kapat

20.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )


Bedeli yüksek faiz

Bir günde 7.5 milyar dolarlık döviz satışı tarihte görülen en büyük döviz krizi. Ne 1991 Körfez krizinde, ne 1994 krizinde, ne 1998 Rusya krizinde, ne de Kasım 2000 krizinde bir kaç saatte bu büyüklükte döviz talebi ortaya çıkmadı

Hazine bugün ortalama üç katrilyonluk borçlanma yapacak. Faizlerdeki 10 puanlık artış Hazine'ye 300 trilyon liralık yük anlamına gelecek. Hazine bugünkü ihalede vadeyi kısaltırsa sorunu bir ölçüde aşabilir

Bedeli yüksek faiz
Hazine'nin bugünkü yaklaşık 4.5 milyar dolarlık rekor düzeydeki iç borçlanma ihalesi için pazar günü "Bir sorun beklenmiyor. Ancak borçlanmanın hangi faizden yapılacağı önem kazanacak. Tahminler yüzde 63-65 arasında yoğunlaşıyor. İhale sonrasında ortaya çıkacak sonuca göre piyasalar yeni bir yol ayrımına gelecek. Tabi o zamana kadar olağanüstü bir gelişme olmazsa" demiştik.

Beklenmeyen oldu.
* Bir kaç saat yetti- Rekor borçlanma ihalesi arifesinde bir hükümet krizi ortaya çıktı, herkesin ödü patladı. Garip bir durum ortaya çıktı. Neyseki hükümet krizi aynı gün aşıldı.

Ancak bir kaç saat, mali piyasalarda yeni bir kriz yaratmak için yetti.

* Bir günde Merkez Bankası kaynaklarına göre 7.5 milyar dolar, Reuters'e göre 4.9 milyar dolar para Türk Lirası'ndan dövize geçti.

* İç borçlanma faizleri yüzde 63'ten yüzde 113'e kadar çıktı ve yüzde 88'den günü kapattı. Gecelik repo faizleri yüzde 760'a tırmandı.

* Borsa beş dakika içinde yüzde 7, gün sonunda ise yüzde 14 değer kaybetti

* En büyük döviz krizi- Bir günde 7.5 veya 4.9 milyar dolarlık döviz talebi, tarihte görülen en büyük döviz krizi. Ne 1991 Körfez krizinde, ne 1994 krizinde, ne 1998 Rusya krizinde, ne de Kasım 2000 krizinde bir kaç saat içinde bu büyüklükte döviz talebi ortaya çıkmadı. Döviz çıkışının boyutu belki daha fazla oldu, ancak belli bir zamana yayıldı.

Bu talep, TL'den dövize bu ani dönüş aynı zamanda ne kadar kırılgan bir dengede gidildiğini de ortaya koydu. Şimdi bu denge daha da kırılgan hale geldi.

Kasım krizi, bir istikrar programı uygulanırken kriz çıkabileceğini ortaya koymuştu. Bu krizin yarattığı sonuçlar tam toparlanırken, bir anda yeni bir kriz çıkabileceği de görüldü. Kasım kriziyle piyasaların sağ kulağına kar suyu kaçmıştı, şimdi sol kulağa da kar suyu kaçtı.

* Kriz yaratma gücü - Bütün bu gelişmeler sonucunda, bugünkü rekor ihalede sadece makul bir faizden borçlanabilme sorunu varken, şimdi Hazine kendini fonlayabilecek mi endişesi doğdu. Dün dövize giden milyar dolarların ne kadarının TL'ye döneceği ve Merkez Bankası'nın hangi faiz oranından ne kadar fonlama yapacağı bugünkü ihalede belirleyici olacak. İhalede hangi faiz oranının ortaya çıkacağı artık önemini yitirdi. Yerli-yabancı herkes tedirgin oldu. Gecelik piyasadaki yabancılar bile gitmeye başladı. Yarın itfa ile çözülecek yaklaşık 1 milyar dolarlık yabancı parasının da, Türkiye'de kalması çok kuşkulu. Çünkü Türkiye bir kaç saatlik krizde ciddi anlamda dış kredibilitesini de kaybetti. Durup dururken bir anda sadece ekonomik kriz değil, siyasi kriz çıkartabileceğimizi de gösterdik. Bu açıdan artık bırakın yabancı sermayenin dönüşünü, sıcak paranın gelmesi bile zor.

* Hazine'ye yükü- Bu nedenlerle bugünkü ihale zor geçecek. Mali piyasalarda vade kısalacak ve faiz yükselecek. Hazine'nin de, bugünkü ihalelerde 7 ay ve 1 yıllık vadeleri kısaltma yoluna gitmesi sorunu bir ölçüde çözebilir.

Hazine borçlanabilse bile, bunun faizi düne kadar beklenen faizden ciddi ölçüde yüksek olacak. Ortalama üç katrilyonluk borçlanmada 10 puanlık artış Hazine'ye 300 trilyon liralık yük anlamına gelecek. Dünkü oranlara yakın bir faiz düzeyi çıkarsa bu kez Hazine'ye yük 600 trilyona varacak.

Kısaca önümüzdeki dönemde faizler yeni bir platoya oturacak.

Faizler yükselince kamu dengesi sapacak. Bütçe hedefleri tutmayacak. Bu nedenle kriz, sadece ihale yoluyla Hazine'ye parasal yük getirmeyecek. Faiz ile enflasyonun devalüasyonla arasındaki makası da büyüterek programın hedeflerini tehlikeye düşürecek. Bu da hedeflere ulaşma zamanını uzatacak ve maliyetini artıracak.

* Normalleşme zaman alacak- Bu nedenlerle işler yolunda gitse bile, düzelme ve normalleşme zaman alacak.

Artık sadece programın ve ekonominin nereye gittiği değil, siyasetin nereye gittiği, devlet yönetiminde nelerin olduğu birinci plana çıkacak.

Hükümet devam etmesine edecek, ancak bu ortamda icraat nasıl yapacak, Meclis'i nasıl çalıştırıp kanunları çıkartacak?

Hükümetin kredibilite kaybından dolayı hükümet etmesi, inandırıcılığı, ekonomiyi yönlendirmesi ve piyasaları kontrol etmesi zorlaşacak.

Bu da, piyasaları bir günde bozmanın bedeli olacak.

Sonuç-"İstediğini söyleyen istemediğini işitir" Türk Atasözü

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır