kapat
24.03.2001
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Turk.Net

 

Ecevitler paylaşmış bile


Başbakan Bülent Ecevit ve 55 yıllık eşi Rahşan Ecevit, anne ve babalarından miras kalanlar da dahil olmak üzere sahip oldukları evler için ortak tapu çıkardı
DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen Medeni Kanun Tasarısı üzerine görüşlerini SABAH'a anlattı. Rahşan Ecevit, birkaç yıl önce eşi Bülent Ecevit'le sahip oldukları gayrimenkuller için "müşterek tapu" çıkardıklarını açıkladı ve bütün karı-kocaları kendileri gibi mal paylaşımı yapmaya çağırdı.

Yönelttiğimiz sorulara Rahşan Ecevit'in verdiği vecize niteliğinde cevaplar şöyle:
* Medeni Kanundaki değişiklik hakkında Meclis'te tartışmalar var. Özellikle mal bölüşümü konusunda. Kanun tasarısı "Evlendikten sonra edinilen malların karı koca arasında eşit bölüşümü"nü içeriyordu. Ancak Meclis'teki görüşmeler sırasında bu madde bir önergeyle değiştirildi. Tapu kimdeyse mal onun olacak. Yani eşit paylaşım yok. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ben, bizden bir örnek vererek bunu açıklayayım. Biz, birkaç yıl önce Bülent'le mallarımızı birleştirdik. Yani onun annesinden kalan ev, benim babamdan kalan ev, bizim oturduğumuz evle, kütüphanenin tapularını müşterek yaptık. Tapularda ikimizin resmi, ikimizin ismi var. Müşterek tapu olunca, paylaşım sorunu çözülür.

'BİRBİRİMİZİ HEP SEVDİK
* Bütün mallarınızın paylaşımına neden duydunuz?

Biz birbirimizi hep çok sevdik ve birbirimize daima çok güvendik. Bu sevgiyle o kadar "bir" insan haline geldik ki, mallarımızı da birleştirdik. İnsanlar birbirini sevdikten sonra, malların ayrı olmasının hiç anlamı yok.

*Tasarının bölüşümle ilgili hükümleri askıya alındı. Meclis'teki sorun daha çok erkeklerin "kadınlara mallarımızı kaptırırız. Malı alıp giderler" korkusundan kaynaklanıyor gibi. Sizin evli çiftlere öneriniz nedir?

Evlilik sırasında bizim gibi yapsınlar. Biz paylaştık, onlar da paylaşsın. Ortak tapu, ortak ruhsat çıkarsınlar. İnsanlar birbirlerini sevdikleri için evlenirler. Birbirlerini gerçekten seven, sevgiyi, saygıyı devam ettirebilen insanlar için malların bölüşümü sorun olmamalı. Seven insanların "benim malım, senin malın" gibi düşünmesi yanlış. Ancak geri kalmış bölgelerdeki kadınlar, kendini savunamayan ev kadınları, köylü kadınlar için böyle bir güvence gerekir. Aradaki sevgi, saygı sona erdiğinde mallar ayrılabilir. Bu ayrım adaletli ve eşit olmalıdır. Kadını güvenceye almalıdır. Müşterek tapu olursa, ayrılık halinde bölüşüm eşit olur.

HAYAT MÜŞTEREKTİR
* Çalışan kadın kendi malını kendi üzerine yapabiliyor. Sorun daha çok ev kadınlarıyla ilgili görünüyor değil mi?

Kadınlarımız iş hayatında erkekler kadar çok değil. Yani daha çok erkeğin kazancıyla yaşıyor. Ancak kadınlar da evde çalışıyor. Yemek yapıyor, temizlik yapıyor, çocuk büyütüyor. Bunun karşılığında para almıyor. "Herkes kendi kazandığının sahibidir. Tapu kimdeyse onun olur" derseniz, o zaman erkeklerin evde çalışan eşlerine maaş vermesi, kazancını bölüşmesi, onun da tasarruf edip mal sahibi olmasını sağlaması lazım. Yok evdeki kadınlar kendi birikimini sağlayamıyorsa, o zaman onlara güvence gerekir. Hayat müşterektir. Hele evliliklerde. Acılar, kayıplar müşterekse, sevinçler, kazançlar da müşterek olmalıdır. Malların ortak olması; bir ayrılık halinde kadının güvenceye alınması lazım. Mallar ortak olmalı ki, paylaşılabilsin.

*Bir de nikahsız evlilikler var ki, orada mal bölüşümü gündeme bile gelmiyor. Özellikle kırsal alanda yaygın olan nikahsız veya "kuma"lı evlilikler konusunda ne düşünüyorsunuz?

Nikahlı yaşayanlara ilişkin bir kanuni düzenleme ile mal bölüşümü sağlanırken, nikahsız yaşayan kadınlara ilişkin bu sorunun üzerinde de düşünülmesi, çözüm üretilmesi lazım. Çünkü bu geri kalmış yörelerde çok yaygın.

Kadınlar severse evlenir
* Meclis'te Medeni Kanun Tasarısı görüşülürken, bazı milletvekilleri "Evlilikten sonra kazanılan malların eşit bölüşülmesi" halinde nikahsız yaşayanların artacağını savundu. Sizce böyle bir etkisi olur mu?

Bir erkek böyle düşünüyorsa, iyi niyetli değildir. İyi niyetli değilse, evliliğine güvenmiyorsa, sevgisi de eksik demektir. Kadının kendini sevmeyen biriyle evlenmemesi lazım ama bazı kadınlar aç ve açıkta kalmamak için nikahsız evliliğe razı oluyor. Yoksul bölgelerde, kenar mahallelerde kadınlar, yoksulluk nedeniyle böyle yaşamaya razı oluyor. Ama bu soruna çare bulacak olan da yine insanlarımızdır. Yoksulluk azaldıkça, kadınların sadece güvence olsun diye nikahsız evliliğe razı olması da azalacaktır.

ZİNA ARTMAZ
* Tasarıya karşı çıkanların eleştirilerinden biri de, "eşit paylaşım" halinde zinanın artacağı, kadının ayrılmak için başkalarıyla ilişkiye gireceği yönünde. Buna ne diyorsunuz?

Yanlış bir mantık işletiliyor. Kadın çoğunlukla sevdiği için evlenir. Evlendiğinde de yuvanın bozulmasını istemez. Bundan dolayı zina artmaz. Tersine kadın kendini güvende hissettiği için daha mutlu olur, eşiyle daha mutlu yaşar. Sevgi yoksa şüphe vardır. Şüpheyle birlikte mal sorunu gündeme gelir. Hiçbir kadın başkasıyla zina yapmak üzere evlenmez. Çünkü evlilik kadın için en kutsal hedeftir.

*Türkiye'de tapular daha çok erkeklerin üzerinde galiba.

Doğru. Türk toplumunda evlilik sırasında bir mal edinildiğinde genellikle erkeğin üzerine yapılıyor. Evlendikten sonra edinilen malların müşterek olması gerekir. Eğer bir erkek en yakını olan karısından bile malını kaçırıyorsa, art niyetlidir. Evliliğinden emin olmayan erkek, eşine güvenmiyor demektir.

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

 
Sabahonline'nın değişen tasarımını nasıl buldunuz?

Eskisine göre çok beğendim
Eskisi daha iyiydi
Farketmez

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır