Hayatımızın erkeğini bulmuş gibi yaparken, mutluluktan ölebileceğimiz ortamları bir anda cehenneme dönüştürebiliriz.

En şehvetli sözleri söyleyip sırtımızı döner yatarız. Gülerken katıla katıla ağlamayı başarırız.

Bir anda fikir değiştirir, hiç yapmayacağımız bir şeyi aklımıza estiği gibi yaparız. En sevdiğimiz kadın arkadaşmızla yatmaktan yatmaya ayrılır ama onu çekiştirmekten de kendimizi alamayız.

'Kuzu sarması' şeklinde olduğumuz bir kadın arkadaşımız en azılı düşmanımız olabilir ama bir yanda ailemiz için alamayacağımız riskleri kadın arkadaşlarımız için almaktan da çekinmeyiz.

Biz böyleyizdir. Bizi anlamak zordur...

Anlamaz erkekler kadınların bu geliş gidişlerini.

Kadın-erkek kavgalarının en vazgeçilmez cümlesi bu yüzden "Beni anlamıyorsun"dur. Bir taraf haykırır: "Beni neden anlamak istemiyorsun?" diye. Diğer taraf karşılık verir: "Esas sen beni hiç anlamıyorsun."

İşte bunları yazmaya karar verseydim, nemenem bir sıkıntı içine dalacağımı düşünürdüm. Çünkü binlerce yıldır "kadın-erkek birbirini neden anlamaz?" diye tartışıyor, konuşuyoruz. Oysa boşmuş bu tartışmalar. Birbirimizi anlamak için binlerce yıl kaybetmişiz.

Neden mi? İşte araştırmalar ortada.

12 Şubat'ta Amerika'da bilimadamlarından oluşan iki ayrı ekip çalışmalarının sonuçlarını kamuoyuna duyurdu: "Erkek, kadının az gelişmiş hali" imiş. Her ne kadar bizim uzmanlar bu araştırmaların sonuçlarını reddetse de, "Amerikalılar öyle diyo": Kadınlar evrimde erkeklerden daha öndeymiş. Hem ben bu araştırmanın sonuçlarının Clinton'un başkanlık koltuğunu bırakmasından sonra gerçekleşmesini de çok anlamlı buluyorum. Kadınlarla yakından ilgili olduğu bilinen ve başkanlığı süresince 'aşksız seks' yaptığını dünyaya açıklamak zorunda kalan Clinton bu araştırmaların sonuçlarından başkanlığı döneminde haberdardır ama sonuçların açıklanmasını içine sindirememiştir! Anlıyoruz eski başkanı. Karizma meselesi! Kolay değil 'Biz kadınlardan daha az gelişmişiz' demek.

Benden size tavsiye, erkeklerin sizi anlamasını filan beklemeyin. Onlardan anlayış görmemiz evrimleri gereği mümkün değil!

Hem ben bu araştırmaların ötesinde bir başka gerçeği de öğrendim. Hani "kadın-erkek arasında ne fark var?" diye sorarlar. Hemen aklınıza bir uzunluk farkı gelir.

Ne ayıp değil mi? Şimdi ben de kendimi ayıpladım ama ben size hemen aklımıza gelen uzunluktan söz etmeyeceğim.

Genetik alanındaki araştırmalar aramızda bir uzunluk farkı olduğunu doğruluyor. Erkeklerin bizden 27 santim fazlalığı varmış.

Yine Amerikalı uzmanların araştırmalarına göre durum şöyle:

Erkekte XY, kadında XX kromozomu var. Erkeğin Y kromozomundaki SRY geni, kısacası erkeği erkek yapan gen ölçülmüş. Erkek ve kadınlardaki kromozomların DNS'leri iki bin kilometrelik düz bir çizgi üzerine yayıldığında erkeklik geni 27 santimlik bir uzunluk ediyormuş. Ve işte son araştırmalara göre de bu Y kromozomu kadınlarınkine göre gelişmemiş. Ne diyelim: