kapat
24.03.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Herkesin trafiği kendine


'Seks Yalanları' filmiyle tanıdığımız yönetmen Soderbergh'den seyri zor, özgün, ama ödüle boğulmuş bir 'mozaik film'. Üç farklı hikâye ve neredeyse 100 kahramanlı, adeta bir uyuşturucu trafiği belgeseli
İşte gerçek anlamda farklı bir film... Amerikalıların ünlü deyimiyle bir "crowdpleaser - kitlenin seveceği" yapım değil. Sinemalardaki haftalık eğlenceliğiniz, köşe yazarlarının da bayıla bayıla izleyip yazacağı, herkesin gönlüne göre bir film hiç değil...

Çünkü, o nitelikleri bol bol taşıyan "Erin Brokovich"den sonra, günümüzün en gözüpek sinemacılarından olan Steven Soderbergh tümüyle farklı bir film yapmayı seçmiş. Kısaca ve kabaca buna, çağdaş toplumların, özellikle de ABD'nin baş belası sorunlarından uyuşturucu ticareti üzerine, geniş kapsamlı, belgesel eğilimli bir mozaik-film demek mümkün...

İngiliz Channel Four TV'de 90'ların başında yayınlanmış bir TV dizisinden yola çıkarak yapılmış olan film, uyuşturucu sorununu üç ayrı planda ele alan üç öykünün koşut biçimde anlatılmasıyla oluşuyor. Uyuşturucu ticareti açısından çok etkin olan "geçiş ülkesi" Meksika'da iki memurun büyük patronlara karşı verdikleri savaşım... Ohio yüksek mahkeme yargıcı Robert Wakefield'in gerekli yasal tabanı hazırlarken, olayın kendi evine, gencecik kızına dek uzandığını fark etmesiyle yaşadığı dram... Ve de San Diego'da ticaretin başında bulunan zengin ve nüfuzlu bir adamın tutuklanmasından sonra, hamile karısının kocasını kurtarmak için başlattığı çaba...

CANAVAR ARZ VE TALEP
Soderbergh, seyirciyi şaşırtmak, hatta itmek pahasına, bu tür filmlerin kullandığı tüm klişeleri elinin tersiyle itiyor. Üç ayrı hikâyeyi üç farklı renk tonlarıyla çekerek, nerdeyse 100 kahramanlı bu karmaşık öyküyü daha kolay izlenir hale getirmeyi deniyor. Ama bu farklı renk kullanımının da sonuç olarak seyirciyi şaşırttığı söylenmeli.

Buna ve izlenmesindeki tüm zorluklara karşın, film çağdaş dünyanın çok önemli bir sorununa yalın, ödünsüz ve klişelerden uzak biçimde parmak basıyor. Uyuşturucuyu yetiştirip satan ülkelerdeki inanılmaz yoksulluk ve sefalet, sorunun ana kaynağı. Özellikle ABD'de bizzat başkanın büyük yetkilerle adadığı bir yargıç yönetimindeki yasal mücadele mekanizmasına karşın, en yoksul kesimden yavaş yavaş en yüksek kesimlere doğru tırmanan tüketim alışkanlığı, sorunun bir başka boyutu... Böylece canavarı ayakta tutan iki başlı çark çok iyi beliriyor: Arz ve talep...

Soderbergh, gerçekçiliğini, tüm Meksika bölümünü İspanyolca konuşan oyuncularla, İngilizce altyazıyla vermekten, Michael Douglas'ın Washington'da senatörlerle buluştuğu sahne başta kimi bölümleri doğaçlama çekmeye dek çeşitli tavırlarla destekliyor. Bilinen beyazperde kişiliklerinden ve cazibelerinden sıyrılmış kimi starlar, çok az ve sınırlı müzik kullanımı gibi ögeler de cabası. Karşımızda, yaşamsal bir konuda içten, dürüst ve nesnel olmaya kararlı, ama bunu yaparken kendine özgü bir üslup, neredeyse yeni bir dil yaratan bir film var. Filmin Batı'da ve özellikle ABD'de uyandırdığı heyecanı buna bağlamak gerekiyor. Bakalım bu farklı film bizde nasıl karşılanacak?

TRAFİK Traffic
Yönetmen: Steven Soderbergh

Senaryo: Stephen Gaghan

Görüntü: Peter Andrews

Müzik: Cliff Martinez

Oyuncular: Michael Douglas, Don Cheadle, Benicio del Toro, Luis Guzman, Dennis Quaid, Catherine Zeta-Jones, Steven Bauer, Erika Christensen, Albert Finney, Tomas Milian Initial Entertainment yapımı.

Kaplanın büyüsü ejderhanın ateşi

Ang Lee'nin Oscar adayı 'Kaplan ve Ejderha'sı görkemli bir koreografiyle sunulan estetik ve parlak bir aşk masalı. İzlenmesi gereken, baş döndürücü bir "Çin hoşluğu..."

Batı'nın "Düğün Yemeği"yle keşfedip hemen bünyesine aldığı yetenekli Çin yönetmeni Ang Lee, birkaç yarı-başarıdan sonra yeniden ülkesine ve kültürüne sığındı. Ve "Kaplan ve Ejderha"nın kazandığı büyük başarı, ona ne denli iyi yaptığını gösterdi.

