kapat
31.03.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

Kangurum

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Haritalarda yok olan İstanbul


İzmir'de Konak - Halilrifatpaşa otobüslerinin son durağında, köprünün hemen ucundaydı. Alt tarafında Hamam sokağından gelen dik yokuş yol alırdı.
Yokuş, bir dirsekle 200. sokağa çıkarken o, omuz omuza vermiş beş evin önünden geçer, yirmi basamaklı bir merdivenden sonra köprüyle kucaklaşırdı.

Köprüden sonra da bir kolu kesik halde, tek sıra, ta Üçyol'a kadar alır başını giderdi.

Şimdi yüzünün silik çizgilerinde yalnızca meltemlerin izi kalmış 181. sokaktı burası...

Refik Durbaş'ın çocukluğunun ve ilkgençliğinin adresi:

181. Sokak, No: 23, Küçükyalı - İzmir.

Günlerdir Axa Oyak'ın Tarih Vakfı işbirliğiyle yayımladığı Jacques Pervititc'in "Sigorta Haritalarında İstanbul" kitabına bakıyor ve çocukluğumun 181. sokağı ile onu çevreleyen mahalleleri düşünüyorum.

Çok değil, 60'lı yılların başı, ne çok "arsa" vardı İzmir'deki bu mütevazı mahallemizde ilkgençliğimizin oyun alanı olarak...

Ve bahçeli, çoğu tek katlı, iki katlı evler...

Geceleri mahallenin genç kızlarıyla gizli bir aşk adına saklambaç oynanan, gündüzleri tozun toprağın harmanında top koşturulan arsalar...

Şimdi bu duygularla Jacques Pervititc'in "Sigorta Haritalarında İstanbul" kitabının sayfaları arasında dolaşıyorum.

Misal, 1938 yılını işaretleyen bir haritada, Moda caddesinden iskeleye inerken sağda Deniz Kulübü, onun yanında bir kayıkhane...

Solda yine bir kayıkhane ve önünde plaj...

Plajın arka ucunda bir "kazino", acep "Koço"nun lokantası olmasın?

Ve tarlalar ve bostanlar ve konaklar...

Parklar ve çocuk bahçeleri...

Hepsinin yerinde yeller esmekte şimdi, İzmir'de çocukluğumun "yok" sokağı misali...

"Sigorta Haritalarında İstanbul", bir yandan geçmiş hayatımızın acı bir nostaljisi, bir yandan da yaşadığımız çevreye bir insan ömründen daha az bir zamanda nice zayiat verdiğimizin bir belgesi niteliğinde okunması gereken bir kitap...

Tabii anlayana da ibret vesikası...

HAFTANIN KİTABI
Belgelerle Türk eczacılığı

Öksürük Nezle Bronşit vesaireyi teskin edip Boğaz hastalıklarına karşı güzel bir deva" niyetine bugün dahi kullanılan "Kanzuk"un imal edildiği ilk yıldaki fiyatı 37 kuruş... Şimdilerde ise Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği 1.024.900 liradan tüketiciye sunulmakta... Bu, kimi ilaçların zaman içinde geçirdiği değişim yanında, ekonomik ve sosyal hayatımızın da bir göstergesi sayılamaz mı?

Gülnur Sandalcı ile Mert Sandalcı, Eczacılık Okulu'nun ilk mezunlarını verdiği 1840 ve ilk Türk Eczacılar Almanağı'nın yayımlandığı 1948 yılları arasındaki döneme ışık tutarak belgelerle Türk eczacılık tarihi yazımını sürdürüyorlar.

"Belgelerle Türk Eczacılığı"nın ilk cildinde kartpostal, mektup zarfı, posta havalesi, reçete, iade zarfı ve telgrafları sunan Gülnur ve Mert Sandalcı, ikincisinde reçete örneklerine, üçüncüsünde ise fatura ile başlıklı kâğıtlara yer vermişlerdi.

Eczacıbaşı Vakfı tarafından yayımlanan "Belgelerle Türk Eczacılığı"nın dördüncü kitabı müstahzar kutuları ve şişeleriyle bunlara ilişkin açıklamaları içeriyor.

"Belgelerle Türk Eczacılığı", eczacılar ve ecza depolarının yer alacağı beşinci cilt ile tamamlanmış olacak...

REFİK DURBAŞ

 
İstanbul 2008 Olimpiyat Oyunlarına seçilebilicek mi?

Kesinlikle Evet. En güçlü aday İstanbul ve bu sefer seçilecek.
Hayır. Rakip ülkeler daha üstün özelliklere sahip İstanbul yine yenilecek.
İstanbul başarılı olabilir ama Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'u seçmeyecek.

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır