kapat

04.03.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Bira cennetinden kristalsiz dönülmez
Pilsen usulü biranın yurdu Plzen'deki sıra birahaneler bira içmek için ideal. Bill Clinton ile Vaclav Havel'in saksofon çaldığı gece klübü, kristal satan butikler ve Prag kalesi turistlerin gözde adresi

Bu bayram tatilini uzaklarda geçirmek isteyen birçok vatandaşımız ülkenin içine düştüğü ekonomik kriz nedeni ile ya tatillerini iptal etmek zorunda kaldılar ya da planlanan uzaklar yakınlaştı. Biz de bu yüzden yakınlarımızda olan bir şehirden bahsedeceğiz.

Prag bir hafta sonu kaçamağında 18. ve 19. yüzyılları yaşayabileceğiniz harika bir şehir. Ortasından geçen Vltava nehrinin kıyıları, içlerinden nehir geçen birçok Avrupa şehrinde olduğu gibi çok keyifli yürüyüş parkurları sunuyor. İki kenarı heykeller ile süslü tarihi Karluv Most köprüsü eski şehri, Prag kalesinin (Hradcany) bulunduğu kısma bağlıyor. Eski şehir her ne kadar çok iyi korunmuşsa da nehrin karşısında kaleye tırmanan daracık sokaklar çok daha hoş bir atmosfer sağlıyor. Buradaki sayısız antikacı ile eski kitap ve harita satan dükkanlar, kaleye tırmanışta mola vermek için fırsat tanıyor. Gözünüzü aşağıdaki Prag manzarasından ayırabilirseniz buradaki kiliseleri gezebilirsiniz.

EN ÇOK BİRA TÜKETEN ULUS
Çek Cumhuriyeti'nin batısına Bohemia adı veriliyor. Bu bölge kristalleri ile ünlü. Prag'da hemen her köşebaşında kristal satan mağazalara rastlamak mümkün. Öylesine ki adeta kristal almayanı dövüyorlar. Ülkenin bence daha ilginç ürünü ise bira. Çekler dünyanın kişi başına en çok bira tüketen ulusu. Ülkemizde de tanınan Pilsen usulü biranın yurdu da Prag yakınındaki Plzen şehri. Ve Çek biraları çok lezzetli.

Birahanelerin birçoğunun tarihçeleri birkaç yüzyıl öncesine dayanıyor. En ünlüsü ise sadece çok lezzetli koyu renkli bir bira ile Çeklerin ünlü içkisi Becherovka'yı sunan U Fleku. Bir de ünlü Pilsner Urquell birasını içebileceğiniz U Kalicha var ki, burası ünlü tiyatro eseri Aslan Asker Şvayk'ta kahramanının uğradığı birahane olarak ün yapmış. Pilsner Urquell ile tipik Çek yemeklerini tadarken eski Avusturya-Macaristan imparatorluğunun üniformalarını giymiş akordeoncuları da dinleyebilirsiniz.

Prag'ın en moda caddesi Parizska. Bu caddenin ismini iyi seçmişler, çünkü Paris'in bütün ünlü moda evleri bu caddenin iki tarafında sıralanmışlar. Ve tabii ki Prag'ın en 'in' restoranlarından biri de bu caddede. Pravda son yıllarda İstanbul'da da popülerleşen minimalist restoranlardan biri. Gerçi yemekleri de minimalist, ama gerek atmosferi, gerekse de yere kadar camlardan gördüğünüz sokak manzarası ile ille de Çek yemeği yemek istemiyorsanız iyi bir alternatif. Burası da Hollywood yıdızlarının Prag'daki uğrak yerlerinden biri. Aynı caddedeki 'trendy' barlar ise yemek öncesi veya sonrası için düşünülebilinir.

SAKSOFONLU GECELER
Bohemia adını aynı zamanda Bohem hayata da veriyor. Dolayısıyla Prag'da gece hayatı çok hareketli ve İstanbul'a oranla çok ucuz. Bill Cinton bile Prag ziyaretinde Çek Cumhurbaşkanı Havel ile beraber kulüplerde saksofon çalmıştı. Ancak içki için benim önerim heykelli köprüyü tekrar geçip karşı kıyıdaki barlara gitmek. Burada bardan bara gezmek moda olduğu için belirli bir insan trafiğine rastlamanız olası. Kalabalık olan barlar genellikle popüler ve iyi olanlardır.

Prag'ın eski şehrinin dışında kalan kısımları ne yazık ki komünist dönemin blokları ile sarılmış durumda ve pek ilginç değil. Şehir dışında ormanlar içindeki Karlsbad kaplıcaları var ki, Avrupa sosyetelerinin vazgeçilmez dinlenme yerlerinin başında geliyormuş. Bizim için ilginç yanı ise Atatürk'ün Birinci Dünya Savaşı'ndan önce bir süre burada kalmış olması. Şimdiki politikacılarımızı da oraya kampa yollamak iyi bir fikir olabilir.

Buraları pas geçmeyin
Prag'ın en iyi oteli yeni açılan Four Seasons. Eski şehirdeki hemen her yere yürüme mesafesindeki otel Vltava nehrinin kıyısında. Ön taraftaki odalarından Prag kalesi manzarası muhteşem.

Vaclavske namesti üzerindeki Hotel Evropa ise yirminci yüzyıl başlarında inşa edilmiş ve Art Nouveau'nun en iyi örneklerinden biri. Kalınmasa bile restoranı veya pastanesi mutlaka görülmeli.

Orta Avrupa'daki bütün milletlerin sahip çıktığı ünlü tatlı Palachinka'nın tadına Prag'da da bakmanın yararı var.

Teoman Hünal


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır