kapat

17.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )


Medeni bir Medeni Kanun

Bazı kanunları, hatta Anayasa'yı insanlar kendilerinin çok uzağında, kendilerini pek fazla ilgilendirmeyen "şeyler" gibi görürler. "Okusan da anlamazsın" fikriyle ilgisizlik iyice temellenir.

Ceza Kanunu'nun hayattaki yerini herkes kavrar da Medeni Kanun hep uzaklarda kalır. Oysa bu kanunun bütün insan ilişkilerini düzenleyen temel kanun olduğu bilinmez.

Türk Medeni Kanunu, 1926 yılında İsviçre Medeni Kanunu'nun büyük ölçüde tercümesi ve "bize adapte edilmesiyle" ortaya çıkmış ve kabul edilmişti. 1926'da İsviçre'de de "birey hakları" bugünkü anlayış ve gelişmeden çok uzaktaydı. Dolayısıyla bu kanun bize epeyce uyuyordu. Ama 75 yıl sonra "uymuyor". Bu kanunu aldığımız İsviçre ve bütün gelişmiş ülkeler kendi kanunlarını çoktan değiştirdiler, kadın-erkek-birey kavramlarını ve ilişki biçimlerini yenilediler. Medeni Kanun'un 1030 hükmü var ve bunların büyük çoğunluğu değişmek için Meclis'in kabulünü bekliyor.

Meclis'te homurdananlar var
Bu değişikliklerdeki en önemli unsur artık kadının, ailenin ve toplumun daha az haklara sahip olan tarafı olmaktan çıkartılması. Yeni kanunda evlenme, boşanma kuralları düzenleniyor, ailede "reislik" durumu kalkarak eşlerin "eşit" olması sağlanıyor, her türlü mal bölüşümünde kadınların ve kız çocukların haksızlığa uğramasına yol açan hükümler düzeltiliyor. Yeni Medeni Kanun bütün "haksızlık" unsurlarını ortadan kaldırıyor ve gerçekten medeni ilkeler getiriyor.

Medeni Kanun'da bu kadar önemli değişiklikler yapılmasına daha önce de "muhalif erkek" sesleri karşı çıkmıştı, şu anda da Meclis içinde homurdanmalar az değil.

Meclis'in bu kanunu çıkartması, bu Meclis için de ancak onur nedeni olabilir.

Medeni bir Medeni Kanun sahibi olmamızla "gerçek" durumun hemen değişmeyeceği bellidir. Geri toplumsal ilişkiler ve alışkanlıklar içinde, önyargılarla tıkanmış kafaların bu kanun değişikliğiyle hemen yeni bir düzene geçmeleri de mümkün değildir.

Şu anda toplumsal hayatın her kesiminde kadınların aleyhine çalışan sistemlerin geçerli olması, bunca yılın alışkanlıkları içinde hayatın daha başında atılan eşitsizlik temellerinden kaynaklanmaktadır.

Okuma yazma bilenlerin oranı bugünkü Türkiye'de kadınlar için yüzde 77.4, erkekler için yüzde 94.2'dir. Üstelik bunların da "resmi şişirme"ye uğramış oranlar olduğunu tahmin etmek güç değildir.

Eğitim için de ilk adım...
Kadınların okuma yazma oranının 1935'te yüzde 10 olduğunu düşünürsek büyük bir ilerlemeden söz edebiliriz. Bu oranın İran'da yüzde 63, Irak'ta yüzde 45, Suriye'de yüzde 54 olduğunu eklersek durumumuza "şükredebiliriz". Ama başka komşulara baktığımız zaman hiç de sevinilecek, şükredilecek bir durum olmadığı ortaya çıkıyor: Yunanistan yüzde 94, Bulgaristan yüzde 97, Azerbaycan yüzde 99, Ermenistan yüzde 99, Gürcistan yüzde 99.

Türkiye'de 8 yıllık zorunlu temel eğitime geçileli 3 yıldan fazla oldu. Ama rakamlar gerçek durumu ve eşitsizliği söylüyor. 7-13 yaşları arasında olup okula kayıtlı olmayan çocukların oranı kızlarda yüzde 31.9, erkeklerde 21.2'dir.

Yani ülkemizdeki her üç kız çocuktan biri ve beş erkek çocuktan biri temel eğitim görmemektedir.

Yüksek öğretim gören kız öğrencilerin oranı da henüz yüzde 15.2, erkek öğrencilerin ise yüzde 26.5'tir. Yüksek okula devam eden kız öğrencilerin oranlarını yakın ve uzak komşulardan verelim: Azerbaycan yüzde 18, Bulgaristan yüzde 51, Fransa yüzde 57, İspanya yüzde 55, İngiltere yüzde 56, Yunanistan yüzde 46. Üstelik bu ülkelerin çoğunda kız öğrencilerin üniversiteye devam oranı erkek öğrencilerin üzerindedir.

Medeni Kanun'un medeni hale gelmesi temeldeki eşitsizlik ve haksızlıkların düzeltilmeye başlamasının ilk adımı olacaktır.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır