Türkan Şoray'ın evi üzerine

SÜMBÜL SOKAK
İşte kitaptan evle ilişkili bölüm: "...Bu evin üzerinde biraz duralım. Şoray bize Rüçhan beyin hayatındaki yerini anlatırken, onun kendisini mali açıdan da çok iyi yönlendirdiğini, parasını hep en iyi biçimde değerlendirmeye teşvik ettiğini söylüyor. (...) Yine Rüçhan bey onu Etiler Cengiz Topel semtindeki o arsayı almaya ve orada Boğaz'a nâzır bir ev yapmaya teşvik etmiş. Arsayı almış Türkan ve kazandığı parayla evi yaptırmaya girişmiş. Cihan Ünal olayı patlak verdiğinde, evin kaba inşaatı bitmiş durumdaymış. Türkan evlenip Ankara'ya gittikten ve yeniden İstanbul'a döndükten sonra bir gün, Rüçhan beyin isteğiyle Türkan, Rüçhan, avukatları Vassaf bey ve bir noter bir araya gelmişler. Rüçhan bastırmış, "evin yarısını üzerime yapacaksın" diye... Türkan peki demiş, imzalar atılmış. Ve ondan sonra, evin geri kalan tüm ince inşaatını Rüçhan bey yaptırmış. Türkan hiç karışmamış. Bugün Türkan'ın oturmakta olduğu evin yarı hakkı hâlâ Adlı ailesinde, vasiyet dolayısıyla oğlu Şevket beyin üzerinedir."

Hikâye böyle... Arsa ve evin kaba inşaatı Türkan'a, ince inşaat Rüçhan beye ait. Rüçhan bey niye sıkışık bir anda evin yarı hissesini istemiş? Artık bilemeyiz, ama ben şöyle düşünüyorum: Maddi bir kaygıdan çok, ölümüne sevdiği o güzel kadını hukuk ve mülkiyet yoluyla da kendisine bağlamak, onun gerçek yuvası olan ve eninde sonunda dönüp geleceğini hissettiği eve ortak olmak için... Nitekim öngörüleri gerçekleşmiş, Türkan Cihan'dan ayrılıp yuvaya dönmüş ve Rüçhan beyle birlikte o evi paylaşmışlar.

Gerçekler böyleyken ve bunları bilen birkaç kişi hâlâ hayattayken, Şoray'ın, hâlâ TV ekranlarında sürekli gösterilen ve hepimizin suluçeşme izlediğimiz sayısız film ve onlardaki sonsuz emek karşılığında sahip olduğu bu evi yıllar sonra onun elinden almak, hangi duyguya ve mantığa sığar? Hukuku bilmem, ama bu olay Türk halkının ortak sağduyusuna, hislerine ve arzularına tümüyle aykırıdır. Ve umarım ki Türkan Sultan lehine sonuçlanır.

Atilla Dorsay

al.dorsay@superonline.com.tr