Sarafin'imi anısına yudumluyorum
Türk şarapçılığında büyük atılım yaratan Sarafin projesinin babası Güven Nil'i kaybettik. Gelibolu'daki Sarafin bağları öksüz kaldı
Sıcak bir Eylül öğlesi, Gelibolu yarımadasını otobüsle geziyoruz. Bir otobüs dolusu şarapsever, orta yaşlı, kepli ve kısa pantolonlu sempatik rehberimizi dinliyoruz. Rehberimiz, o ana kadar hiç duymadığımız öyküler anlatıyor Çanakkale savaşları hakkında. Çarpışmaların olduğu yerleri gezerken, adeta kendimizi top seslerinin arasında, mitralyöz takırtılarının yanı başında hissediyoruz. O derece canlı ve yürekten bir anlatımı var, amatör rehberimizin...
Güven Nil'i ilk kez o gezide, alçakgönüllülüğü ve konukseverliğiyle tanıdım. Tarihe ve doğaya tutkusu, etkileyici düzeydeydi. Mesleği bankacılıktı, trilyonlara hükmediyordu, ama sahibi olduğu bağların başındaki ziraat mühendisine saygılı bir üslupla "Nihat Bey" diye hitap ediyordu. Gösterişten, kasıntılıktan uzak bir beyefendiydi Güven Nil. Dünyanın dört bir yanındaki diğer şarap üreticilerine, kalender, sıcakkanlı, doğaya kulak vere vere bilgece bir yumuşaklık edinmiş, toprak adamlarına benziyordu. Oysa şarap dünyasına daha yeni girmişti...
Bugün kadehlerimizde yerli şarap olarak düne nazaran daha lezzetli çeşitleri yudumlayabiliyorsak, bunu bir ölçüde Güven Nil'e borçluyuz. Zira Nil, Türk şarapçılığı derin bir uykudayken, hayal gücünü eyleme dönüştürmüş ve Fransa'nın "asil üzümler"inin çubuklarını Gelibolu bağlarına diktirmişti. Robert Kolej yıllarından arkadaşı olan Doluca Şarapları'nın sahibi Ahmet Kutman ile birlikte giriştiği "Sarafin" adlı bu projeyle, Türkiye'yi Cabernet Sauvignon, Merlot, Chardonnay, Sauvignon Blanc şaraplarıyla tanıştırmıştı.
ÇITAYI YÜKSELTTİ
O, Türkiye'de şarabın kalite çıtasını yükseltti, şarap üreticileri arasında rekabeti canlandırdı, diğer üreticileri de şaraplarının kalitelerini yükseltmeye teşvik etti. Tüm bunları yaparken de projenin gizli kahramanı olmayı tercih etti. Ramp ışıklarının önüne çıkmak yerine, usul usul bağlarla uğraştı, vaktini toprağa ve üzüme verdi. Kurucularından olduğu Açık Radyo'daki şarap sohbetleriyle şarap kültürünü yaymaya çalıştı.
Türk şarapçılığının ani bir kalp kriziyle aramızdan ayrılan bu büyük ismini, eseri olan Sarafin'le dolu kadehimi anısına kaldırarak anmak istiyorum. Sarafin projesinin diğer büyük ortağı Doluca ailesinin de tüm dünya yarışmalarında altın madalyalar kazanacak, Türk şarapçılığının gururu olacak bir "Güven Nil Rezervi" Sarafin yaratarak, onun anısını yaşatacağına inanıyorum...
MEHMET YALÇIN
|