kapat
25.03.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Hasankeyf'in keyfini muhtarlar çıkarıyor


Zeugma ile aynı kadere doğru sürüklenen Hasankeyf'te mağaraların dokusuna yakışmayan kapıları demirden, üzerinde de bir çanak anten!
Türkiye'deki hemen hemen bütün antik eserleri yabancılar Türklerden önce görür. Ve bize anlattıklarından etkilendiklerimizi, eğer dış ülkelerden vakit bulursak, uzun tatillerde ziyaret ederiz.

Yıllardan beri Hasankeyf'in keyfini çıkaran Mica-Ahmet Ertegün her görüşmemizde oraya gidip gitmediğimi sorarlar. Hattâ iki yıl önce ünlü tarihçi-yazar Lord Knowridge'in başkanlığında evime gelen 27 kişilik bir grup, Hasankeyf'in onarımı için verdikleri para miktarını söylerken çok mahçup olmuştum. Çünkü tanıdıklarım arasında bırakın maddi desteği, Hasankeyf'in fotoğraflarını bile görmeyen çoktur. Ve bendeniz de bütün ahlar vahlardan sonra ilk defa bu inanılmaz diyara nihayet gidebildim.

Batman'daki şoförlerin iç kapatan öykülerinin etkisi, yerini ancak Hasankeyf'e varınca hayret ve hayranlığa bıraktı. Sözcüklerle anlatılamayacak kadar muhteşem bir görüntü... Ama toz toprak içinde debelenen halk, arabasını antik kalıntıların içine park ediyor. Mağaraların içinde güya o yörenin hediyelik eşyaları satılıyor... En üst kayanın içindeki mağaranın demirden yapılmış çirkin kapısı ve üzerinde bir çanak anten... Hasankeyf muhtarı yıllardan beri bu mağarayı ev olarak kullanıyormuş. Karşıdaki mağarada da kardeşi yaşıyormuş.

TUVALET YOK

Saatlerce gezilse keşfedilecek dünya kadar antik eserin bulunabileceği Hasankeyf'te tek bir tuvalet yok. Oysa Efes ve diğer tarihi yerlerde olduğu gibi giriş ücreti alınsa, hem otopark hem de tuvaletler yapılabilir.

Hasankeyf'in tadını ve günlük harçlığını çıkaran yörenin çocukları çevremizde bitiveriyorlar. Robot gibi, hep birlikte Hasankeyf'in tarihini anlatıyorlar. Kızlar ise el işlerini satıyorlar. Sadece Hasankeyfliler değil, dünyada ve nerede olursa olsun, ne kadar geçmişine sahip çıkmak isteyen varsa Hasankeyf'in hükümetlerimizin yapmayı şiddetle arzu ettiği Ilısu Barajı projesini durdurmaya çalışıyor.

Çok geciktiğimiz için Zeugma'yı sular altında kalmaktan kurtaramadık. Ama Hasankeyf'i yok edersek dünya insanlık ayıbını işleyen bizleri affetmeyecek. Avrupa Birliği'ne girsek bile...

Ortaçağ sonlarına kadar Mezopotamya ile Anadolu'nun kesişim noktasında ticaret merkezi olan Hasankeyf'i Müslümanlar 638 yılında fethedinceye kadar Bizanslılar, Sasaniler, Artuklular, Eyyõbiler ve Moğolların idaresinde kalmış. 1515 yılında Osmanlıların eline geçmiş.

Bütün ihmallere ve doğal tahribata rağmen bu antik kentte kaledeki Ulu Cami, Büyük Saray, 1116'da Artuklu Fahrettin Karaaslan'ın yaptırdığı taş köprünün kalıntıları, El-Rızk Camii, Sultan Süleyman'nın yaptırdığı Sultan Süleyman Camii, Koç Camii, Zeynel Bey'in türbesi, Büyük Saray ve hamamı görülmeye değer şaheserler. Kalenin üstüne çıkıp bu eserleri seyrederken eminim, sizler de Ilısu Barajını yaptırtmamak için verilecek mücadeleye katılacaksınız.

Leyla Umar

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır