Bu çocuklar niye ağlıyor?
Kartal Anadolu Lisesi son sınıf öğrencileri, iki gözleri iki çeşme ağlıyorlar.
Nedeni, son sınıf öğrencileri için çok büyük önemi olan ÖSYM başvuru formlarının gelmemiş olması...
Öğrenciler, formlar gelmediği için, formları doldurmakta gecikecekleri için başlarına bir felaket gelmesinden korkuyorlar.
Okul velilerinden bir okurumuz, önce telefonla aradı, sonra da aşağıdaki faksı gönderdi.
Birlikte okuyalım:
"İstanbul Kartal Anadolu Lisesi son sınıf öğrecilerinin (yaklaşık 150 kişi) ÖSYM formlarının gelmemesi üzerine bir grup veli olarak yaptığımız araştırmada, okul tarafından YÖK'e teslim edilmesi gereken evrakların Ankara'ya ulaştırılmadığını tespit etmiş bulunmaktayız.
Okul idaresi ile yaptığımız temasta, evrakların Varan Kargo ile gönderildiği söylenerek, olayın suçlusu olarak bu şirket gösterilmek istenmiş, ayrıca bu ihmali fazla su yüzüne çıkartmamamız ima edilmiştir.
Varan Kargo'ya döndüğümüzde ise evrakların ne olduğuna ilişkin bilgi veremeyeceklerini söylediler.
Okul idaresinin bu denli rahatlığı, öğrencileri son derece rahatsız etmiş ve üzmüştür.
Olayı kınıyor ve bu kadar önemli bir konuda vurdumduymazca davranan okul idaresinin derhal durumu düzeltmesini istiyoruz."
Kartal Anadolu Lisesi idarecileri!..
Bu mektuba ne diyorsunuz?
Öğrencilerin ÖSYM ile ilgili evraklarını temin etmekten sadece sizler sorumlusunuz.
Bu sizin en önemli idari görevlerinizden biridir...
Burada da ihmalci davranırsanız, okuttuğunuz çocukların istikbali ne olacak, hiç düşünmeyecek misiniz?
YÖK ile derhal temasa geçmeli ve bu skandalı mutlak surette telafi etmelisiniz.
Aksi halde; 150 son sınıf öğrencisinin vebalini ödemeniz imkansız olacaktır.
T 28 Olayı!
İstanbul'dan yazan Tansu Toplutepe 3.5 ay önce Ericsson marka T 28 bir cep telefonu satın almış... Ama aslında alamamış, bakın neler olmuş:
"5 Ekim 2000'de Turkcell abone merkezi Başoğlu Otomotiv'den füme rengi bir T 28 aldım. 185 milyon lira ödedim. 20 gün sonra telefonum kendi kendine kapandı ve bir daha açılmadı.
Bana telefonumu değiştirecekleri söylediler, 25 gün bekledim, hem Başoğlu Otomotiv hem de KVK Kozyatağı teknik servisi ellerinde mavi renkte bir T 28 olduğunu söylediler.
Mecburen kabul ettim.
15 gün sonra bu telefon da arıza yaparak bozuldu.
Başoğlu bu telefonu servise götürdü. 1.5 ay bekledim. Sonunda bej renkte yeni bir T 28 sahibi olabildim.
Fakat bu telefon da 22 gün sonra arıza yaptı.
Şu anda, KVK Kozyatağı servisinde 2623 servis numarası ile parça gelsin diye bekliyor.
Özetlersek, aldığım bir cep telefonu dördüncü kez değiştirilmek üzere serviste bekliyor.
Ericsson yetkilileri bu durumda müdahalede bulunamayacaklarını, T 28'lerden herkesin memnun olduğunu, Başoğlu Otomotiv ise kendilerinin sadece satış yaptığını, KVK servisi ise üzerine düşeni yaptığını söylüyor."
