kapat
24.03.2001
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansinvest
 
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )

Spiralle pilülden önce ve sonra...

Ünlü bir söz vardır:

- Her insan kendisini erken doğmuş hisseder ve hayıflanır.

Örneğin gebe kalmayı önleyen teknik olanakların keşfedilmesinden önce doğmuş olan erkekler; sevişirlerse gebe kalmaktan korkan kadınların, aşk ilişkilerinin en arzulu anlarında hızla frene basmalarıyla, ne kadar çaresiz kaldılar. Şahlanmış duyguları, düğmüklü kementlerle boğula boğula nefessiz bırakıldı. Her flörtte karşılarına dikilen "olmaz"ın karabasanını yaşadılar.

Eşleriyle sevişirlerken dahi, sık sık kulaklarına hep aynı rica fısıldandı:

- Ne olur dışarda getir..

Çünkü erken doğmuşlardı. Şayet elli yıl daha sonra doğmuş olsalar, doğalarından fırlayan şehvet lokomotivleri, hızının en arttığı anda; dişilerinin haklı kaygılarla önlerine diktiği dev kayalara çarpmayacaktı.

Şayet Köyceğiz'deki özel müsteşarım taksici Mehmet Çulhacı, Napoleon döneminde doğmuş olsa; ne evinde oturduğu yerden TV'de maç izleyebilecekti, ne telefonla dilediği yerle konuşabilecekti, ne radyodan müzik dinleyebilecekti; ne de otomobil, uçak, vapur gibi, akaryakıtla çalışan taşıt araçları hakkında bir fikri olacaktı.

İki yüzyıl önce Avrupa imparatoru olan Napoleon; Köyceğiz'deki özel müsteşarım Mehmet Çulhacı'nın yararlandığı teknik olanaklarla, "yaşam kalitesi"nin çok altında yaşadı.

Ne yapalım; herkes gibi Napoleon da erken doğmuştu.

2050'lerden sonra, Bitlis'de doğmuş olmakla, Londra'da doğmuş olmak arasında hiç bir fark kalmayacak...

İnsanların doğdukları bölgelere göre, daha doğarken uğradıkları talihsizlik engeli; tüm dünyada ortadan kalkmaya başlayacak...

Elli yıl önce güney İtalya'nın, yahut İspanya'nın bir köyünde doğmuş olmakla; Stockholm'de doğmuş olmak arasında büyük bir talih farkı vardı.

Gerek okul, gerek hastahane, gerek ulaşım, gerek geçim düzeyleri, eşdeğerde değildi Avrupa'nın da değişik yörelerinde...

Bugün bu fark iyice azalmıştır. Avrupa Birliği'nin şu kentinde, yahut bu köyünde doğmuş olmaktan kökenlenen "talihli", yahut "tahilsiz" olma faktörü, bir "yazgı" olmaktan çıkarılmıştır.

Türkiye'de ise Yozgat'ın bir köyünde doğmuş olmakla, Moda'da doğmuş olmak arasındaki fark, akıl almayacak kadar büyük...

Türkler çok kötü yönetildikleri ve 20. Yüzyılı da rezalet bir fiyaskoyla ıskalayarak, "yaşam kalitesi" açısından Yunanistan'ın bile 65 basamak altında kaldıkları için; aynı ülkenin değişik yörelerinde doğmuş olmaktan kökenlenen "alın yazısı" eşitsizliği azaltılamadı.

Küreselleşme sürecinin dinamiği, 2050'lerden sonra bu tür ilkel bir eşitsizliği, Türkiye'de de ortadan kaldıracaktır.

Değişik kuşaklardan da olsak, hepimiz erken doğmuş sayılırız, 25. Yüzyıl'da doğacak olanlara kıyasla.

Gitgide bilim ve saydamlık; siyasetçileri de, siyasetçi demagojilerini de, gündemden silip süpürecek..

ABD, gazete ilanlarıyla aramaya başlayacak Başkan adayı olacakları.

Çünkü Erzurum'da uzay turizmcisi olmak, ABD'de Başkan olmaktan çok daha zevkli ve avantajlı olacak...

Ve siyasetçilik hiç bir artı getirmeyecek hiç kimseye..

Bugün dahi Nobel'li dahilerden; yahut insanlığa mal olmuş ressam, müzikçi, mimar, heykelci, beyin cerrahı, elektronik yaratıcılarından, siyasetçiliğe özenen kişi var mı?

Üst düzey insan kalitesi, siyasetçiliğin ikinci sınıf bir uğraş olduğunun bilincinde...

Boğayı boynuzlarından tutup her gün yere çökertecek gücü bulunmayanlar; siyasetçiliğe ve hazineden geçinmeye soyunurlar. Hele bir de yüreklerinde eziklik duygusu tümörlenmişse...

Ve onlar; önüne gelene, şu tokatlı soruyu çarpmak isterler:

- Ben kimim biliyor musun?

Kimse de kendilerine:

- Sen kestirmeden önemli görünmeye kalkmış bir asalaksın, diyemez.

Ama artık "değişimin öncülüğü" bilimcilerin eline geçti... Küreselleşmenin yaygınlaştırdığı saydamlık; ne siyasetçiye, ne de siyasetçi demagojisine yer bırakacak ve siyasetçiliği de tahtından indirecektir.

Daha geç doğacaklar görecekler bunu..

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır