kapat
27.03.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Turk.Net

 

Hayalet köy Selce


Selce... Makedon ordusunun gece gündüz bombaladığı köy... UÇK kaçmış, halk göç etmiş...İn cin top oynuyor... Sokaklarda yalnızca köpekler geziyor
Sabahın ilk ışıkları... Makedon askeri yetkililerinden aldığımız izin sayesinde 2 araçla Selce Köyü'ne gidiyoruz. Diğer araçta dünyaca ünlü Newsweek dergisinden muhabir arkadaş var. Selce çok önemli bir köy... Çünkü Makedonlar, Selce'ye Gayre Köyü'nden sonra Arnavut milislerin konuşlandığı en önemli bölge olarak görüyor. İki gün önceki Nihai Operasyon'da Gayre ve Selce köyü dahil 6 köyün Makedonlar'ın eline geçtiği haberleri gelmişti. Merak ediyoruz... Makedon askerler ise Kale Tepesi'nin ardındaki Sar Dağları'nda bulunan bu köye hiç giremediklerini söylediler. Yola çıkıyoruz...

3.5 SAAT YÜRÜDÜK
Ancak daha 1 kilometre bile gidemeden yolun iki gün önce 24 saat devam eden bombardıman yüzünden kapandığını görüyoruz. Rehberler, bize kötü haberi veriyor: En az 4 saatlik yol var... Newsweek muhabiriyle kafa sallayıp yola koyuluyoruz. Patikalara vuruyoruz kendimizi. Arnavut milislerin kalesi olan Kale Tepesi'ni geçiyoruz. Bölgede kuş bile uçmuyor. 3.5 saat aralıksız yürüyoruz. İki köyü geçtikten sonra Selce'ye ulaşıyoruz. Yol boyunca silah sesleri bizi takip ediyor. Rehberler, köye girmeden önce bu köyün Kosova'dan gelen UÇK militanlarının kalesi olduğunu söylüyor.

"DAĞLARDA DONDUK"
Ancak rehberin anlattığıyla gördüklerimiz arasında bir fark var... İki gün öncesine kadar 3300 kişinin yaşadığı bu köyde in cin top oynuyor. Korku filmlerindeki gibi, yalnızca rüzgarla havaya kalkan çalılar görüyoruz. Bu derin sessizliği ters taraftan gelen bir çıtırdı bozuyor. Adının Nevzat Osmani olduğunu öğrendiğimiz bu Arnavut, evinin kapısını açıyor. Bizi eve davet ediyor. İçeri girdiğimizde köyde kalan 13 kişiyle karşılaşıyoruz. 4'ü kız olan 10 kişilik Osmani Ailesi, 2 kişilik Demir Ailesi ve bir amca... 48 saat öncesine kadar çiftçilikle geçinen Osmani Ailesi iki gün önce diğer yüzlercesi gibi köyden Kosova tarafındaki ormanlara kaçmış. 2 gece boyunca ormanda uyumuşlar. "Gece o kadar soğuk oluyordu ki birbirimize sarılıp uyumaya çalıştık. Bomba sesleri kulağımdan hiç çıkmıyor" diye anlatıyor aile reisi Nevzat Osmani.

BEN KÖYÜMDE ÖLMEK İSTERİM
Selce, Kosova sınırına en yakın ikinci köy. 48 saattir aralıksız bombardıman altında. Köylülerin çoğu dağ ve ormanlara kaçıyor. UÇK militanları dahi köyü terk etmiş. Köyde 13 kişi var. Onlar da hayvanlardan süt aldıktan sonra ormana geri dönecekler. Konuşurken ağlayan Nevzat Osmani isimli Arnavut şöyle konuştu: Ne olacak bilmiyoruz, buralarda yıllardan beri yaşardık Şimdi bizi evlerimizden büyüdüğümüz yerlerden koparıyorlar. Dağlarda yaşayamayacağımı anladım o yüzden geri geldim buraya. Ne olur bilmem ama ben burada ölmek istiyorum...

Açlıktan ölüyorum yemeğiniz var mı?
Selce sokaklarında sadece hayvanlar dolaşıyor. Ramiz Şabani'yle karşılaşıyoruz. Ramiz Amca 86 yaşında. Oldukça yaşlı ve bakıma muhtaç. Bizi görünce "yemek mi getirdiniz" diye soruyor. 4 çocuğu olduğunu anlatan Ramiz Amca, "Makedonlar'ın bombardımanında hepsi kaçtılar. Beni yaşlıyım ve dağlara kaçamayacağım diye beni almadılar yanlarına" diyor. Çocuklarının kendisini eve kapattığını söylerken gözü doluyor. Sonra devam ediyor... "2 gündür yemek yemedim.. Dışarı çıktığımda köye birkaç kişinin geçici olarak geldiğini gördüm. Sevindim. Çünkü buralarda ezan sesi dahi kesildi. İmam da dağlara kaçtı"...

Eyvah! Bombalar yanımda patlıyor
BİR saat kadar köylülerle dertleştikten sonra rehberimiz yanımıza geldi. Tetovo'daki askeri karargahla görüşen rehberimize "Acilen bölgeyi boşaltın" emri gelmiş. Heyecanla köyden gitmemiz gerektiğini, Makedon askerlerin top atışlarına başlayacağını anlatıyor bize... Eşyaları toplarken son kez arkaya dönüyorum.

Bazısının gözünde umut, bazısınınkinde yaş var. Biz de patika yolundan geri dönmeye başlıyoruz. Daha birkaç yüz metre bile gitmeden top seslerini duymaya başlıyoruz. Savaş... Açıkçası korkuyoruz... Yol boyunca Selce çevresinin bombalandığına tanık oluyoruz. Birkaç bomba ise çok yakınımıza düşüyor. Bir yandan patika yolundan aşağıya doğru koşuyoruz, bir yandan da bombalar bize isabet etmesin diye dua ediyoruz... Korkuyoruz...

Uçklılar hemen kaçtı
Annesİ Camazie Demir'in yanında oturan Enver şöyle konuşuyor: Burada kalırsak savaşmak zorunda kalırız, gidersek bir daha buralara geri gelemeyebiliriz. UÇK bizlere gitmemizi söyledi. Dağlara kaçtık. Öteberi almak için köye geri geldik. Sonra dağlara döneceğiz. UÇK da köyü terk etti. Dağlarda yaşamak çok zor. Kara harekatı başlarsa bizleri görebilir ve ateş açabilirler. Şimdi güvendeyiz, ne olacağını kimse bilmiyor. Bombardımanda silahlarını, üniformalarını hatta kasklarını bile almadan kaçtılar.

Operasyon devam etti
Makedon ordusunun önceki sabah Tetovo'daki Arnavut milislere karşı başlattığı "Nihai Operasyon" dün de devam etti. Arnavut milisler bombardıman yüzünden Sar Dağları'na sığındı. Makedon askerleri dün de Kale Tepesi ve ardındaki köylere ilerlemeye devam etti. Bölgede kalan birkaç Arnavut milisle çatışan askerler, girdikleri köylerdeki evlere de zarar verdi. Öte yandan 6 köyden kaçan Arnavut sivillerden çoğu dün Sar Dağları'nı aşarak Kosova'ya geçti. Binlerce sivil Kosova'daki Ljubijne köyüne sığındı.

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır