|
'Kadın bakışı' da ne?
Hacca giden ilk kadın vekilimiz Sevgi Esen, döndüğünde başını örtmedi çünkü bu 'tarzına uygun değil'di. "Günahım varsa, o bana ait" diyen Esen, nitelikli kadınların politikadan uzak durduğunu söylüyor
DYPKayseri milletvekili Sevgi Esen, hacca giden ilk kadın vekil olduğundan dikkat çekti. Esen'i daha ziyade "Çiller'in avukatı" haberleriyle hatırlıyorduk. Ona sorarsanız bu yakıştırmayı pek içine sindiremiyor. Çünkü Kayseri'nin en iyi avukatlarından ve bu yüzden de "Genel Başkanımın Kayseri'de bir davası vardı, başka avukat mı tutsaydı?" diyor. Zaten milletvekili seçildikten sonra da avukatlık bürosunu kapatmış.
ODASI REVAÇTA
1974 yılında Kayseri'de il belediye meclisi üyesi olarak siyasete atılan ve daha sonra milletvekili olarak Meclis'e giren Sevgi Esen'in Meclis'teki odası, hac sonrasında tebriğe gelenlerle dolu. Neredeyse kuyruk oluşacak. Hurmalar ikram ediliyor, gelenler anılarını dinlemeye hevesli. Görüşmemiz, TBMM Adalet Komisyonu'ndaki Medeni Kanun görüşmelerine denk geldiğinden, tebriğe gelenler bu meseleyi de konuşuyorlar. Ne de olsa Sevgi Esen görüşmeleri adım adım izliyor.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü istifanın eşiğine getiren gelişmelerin ardından Esen, MHP ve FP'nin ortak hareket ederek tasarının en önemli maddesi olan 'evlilikte edinilmiş malların bölüşümü'nün geçmesini engellediklerini anlatıyor. Biraz şaşırıyorum. Çünkü odaya gelen erkeklerin tümü Sevgi Esen gibi düşünüyor, MHP ve FP'nin tavrını eleştiriyorlar.
Sohbetimizi sürdürmek için milletvekilinin evine gidiyoruz. Üç kız, bir erkek çocuğu annesi olan Sevgi Esen hacca giderken bir ilki gerçekleştirdiğini bilmiyormuş. 1987 yılında trafik kazasında eşini kaybettiğinde yaşları üçten başlayan dört çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmekten başka bir düşüncesi yokmuş.
ALLAH'A TEŞEKKÜR
Bir erkeğin refakati olmadan kadınların hacca gidememesinden konu açılınca "Ben sekiz çocuklu bir ailenin kızıyım. Babam öğretmendi ve hepimizi okuttu. Kayseri'nin ilk ehliyet alan kadınıyım. Hacca gitmeyi eşimi kaybettikten sonra bana güç veren Allah'ıma teşekkür için istiyordum. Dört çocuğu yalnız bir kadın olarak en iyi şekilde büyüttüğüme inanıyorum. Ve orada genç yaşlı, farklı cinsten, ırktan, zengin fakir fark etmeden insanların eşit olduklarını gördüm. Bundan çok etkilendim" diyor.
Hacdan getirdiği hurmaları ikram ederken "bir tanesi 300 kaloriymiş" diye hatırlatmayı ihmal etmeyen Esen'e "Hacdan sonra örtünmek gerekmiyor mu?" diye soruyorum. "Ben ilmini yapmadım bu işlerin. Ama benim yaşantımda böyle bir şey söz konusu olamaz. Tarzım itibarıyla örtünemem. Günahım varsa bana aittir" diyor.
Esen'in tarzını soracak olursanız; kıyafetlerini kendisi çiziyor ve diktiriyor, kadın milletvekillerinin pantolon-ceket takım giymesini istiyor ama Meclis içtüzüğü değişikliğinin bugünlerde lüks olduğunu söylüyor.
