklamada, "Bu tür ilaç ithalatı durdurulmalıdır. Türkiye'de üretimi yapılmayan yüksek teknoloji ürünü ilaçlar ithal edilmelidir" dedi.
SEKTÖR YIKILACAK
Sağlık Bakanlığı'nın fedakarlığa çağırdığı ithalatçıilaç firmalarıile ya anlaşıp sorunu çözmesi ya da bahsedilen ilaçların ithalatını yapıp hastaları ilaçsız bırakmaması gerektiği belitilen açıklamada,şu görüşlere yer verildi: "Sonuç olarak sorunun özü, devletin ilaç ödemelerine öncelik vermesinde yatmaktadır. Ödemelerdeki aksaklıklar birkaç ayiçerisinde düzelmezse eczaneler ilaç dağıtım kanallarının üzerine, ilaç dağıtım kanalları ise ilaç sanayinin üzerine yıkılacaktır. Yangın yerine dönenbu yıkıntı ortamında ise Türkiye'de ilaç üretimi duracaktır. Bu aksaklıklar giderilmediği takdirde, ölüme terk edilen hastanın sorumluluğunu Sağlık Bakanlığı ve ithalatçı firmalar taşıyacaktır. Toplum veülke çıkarları adına mesleki sorumluluğumuz gereği kamuoyunu uyarmayı görev biliyoruz."
Kemoterapi ilaçları yok
Ankara Eczacı Odası Başkanı Mustafa Demir, şu anda bulunamayan ilaçların biyoteknoloji ürünü ilaçlar olduğunu belirterek bu ların başında kanser tedavisi kemoterapi ve böbrek nakillerinde kullanılan ilaçlar ile kan ürünlerinin geldiğini bildirdi. Demir, ithal ilaca gelen yüzde 45 zamla birlikte, büyüme hormonu ilacının fiyatının 36 milyondan 53 milyon liraya çıktığını söyledi. Demir, yerli ilaç üretimine önem verilmesi gerektiğini belirterek "Kriz devam ettiği zaman, yerli ilaç sanayisini de vuracaktır" dedi.
Bakanlığın ısrarı gereksiz
İzmİr Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık da bugün gelinen noktanın bir "kriz alarmı" olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek "Bu krizle bizim Sayın Derviş'in Ulusal Program diye tabir ettiği noktada, ulusal ilaç politikası oluşturmamız ve dışa bağımlılıktan kurtulmamız gerektiğine inanıyorum" dedi. Sağlık Bakanlığı'nın 820 bin lira gibi "güncelliği olmayan bir rakamda" ısrar etmesinin kabul edilemeyeceğini söyleyen Kamacık, "Önümüzdeki günlerde oluşacak olası bir ilaç yokluğunda biz bunun sorumluluğunu taşımak istemiyoruz" dedi.
Yusuf DEMİR
|
|
|
|