"Kaplan ve Ejderha" bizlere 19. yüzyıl başlarının Çin'inden bir masal anlatıyor. Gizemli bir efsane kılıcın çevresinde, yıllardır birleşememiş iki âşığın ve babasının kendisini zorladığı bir evlilikten kaçarken çöl haydutu bir Moğol'a tutulan soylu bir kızın öyküsü, koşut biçimde veriliyor.

UZAKDOĞU BALESİ
Bir Çin klasiğinden uyarlanan film, bir yandan görkemli, sanki düş gibi ya da bale gibi çekilmiş dövüş sahneleriyle dikkat çekiyor. Kahramanlarımız havada uçuyor, ağaçların üzerinde yürüyor, tüm yerçekimi yasalarına meydan okuyarak kendine özgü bir Uzakdoğu balesi yapıyorlar. Çağdaş

tekniklerle kotarılmış bu sahneler, bir yandan klasik Uzakdoğu dövüş filmleriyle alay ediyor. Ama öte yandan sanki bu dövüşlerin içindeki şiiri ve büyüyü ortaya koyuyor.

Ayrıca bu dövüş geleneğinin ardındaki gerçek anlam, yani Uzakdoğu dövüşleriyle Konfüçyus etkileri taşıyan bir düşünce ve felsefe arasındaki derin ilişkiler de ortaya çıkıyor. Bu seyirliğin ardında gerçek bir kültür ve farklı bir uygarlık var. Ang Lee'nin amaçladığı "dövüş olayına dram, kadınlar, güzellik ve kalite ekleme" çabası galiba tam olarak gerçekleşmiş.

KAPLAN VE EJDERHA Crouching Tiger, Hidden Dragon
Yönetmen: Ang Lee Senaryo: James Schamus, Wang Hui Ling, Tsai Kuo Jung n Görüntü: Peter Pau, Yuen Wo Ping Müzik: Tan Dun Oyuncular: Chow Yun-Fat, Michelle Yeoh, Zhang Ziyi, Chang Chen, Cheng Pei Pei n Çin-Amerika ortak yapımı.

Hiç 'kırılmaz' değilmiş!

Gerilim sinemasının yeni dahisi, Hint asıllı Amerikalı Shyamalan 'Altıncı His'ten sonra beklenen filmiyle geliyor: 'Unbreakable'. Ve düşkırıklığı yaratıyor...

'Altıncı His' olağanüstü güzel ve ilginç bir hikâyenin kötü ve tutuk anlatılmış filmiydi, bana göre... Bu filmde anlatım yine pek parlak değil. Ama bu kez hikâye de ayakta durmuyor. Gerçekten de filmin hikâyesi, içine herşeyin tıkış tıkış doldurulduğu bir sandığa benziyor. Bir tren kazası sonucu "kırılmazlığı" ortaya çıkan Bruce Willis'in başka bir filmden ödünç alınmışa benzeyen "cinayetleri görme" yeteneğine ne gerek vardı? Samuel Jackson'un "Bay Cam" olmasının yanı sıra çizgi roman hastası olmasının ve tüm o çizgi roman muhabbetinin filmin gelişimine ne katkısı var?

Aslında yetenekli bir yazarın denetimsiz bir senaryosu ve yazar olarak kalması gereken bir sanatçının gereksiz yönetmen olma çabası... İflah olmaz gerilim ve "sürprizli final" meraklıları, yine de bu filmden belli bir keyif alacaklar kuşkusuz...

ÖLÜMSÜZ Unbreakable
Yönetim ve senaryo: M. Night Shyamalan Görüntü: Eduardo Serra Müzik: James Newton Howard Oyuncular: Bruce Willis, Samuel L. Jackson, Robin Wright Penn, Spencer Treat Clark Touchstone Pictures yapımı.

HAFTANIN YILDIZ TABLOSU
TRAFİK ****

KAPLAN VE EJDERHA ***

İYİLİK BUL, İYİLİK YAP ***

Kırık yaşamlar ve bir "iyilik zinciri" yaratma çabaları üzerine gizemli bir film

ÇİKOLATA ***

Çikolatalarıyla bir kasabaya mutluluk dağıtan güzel bir büyücünün öyküsü.

ONURLU BİR ADAM ***

Irk sorunları üzerine etkileyici bir erkekföyküsü

AMERİKAN SAPIĞI ***

Yuppie'liğe ve çağdaş imaj devrine amansız bir eleştiri getiren önemli bir film

SARHOŞ ATLAR ZAMANI ***

İranlı Kürt bir yönetmenden gelen bir sevgi ve insanlık filmi.

YENİ HAYAT ****

Robinson öyküsünün çağdaş bir yorumu.

ÖLÜMSÜZ **

UNUTULMAZ TİTANLAR **

1970'lerin Amerikası'nda ırksal sorunlar fonu önünde bir Amerikan futbolu hikâyesi

YAŞAM KANITI *

Uluslararası rehin kurtarma operasyonları fonunda bir aşk filmi. Sıradan...

Atilla Dorsay

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır