Ah Fener'e bir gol atsam
Vehbi Koç'un, foto-montajlarıyla ve G.Saraylılığı ile ünlü yöneticisi Can Kıraç 41 yıl çalıştı; şimdi hayatın tadını çıkarıyor
Yıllarını Koç Topluluğu'na veren Can Kıraç, emekli oldu ama bu kez de İstanbul Küçük Çalıca'daki bahçeli evinde kendisi için çalışıyor.
*Her yerde kuş sesi var ama görünürde kuş yok. Nerede bu kuşlar?
Teypten geliyor. Eskiden canlıları vardı. İş seyahatlerine çıkarken arkadaşlarıma bırakırdım. Bakamadılar. Kuşlar bir bir ölmeye başlayınca ben de böyle bir çözüm buldum. Akvaryumumdaki balıklar da gerçek değildir. Oyuncaktır hepsi.
*Neler yapıyorsunuz?
Bilgisayarı çok seviyorum. www.cankirac.com diye sitem bile var. Özellikle gençlerle mail'leşiyorum. 'Bütün Dünya' Dergisine yazılar yazıyorum. İzmir'deki haftalık ekonomi gazetesi 'Gözlem'de foto-montajlarım çıkıyor. 55 yıllık bir de boncuk merağım vardır. Küçük atölyemde boncuklar diziyorum.
HEYECAN BİTMEMELİ
*Heyecanınızı taze tutmayı nasıl başarıyorsunuz?
Bir film ya da tiyatro seyrederken, bir yazı yazarken, bir foto-montaj yaparken, sabahların kalkıp o gün ne yapacağımı düşündüğümde de heyecan duyarım. O heyecan hiç bitmiyor. İş hayatında Vehbi Koç'u mutlu etmek için heyecan duyuyordum ama şimdi kendimi mutlu etmek için, eşimi çocuklarımı dostlarımı mutlu etmek için heyecan duyuyorum. Heyecan kaybolmuşsa o zaman insan yaşlanır.
*Peki siz yaşlanmamak için neler yapıyorsunuz?
Daha özgürce giyiniyorum, sakal bile bırakıyorum!
*Sabahları kalktığınızda ilk olarak ne yaparsınız?
Her sabah kalktığımda 'Bugün nasılım diye' ilk olarak aynaya bakarım. Her bakışımda da hoşuma gider, 'Ya hala iyiyim' der, kendime moral veririm.
*En büyük hayaliniz nedir?
G.Saray'da oynuyormuşum. Fener maçına çıkıyoruz. Stad tıklım tıklım. Maç çok çetin geçiyor ve ben sahneye çıkıyp Fener'e öyle bir gol atıyorum ki bütün stad coşuyor. Hayalim işte bu. Ama gerçekleştirmek için biraz geç kaldım galiba.
GÜNLER YOĞUN GEÇİYOR
*Diyet programınız var mı?
Yok. Ama eşim İnci yemek konusunda da beni disiplin altına almaya çalışır. Mücadele ediyorum ve karşılıklı taviz vererek yaşıyoruz.
*Bir gününüz nasıl geçiyor?
Geceden başlayayım. Yatarken kulaklı radyomu alır öyle yatarım. Bir saat sonra kapanmaya programlarım. Sabah 6'da ise uyanıp radyomu açarım.
*Ya sonra?
Kahvaltıdan sonra bilgisayaramı açar, e-mail'lerime cevap yazarım. İlham gelmişse iki fotomontaj yapar; bir iki satır da yazı yazarım. İlgimi çeken yazılardan veya bir kitaptan notlar çıkarırım.
*Öğlenleri?
Genellikle evde yerim. Sonra eşim beni yatırmak ister. 'Yaşlandın, dinlenmen lazım' diye. Bir saat uyurum. Kalkıncada geri kalan vaktimi eşimle paylaşırım. Çünkü iş hayatım 41 yıl sürdü. Evimi, çocuklarımı, eşimi hep ikinci planda tuttum. O günleri acısını çıkartmamız lazım. 47 yıldır evliyiz.
Hayran olduğum kadın : Yıldız Kenter
*Sizi nasıl bir kadın etkiler?
O çok tehlikeli bir konu. Bir defa akıllı olmalı. Akıllı kadın ise bakımlı olmayı bilen, giyimi, kuşamı, makyajı kendisine yakıştıran kadındır. Ve karşılıklı paylaşacağınız konuları tartışabileceğiniz bir kadındır. Konuşurken, gülerken güzel olması lazım. Kadın işi zor.
*Ya geçen yıllar?
Yıllar geçtikçe güzelliklerini daha süzerek özümsüyorlar. Daha da güzelleşiyorlar. Bu anlamda Yıldız Kenter'e hayranımdır. Yılların verdiği yorgunluğu yüzünde gösteren bir kadın olmasına rağmen benim için her yönüyle güzel bir kadındır. Benim yaşımda gençlik dikkate alınacak bir faktördür ama kadının güzelliği yalnız gençliğinden kaynaklanıyorsa, o benim için çok da önemli değil.
YARIN
*Hayrettin Karaca eşinin üstüne hangi kumaları getirdi?
* İstanbul Büyükadalı 80'lik delikanlıların jet-ski yarışı.
|