Bu okurun başına gelenler üzerine ben de şunu soruyorum:
Tansu hanımın verdiği 185 milyon lira ne karşılığında alınmış oldu?
Ayrıca, bu hanımefendi de neden bir "T 28 asabiyeti" hasıl oldu?
Vergi ve ceza altında inliyoruz!
Samsun'dan yazan Süreyya Güzeloğlu'nda bıçak kemiğe dayanmış:
"Sizler, ülkemizin yıllardır ne kadar kötü yönetildiğini her gün yazıyorsunuz.
Bir koyup üç alma sevdalıları, '5 Nisan', 'Kara Perşembe', 'Sarı Çarşamba' gibi olaylarla vatandaşla adeta dalga geçen yöneticiler sayesinde ekonomi iflas etti.
Birçok işyeri kapandı, esnaf kepenk indirdi, insanlar memleketinden göç etti. Çoğu da vergi borcundan sokağa çıkamaz hale geldi.
Devlet dünyada eşi görülmemiş biçimde yüzde 15'lere varan gecikme faizleri uyguladı, 1 milyar borç, 6 milyar oldu.
Şu anda yüzde 3 yıllık tecil faizi ve 18 ay taksitlendirmeyi af gibi sunuyorlar.
Dürüst vatandaş ayda 300 milyon ödeyecek olsa zaten zamanında öderdi.
Maliye yetkililerine soruyoruz. Bu durumda, binlerce dosya geri gelir mi?
Bir tek çüzüm var, 5 milyarın altındaki borçlara baştan itibaren düşük faiz uygulamaktır. Yani aftır.
Basiretsiz yöneticilerin ve hırsızların neden olduğu yüzde 15 faiz, vatandaşın suçu değildir."
Kreşte de soygun
Böyle zam olur mu?
Ankara'dan yazan bir grup okurumuz, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Atatürk Orman Çiftliği yolu üzerindeki kreşinde yapılan ikinci dönem zamlarından yakınıyorlar...
Anlattıklarına göre, yıl başında bu kreşte ödenen ücret aylık 35 milyon lira imiş...
Diğer kamu kurumu kreşlerinde ise 30 milyon lira... İkinci dönem diğer kamu kreşlerinde aylık ücret 35 milyon liraya çıkartılırken, Karayolları kreşinde ücret 35 milyondan 48 milyona çıkartılmış... Ayrıca çocuğu burada kalan kurumdışı velilerden istenen aylık da 65 milyondan 80 milyona çıkartılmış...
Okurlarımız şunu merak ediyorlar:
Memurların aldıkları zamlar ortada olduğu halde, diğer kamu kurumu kreşlerindeki zamlar daha insaflı tutulduğu halde, Karayolları kreşinde bu zamları kimler, neden böyle yapıyor?
Bilgisayar öyle istedi
17 milyon lira!
İş Bankası kredi kartı taşıyan Ankaralı Nesrin Kuş, bankaya tek kuruş borcu olmadığı halde soruyor:
"Hesabıma yatırılan 150 milyon liradan, 17 milyon lirayı neden ve niçin kesmektedirler?
Soruyorum, bilgisayar kesti, diyorlar...
Bizi bilgisayarlar mı yönetmeye başladı?"
Servisler kararı dinlemiyor
Türkiye'nin birçok yerinden çok sayıda öğrenci velisi arıyor günlerdir. Şubat ayında sömestr sebebiyle yarım ay hizmet verdikleri halde, öğrenci servisleri tam aylık ücret talep ediyorlar.
Halbuki geçen yıl, Milli Eğitim Bakanlığı kararı ile veliler Şubat'ta yarım aylık ödeme yapmışlardı. Bu yılki belirsizlik nedendir, servisler kendi kafalarına göre ücret talep edebilirler mi? Veliler, hem boş yere para vermekten hem de sahipsizlikten yakınıyorlar.
Valilikler, bu meseleyi takip etmiyorlar mı?