TBMM'de 550 erkek milletvekilinin içinde bir avuç kadın vekil var. Ancak "Kadın vekiller ne yapıyor?" sorusu Esen'i biraz kızdırıyor. O bu soruda bile ayrımcılık olduğu iancında. Aslında kadınların ezildiğini söylüyor ve eşitlik istiyor ama "kadınlık, kadın bakış açısı ve feminenlik" denilmesinden de pek hoşlanmıyor. Peki neden bu kadar az kadın politikada?.. "Yok, kadın yok. Bana bir kadın getir deseler zor bulurum. Çünkü nitelikli kadınlar politikadan uzak duruyor" diyor.
Afrika ülkeleri bile bizi geçti
Sevgi Esen kadınların sorunlarını eğitimsizlik, ekonomik güçsüzlük, psikolojik ve sosyal sorunlar olarak sıralıyor. Kadınların sorunlarından yakınması onu üzüyormuş, o kadınları öyle görmek istemiyormuş: "Kadınlar onursuz, gurursuz davranmamalı. 'Bir kadın olarak ne yapabilirim?' diye soran kadınlara dayanamıyorum."
Kadınlara önce sorumluluk sonra hak verilmesinden yana olan Esen'e "Bu nasıl olacak? Bir de hak verilmez alınır diyoruz" diye soruyorum. Esen'in yanıtı sert geliyor: "Kadınlarımıza yıllar önce, birçok Avrupa ülkesinden önce haklar tanınmış. Küçük yaşlardan itibaren erkek çocukları gibi kız çocuklarına da sorumluluk verilmeli. O zaman haklarını alırlar. Afrika ülkelerinden bile geri durumda olduğumuz alanlar var. Örneğin siyasi temsil konusunda bazı Afrika ülkelerinden geriyiz. Bunun bize yakışmadığını düşünüyorum, gelecek kuşakların böyle olmaması için de şikayetçi olmak yerine, önümüzü açmanın yollarını bulmalıyız."
Kadınların eğitimi için partilerde yurttaşlık eğitimi verilmesini savunan kadın milletvekili Sevgi Esen, kadınların kendi sorunları kadar toplumun sorunlarını da bilmesi gerektiğini sık sık vurguluyor ve "kadın kadın sorunlarını daha iyi bilir ama kadın sorunlarını bilmek bir yerlere gelmek için yeterli değildir" diyor.
Toplumun başarılı kadınlara susadığı konusunda ısrarlı olan Esen, erkeklerin de başarılı kadınları desteklediklerini düşünüyor. "Siz hayatta başarılı olmuş eşini anlatan erkeklerin gözlerinin içinin nasıl güldüğünü gördünüz mü?" diye soran Esen, "erkekler başarılı kadınları destekler" düşüncesinin sıkı bir savunucusu ama anlattığına göre o kimseden destek almamış.
KERMESLE BU İŞ OLMAZ
Siyasi partilerin kadın kollarının yapılanmasını beğenmeyen Sevgi Esen bu konuda net: "Kadını kadınlık konumu ile tanımladıkça siyasette kadınlara yer ayırmak zor. Çay, kermes düzenleyerek kadınlar politikaya çekilemez. Kadınların her konuda çözüm üretmesi gerekir. Ben bir ya da birkaç kereye mahsus kota uygulanmasından yanayım ama bu da sürekli olmamalı. Çünkü kolaycılık olabilir."
Kadınların politikaya katılmasındaki en büyük engelin yine kadınlar olduğunu düşünen Sevgi Esen, mesleğinde engelle karşılaşmamış: "Kahvehanelere giriyorum, konuşuyorum halkla. Yıllarca avukatlık yaptım, bir gün bile kadın olduğum için bir engel görmedim. Kadın ne yaptığını bilince kapılar açılıyor. Yeter ki kadınlar iyi eğitim alıp, üretip, yaşamın her alanında kendilerini göstersinler" diyor.
ELİF ERGU
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|