kapat
24.03.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Modern hayatın sırları


Kriz şarkıları
Yetmişli yılların başında "emekli arabası" gibi kötü bir şöhrete sahip olan Buick, 1972 yılında "going fast with a style" sloganı ile piyasaya çıkan GS modeli ile haklı bir ün yakalamıştı. 455 kübik inçlik motor, dönemin tüm Amerikan arabalarından daha yüksek torku ile Himalayalar'a bile çıkma potansiyeline sahipti. Tüm Edelbrock modifiyeleri ve ihtimama rağmen üst kapak arızası yüzünden, yani sübabların yeterince sıkıştırma yapamaması sonucu solunum güçlüğü çeken bir hasta misali yol kenarında yatıyordu... "Big Block" tabir edilen dev 455'in bir yarısı nefes alıyor, diğer yarısı sadece aksırıyor, tıksırıyor. Aslen krizsiz zamanlar için, bir başka deyişle kronik dünya krizinin başladığı yıllar olan 70'lerde imal edildiği için (dünya krizini öngörmeyen yöneticilerin onayladığı bu tasarım şimdilerde çevreciler için taşlanacak şeytan motifi şeklinde algılanıyor) malzemeden kaçmadan yapılan otomobil, şimdi kendi iradesi dışında gelişen kriz ortamı sayesinde hasta adama döndü.

YEGANE İLAÇ
Öte yandan kriz olayı vuku bulmamış olsaydı, yeni bir competition tipi egsantrik, sübab ve conta takımı ile hadise çözülecekti. Fakat hadiseler hesap dışı cereyan edince biz de gitmeyen arabada oturup kriz şarkıları dinleme şekli aldık. Bu tür durumlarda çivi çiviyi söker lafını doğrulayan erken dönem Nick Cave albümleri ilk akla gelenler arasındaydı. Örneğin Mercy Seat şarkısı, insanı içinde bulunduğu en arıza durumdan bile çeker çıkarır bir niteliğe sahip. Nick Cave'in son albümü (henüz yayınlanmamakla birlikte yakında çıkacak, tabii eğer kriz izin verirse) "No More Shall We Part" son derece ağır bir albüm. Dinlemesi ve idrak etmesi zor şarkılarla dolu olan bu albüm zor zamanların yegâne ilacı olabilir. Şimdilerde artık kimsenin adını bile hatırlamadığı eski bir Kaliforniya bandı olan Dream Syndicate ise yine kriz günleri için birebir şarkılar icra etmiş bir grup. Üstelik bulunması, satın alınması hatta ödünç alınıp kopya edilmesi bile çok zor olduğundan, günümüz ortamına fevkalade uygunluk arz eder. Medicine Show, John Coltrane Stereo Blues ve My Old Haunts gibi öneme sahip Dream Syndicate klasikleri, insana tarihten ders almayı öğretir bir niteliğe sahip.

İYİ BİR TESADÜF
The Minuteman grubunun eski bir John Fogerty bestesi olan "Have You Ever Seen The Rain" uyarlaması - zamanında Ronald Reagan'ın Nikaragua politikası ve kontralara verdiği desteği eleştiren grubun "3 Way Tie" albümünde yer almış bir şarkıdır- yine kanımızca faydalı ve kıymetlidir. Bir başka bulunması zor ve her nedense az bilinen, ama son derece kıymetli olan bir grup ise Green On Red'dir. Hemen hemen tüm Green On Red şarkıları insana uzun yollara çıkma, ateş gücü ile donanma hissiyatı verir ki kriz zamanı bu gayet sağlıklı bir histir. Green On Red'in şayet bulabilirseniz "Killer Inside Me" albümünü tavsiye ederiz. Nitekim bu albüm Jim Thompson'un ünlü kitabı ile aynı adı taşıyor. Bu sanırız sadece bir tesadüf ancak belli ki iyi bir tesadüf olmuş.

Barbaros Devecioğlu

barbaros.dececioglu@ntv.com.tr

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır