Win-Türkçe
ASCII

MEHMET TEZKAN(mtezkan@sabah.com.tr )

Sivil 12 Eylül yelken arıyor

Sivil 12 Eylül olsa..

Bütün politikacılar seçmenin oyuyla bir gecede emekli olsa..

Yeni bir lider, yeni bir parti, yeni bir kadro bayrağı devralsa Türkiye'nin yelkenleri şişer mi, şişmez mi?

Değişmesi gereken sadece seyaset mi, siyasi kadrolar mı?

Hayır..

Siyaset en tepe kurum.. Bu nedenle çok önemli.. Değişim oradan başlamalı..

Yoksa.. Kuşkusuz..

Üniversite de değişmeli..

Medya da değişmeli..

Sendikalar da değişmeli..

Hatta.. Hatta..

Futbol anlayışı da değişmeli..

Toplumsal ilişkiler de değişmeli..

Sivil 12 Eylül'den sonra kurulacak Türkiye bütün zararlı unsurlarını tarihe gömmeli..

Türkiye, eski, köhne, çelme takan, çamur atan, üretmeyen, üretmediği halde üreteni kıskanan, yüz yüze konuşmak yerine dedikodu yapmayı alışkanlık haline getiren ahlâk anlayışından kurtulmalı..

Bir seçimden köklü toplumsal değişikliler beklemek hayalcilik mi olur?.

Bilemiyorum.. Ama en azından işaretleri var.. Bu bile çok önemli..

Çevrenize bakın.. Herkes ama herkes şikâyetçi..

Taksi şöförü de şikâyet ediyor, bakkal da, kasap da, öğretmen de öğrenci de..

Hiçbir şey yapılmamasına, durup beklenmesine öfkeleniyorlar..

Durup bekleyen değil, iş yapan kadrolar istiyorlar..

Bu, iyi şeyler olacağının habercisi değil mi? Bu, değişimin işareti değil mi?

Bakın çevrenize.. Ortada afra tafra atarak dolaşan siyasiler var mı?

Bu memleket bizden sorulur edasında boy gösteren il, ilçe başkanları var mı?

Çok konuşan, köşeli laflar söyleyenler mi alkış alıyor yoksa laftan çok işe ağırlık verenler mi?

Fatih Terim bile karizmasını yitirdi..

Konuşma hastalığı, futbol kariyerini gölgede bırakınca itibar kaybetti.

Yeni Türkiye'nin zihniyet hazırlığı başladı bile..

Herkes aynı şeyleri düşünüyor.. Herkes aynı şeyleri istiyor.. Ama şimdilik toplumun bu duygularını tercüme edecek kimse yok.

Rüzgâr var.. Kuvvetli esiyor.. Ama ortada rüzgârı arkasına alacak yeni bir yelken yok.. Eskilerin hepsi limana sığınmış.. Dümenleri paslanmış.. Denize açılacak halleri yok..

İnanın bana, biri çıksa, insanlar gözü kapalı oy verecek..

Yeter ki eskilere benzemesin..

Yeter ki doğru koordinatlarda buluşulsun..

Sonra.. Avrupa Birliği'ne de ancak böyle gireriz.. Sadece yasalar değiştirilerek AB'ye girilmiyor.. Zihniyet devrimi şart.. Kuralların alışkanlık haline gelmesi lazım..

İşe bir yerden başlamalıyız..

Durup beklemekle olmuyor..

Siyasiler bekliyor diye kaderimize razı olamayız..

Sivil 12 Eylül'e kadar yeni Türkiye'nin yeni kurumlarını yavaş yavaş hazırlamalıyız..