Bavul turizmi için gelenler artık Pire'ye gidiyor... Bir zamanlar gemilerin yanaşmak için sıra beklediği Salıpazarı Limanı'nda in cin top oynuyor...

MALLARI YÜKLEMEK İÇİN GEMİLER RIHTIMDA YER BULAMIYORDU
Salıpazarı Limanı bir zamanlar alışveriş için gelen turistleri taşıyan gemilerin akınına uğruyordu. Boş gelip dolu ayrılan gemiler, Rusya'dan Romanya'ya kadar Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkelere Laleli'den alınan malları taşıyordu. Bazen bu gemiler limandaki yoğunluk nedeniyle açıkta demirlemek zorunda kalıyordu.

RIHTIM ESKİ CIVIL CIVIL GÖRÜNTÜSÜNÜ YİTİRDİ, YERİNİ ISSIZLIK VE TERKEDİLMİŞLİK ALDI
Uygulanan ekonomik politikalar ve esnafın yanlış yaklaşımı, eski Doğu Bloku ülkeleri ve Rusya'dan alışveriş için gelen turisti başka ülkelere yöneltti. Turistin tercih değişikliğinden en büyük payı ise Yunanistan aldı. 1990'lı yıllarda sadece Laleli'den alışveriş için gelen gemilerin sayısı haftada 50'yi geçerken bu sayı şimde 10'lara düştü. Salıpazarı Limanı ıssızlaştı. Boğaz'daki gemi renkliliği, yerini terkedilmişliğe bıraktı.

Laleli esnafı giden turistin geri gelmesi için bölgenin "özel" olması gerektiğini söylüyor
Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku'nun dağılmasından sonra bavul ticareti için akın eden yabancı turistler sayesinde 1990'lı yılların ortasına kadar "altın çağ"ını yaşayan Laleli, 4 yıldır adeta can çekişiyor. Kaçan turistin Yunanistan'ı tercih ettiğini söyleyen Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ayhan Karahan, "Salıpazarı'na şimdi ayda 50 gemi ya yanaşıyor, ya yanaşmıyor. Eskiden bu sayı 200'ü geçerdi. Yunanistan'ın Pire Limanı ise şu sıralar bavul ticareti yapanların yeni gözdesi. Ayda en az 200 gemi bu limana gidiyor" diyor. Uygulanan ekonomik politikaların ve esnafın turiste bakış açısının Laleli piyasasını öldürdüğünü belirten Karahan, "Bizim iki önemli sıkıntımız var. Bunlar fiyat rekabeti ve müşteri beklentilerini karşılayamamamız. Hükümetin döviz kuru politikası sayesinde uluslararası piyasalarda rekabet gücümüz eridi. Laleli piyasası 1997'den bu yana yüzde 77 oranında daraldı. Bunda idari tedbirlerin alınmamasının da büyük etkisi oldu" diye konuşuyor.

VALİ ÇAKIR'A ÇAĞRI
Dövizin ekonomik kriz nedeniyle serbest bırakılması sayesinde Laleli'nin tekrar canlanma şansını yakaladığını kaydeden Karahan sözlerini şöyle sürdürüyor: "İhracatçı kesimler doğal olarak bu krizden en az etkilenenler... Ankara'nın yasal düzenlemeler yapması gerekiyor. Başta Dış Ticaret Bakanlığı kurulmalı ve bir dizi önlem alınmalı... Bugün gemiyle gelenlerden sözde fuhuşla mücadele etmek amacıyla bir nevi 'ayakbastı parası' alınıyor. Bu rakam 1500 dolar. Doğal olarak kimse bu parayı ödemek istemiyor. Öncelikle bu paranın alınmaması lazım. O zaman Laleli tekrar cazip hale gelebilir."

Bölgenin eski canlılığına kavuşması için Vali Erol Çakır tarafından başlatılan "Özel Bölge" statüsünün de yeniden ele alınması gerektiğini söyleyen Karahan, "Valimiz göreve geldiğinden beri desteğini bizden hiç esirgemedi. Onun öncülüğünde hayata geçirilen 'Özel Bölge' uygulaması son dönemde sekteye uğradı. Tekrar canlandırılmasını istiyoruz. Bunun için toplantı ve görüşmelerin yeniden başlatılması gerekiyor" diyor. Laleli esnafı da bavul ticareti için gelen turistin Yunanistan ve Uzakdoğu ülkelerine kaydığını, yüzlerce arkadaşlarının kepenk indirdiğini, çoğu günler siftah bile yapılamadığını belirtiyor.