"Artı 1" saçmalığı
7. yabancı Denizli. O yapar da Samet yapamaz mı? Evelallah. Kabak İsmet Cengiz'in kafasında patlayacakken, Augustine 90. dakikada attığı kafa golüyle Cengiz'in kafasının kopmasını kurtardı. Kurala göre, "Yedek oyuncu sahaya girince, oyuncu değiştirme tamamlanır. Oyun alanından çıkan futbolcunun oyunculuk vasfı biter, giren oyuncunun oyunculuk vasfı başlar. Yedek oyuncu ile yer değiştiren oyuncu tekrar oyuna giremez." Ümit'le Babangida'nın maça giriş-çıkış-tekrar giriş uygulaması bir kural hatasıdır. O zaman çok neticeye gebedir. Fakat Babangida'nın 6. yabancı olarak oyuna girmesi yönetmelik hatasıdır. Mecburi istikamet, hükmen mağlubiyete gider. Tabii burada gözlemci, hakem ve 4. hakem raporları önemli. Onlar da oturup ortak rapor vereceklerdir. Buradaki en büyük hata, "artı 1"de. Federasyon bu saçmalığı acilen kaldırmalı. Ya adam gibi 6 olsun ya da boru gibi beş. Neyin nesi bu 5+1?

Rapor deyince aklıma geldi; F.Bahçe-G.Saray kupa maçının o meşhur 10 veren gözlemcilerinden biri Hilmi Ok değilmiş, telefon açtı. Ben de şaşırdıydım "O maçta nasıl 10 verdi" diye. Kimlermiş biliyor musunuz? Biri Mevlüt Güzel, diğeri Necdet Erdilek. Şimdi oldu. Hep söylüyoruz, adam 7'sinde neyse, 70'inde de odur. Hakemliklerinden sonra gözlemcilikte de aynı yoldalar. Sonra da, niye iyi hakem yetişmiyor diye çıldırıyoruz. Yetiştirenlere bak, yetişenleri gör.

Ali Eren'in çabası!
Adana'nın 88'de Altan'la attığı gol, ofsayt değil. Aynı yardımcı, ilk yarıda da Beşiktaş'ın net bir pozisyonunu bayrakla kesti. Beşiktaş'a bayrak desteği oldu ama kaptanından vuruldu. Ali Eren, bir sarı gördü, F.Bahçe maçında yok. Aslında kırmızı görmek için çok uğraştı, alamadı. Belki üzülmüştür. Kaptan olmak zordur. Kendini idare edemeyen, kaptan nasıl olur, anlamıyorum. Milletin de ağzı torba değil büzesin. Daha maçtan evvel, "Ali Eren Denizli'yi çok sever. Fener de onu almak için uğraştı. Muhakkak Denizli'yi üzmek istememiştir" diyenlerin istemeden de ağzına bu baklayı verdin. Şimdi uğraş bakalım temizlemeye.

Vali, emniyet müdürleri ve kulüp yöneticilerini anlayamıyorum. Millet ezilmiş, ağır yaralılar var. Hâlâ televizyonda vatan-millet edebiyatı yapıyorlar. O kapıları kim açtırmışsa ve kimlerin ihmali varsa, tutuklanıp cezaevine gönderilmeli. Mübalağa etmiyorum. İşte o zaman bu işlerin önüne geçilir. O çocuklara, kadınlara, adamlara yazık değil mi? Birinizin çocuğu orada olsa ne yapardınız acaba, hiç düşündünüz mü?

Lucescu patladı
Ligde bunlar oluyor. Alttakilerin canı çıksın. Göztepe'nin 90. dakikada iptal edilen bir golü var, muazzam. Net bir gol. Televizyondan izledim. Aynı şekilde Kombassan-Belediye maçında hakemin Kombassan lehine verdiği bir penaltı var. Bence doğru ama kırmızı kart yorumu son derece yanlış. Aynı pozisyonlar, seminerlerde defalarca anlatıldı. Ama hakemler arasında hâlâ farklı yorum yapanlar var. Bence penaltı değil ama kırmızı kart ondan önemli.

Sonunda sessiz Lucescu da hakemlere patladı. Haklı olduğu yerler de var, haksız da. Ama dikkatimi başka bir şey çok çekiyor. Allah var, enteresan da gelmiyor değil! F.Bahçe bu yıl hakemlerden hiç şikayetçi değil. Bütün beyanatlar, neredeyse "Canım ciğerim" doğrultusunda. Ne diyelim, hayırlı olsun!