Havalar iyi!
Kýrk yýl önce Yunanistan, Portekiz, Tayland, Güney Kore ile ayný ligteydik. Onlar aldý baþýný gitti biz krizler içinde debeleniyoruz.
Kriz sâridir; yaygýnlaþýr, derinleþir.
Üst üste baþarýsýzlýklar, ekonomik krizleri toplumsal sinir krizlerine dönüþtürür.
Uluslararasý finans çevrelerinin itibarlý gazetesi Wall Street Journal "Türkler sabýrlý millettir" diye yazdý ama bu sabrý daha fazla kötüye kullanmamak gerekiyor.
Süleyman Demirel dün "Ülkedeki sýkýntýlara ve hayat pahalýlýðýna raðmen vatandaþlarýmýz sükžnet içinde bayramý geçiriyor" dedi.
Belli ki bu duruma hayret ediyor.
Aramýþ ve kendine göre sebebini bulmuþ:
"Tabii ki hava þartlarý da bayramýn sükžnet içinde geçmesine yardýmcýdýr.."
Hava-cýva politikalarýn yarattýðý yýkýmlarýn olumsuz etkilerini güzel havalar sayesinde göðüslemenin mümkün olduðuna "baba"ya bakýp hükümet de inanmaz inþallah.
Çünkü Türkiye'nin sorunu ve kurtuluþu meteorolojik deðil ekonomiktir!
Niyet ve kýsmet..
Ecevit ve Kemal Derviþ, enflasyonla mücadele hedefinin biraz gecikeceðini fakat asla vazgeçilmeyeceðini söyledi.
Bunun tersi zaten intihar olur..
Çünkü öyle bir durumda Wall Street Journal'in yazdýðý gibi "tasarruflar yok olacak, orta sýnýf baðýmsýzlýðýný kaybedecek, siyasette demagog ve aþýrýlarýn önü açýlacaktýr.."
Böyle bir cehennem, Türkiye'nin AB defterini kapatmasý, Ortadoðu'daki karga sürüsüne katýlmaya mahkum olmasý demektir.
Kemal Derviþ her fýrsatta, kendisine atfedilen kerametin abartýlmamasýný söylüyor ve sürekli "ekip" fikrini vurguluyor.
Çare diye seslendirdiði þeylerin çoðu, hükümetin IMF'ye verdiði niyet mektuplarýnda taahhüt edip de yapmadýðý þeylerdir.
Niyet vardý da kýsmet mi olmadý, niyetleri yoktu da para almak için mi böyle karþýlýksýz "senetler" imzaladýlar?. Þimdi Derviþ'in kredisinden yararlanarak taze para bulup yine bildiklerini mi okuyacaklar?
Derviþ, iktidar için bir "tövbe"nin ete kemiðe bürünmüþ delili deðilse yanarýz!
Kafalar deðiþsin..
Krizleri, doðal afetler deðil, sözünün eri olamayan iktidar yarattý.
Çünkü devletin kara deliklerini kapatmaya yönelik programýn gerektirdiði akýla, adalet duygusuna ve cesarete sahip olamadýlar.
Memur sayýsýný azaltacak yerde çoðalttýlar..
Köylüye, esnafa ucuz kredi yüzünden kamu bankalarýný bataða sürüklediler..
Parti arpalýklarýný kaybetmemek için özelleþtirmeleri yapamadýlar..
Ekonomiyi düze çýkaracak kaynaðý vaat eden kuruluþlarý bu tutumlarýyla ölmüþ eþek fiyatýna düþürdüler.
Bunlarýn çoðunu, oy deposu gördükleri yýðýnlarý memnun etmek adýna yaptýlar.
"Baþarýnýn anahtarýný bilmem ama baþarýsýzlýðýn anahtarý, herkesi memnun etmeye çalýþmaktýr.."
Çýkarcý iyilik, toplumsal kötülüðün tohumudur. Hazineyi, ulusal yarar gözetmeden savurarak ilerlemiþ bir devlet, refaha ulaþmýþ bir millet hiç görülmedi.
Kurtuluþ, Kemal Derviþ'in hükümeti saplantýlarýndan kurtarmasýna baðlý!