kapat

07.03.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Aktif Dagitim
'Tasalanmayın çünkü ben tasarlıyorum'
Ayşe Birsel. Dünyadaki sayılı kadın tasarımcılarından biri. Görevi ise insanları rahat ettirmek. Klozet kapağıyla adını dünyaya duyuran Birsel, şimdi de ofis sistemiyle ödül aldı...

Bundan yaklaşık bir yıl önce tüm basında Ayşe Birsel adında birinin başarı haberlerini okuduk. Kendisi Japonya'da tasarlamış olduğu klozet kapağıyla çeşitli ödüllere layık görülmüştü. Bu nasıl bir klozet kapağıydı ki tasarımcısı ödüller almış, gazetelerde haber olmuştu. Kendisi o aralar New York'ta bulunduğu için sorup merakımızı giderememiştik. Ancak şimdi de büro malzemeleri tasarlayan Birsel'in İstanbul'a geldiğini öğrenince soluğu hemen yanında aldık. Aylardır zihnimin bir köşesinde yer eden klozet kapağını sonunda mümkünse görmek istiyordum. Ya da en azından ne menem bir şey olduğunu soracaktım. Tabii Birsel bu arada bir de ABD Endüstri Ürünleri tasarımcıları Odası Üstün Başarı Ödülü'ne layık görülmüştü. Bu sefer de Herman Miller için yaptığı ofis sistemiyle. Buyrun bakalım, bir bu eksikti!

*Türkiye'de değil klozet, gemi tasarlasanız kimse size ödül falan vermez. Çoğu tasarımcıdan işlerinin hiç kabul görmediğini duyuyoruz.

- Aslında dünya tasarımcılarından aynı şeyi duyabilirsiniz. Tasarımı bilen insan neredeyse yok denebilir. Bu iş çok büyük yatırım gerektiriyor. Bu yüzden de sermaye sahibine tasarımcıya para vermek zor geliyor. Zaten tasarımcıya inanmak diye bir şey de yok. Pek çok patronda biri şunu yapsa da biz de onu taklit etsek fikri hüküm sürüyor. Ben de zaten bazen kızıyorum ve grafik tasarımı seçseymişim iki ayda bir proje çıkarıp çok daha kolay para kazanırmışım diyorum.

*Ama bir yandan da şans yüzünüze gülmüş galiba.

- Amerika'da "İyi zamanda iyi yerde olmak" derler. Bazı anlarda doğru yerlerde olursanız bazı kapılar açılıyor.

* Size kapıların açıldığı anlar hangileri?

- Böyle üç an sayabilirim. Birincisi tez hocamın bana iş teklif ettiği an. İkincisi Japonya'da klozet tasarımı projesini aldığım an. Üçüncüsü ise Herman Miller için tasarım yapmamı istedikleri an.

* Küçükken bir klozet kapağının hayatınızı değiştirebileceği hiç aklınıza gelmiş miydi?

- Katiyyen, hiç düşünmezdim ama ben küçükken de tuvaletleri çok severdim.

* Eğer bir sektörde uzun süre kalırsanız yaratıcılığınız azalıyor mu?

- Bazı tasarımcılar aynı alanda 20 Ğ 25 yıllık çalışmalar yapıyorlar. Böylece ortamı çok iyi tanıyorlar. Benim yolum daha farklı. Japonya'da Toto Ltd. ile çalışırken banyoları öğrendim. Herman Miller'da bütün hayatım iş dünyası haline geldi. Ben her projede yeni bir şey öğrenmeyi seviyorum ve farklı sektörleri denemek istiyorum.

* Ürünleri insanlar rahat etsinler diye mi tasarlıyorsunuz?

- Yaşayın valla. Gönlümü verdiğim konu o. Etraflarındaki ürünler nasıl onlar için daha anlamlı olabilir onu düşünüyorum. Gizemli şeylerden çok pratik şeyler tasarlıyorum.

ŞİKAYET ETMEM
*O zaman empati duygunuz gelişmiş olmalı. Ben olsam nasıl rahat ederdim diye düşünüyorsunuz herhalde?

- O benim kullandığım araçlardan biri. Empati olayını ilk kez Audrey Hepburn'ün bir filminde duymuştum galiba. İnsan kendini başka birinin yerine koyarak düşünebiliyormuş, bunu ilk o zaman anlamıştım ve beni çok etkilemişti. Kimi tasarımcı bilgisayarda tasarım yapar, kimisi eskiz çizer, ben tasarladığım ürünün bire bir ölçekte basit bir maketini yapıyorum. İçinde oturuyorum ya da elle tutulabilir bir şeyse elimde tutuyorum. Pek çok hatayı düzeltmek mümkün oluyor.

*Yanlış tasarımlardan sık sık şikayet eder misiniz?

- Çok az oluyor. Bazı tanıdığım insanlar var. Tasarımcı değillerdir, bambaşka işler yaparlar ama çevrelerine karşı gözleri ve kulakları açıktır. Benim yaklaşımım öyle değil. Ben evde otururken koltukları eleştirmem.

*Şimdi bir türlü halledemediğimiz bir konu var. Kadınlar mı yoksa erkekler mi tasarımda daha başarılılar?

- Bu konuda net bir şey söyleyemem ama dünyada çok az kadın tasarımcı var, bunu biliyorum. Bu da büyük bir eksik. Amerika'da benden başka kaç kadın tasarımcı var diye baktığımda, ancak elle saylabilecek kadar olduklarını görüyorum. Oysa her iki cinsin de farklı bakış açıları var. Şu klozet olayında komik bir şey yaşadık. Ben klozet temizlemenin esas problem olduğunu, dolayısıyla bu problemin halledilmesi gerektiğini söylediğimde ne demek istediğimi kimse anlamadı. Çünkü grubun çoğunluğunu erkekler oluşturuyordu. Bunu sadece bir kadın ya da evini temizleyen bir adam bilir.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır