kapat

17.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


Elde telefon başımızda huni

Önce, Şişli'den yazan okurumuz Hatice Gökçen Nebioğlu'nun mektubunu okuyalım sonra yorum yapalım:

"Bu kadarına pes dedirtecek bir cep telefonu faturasını size gönderip, suskun kalmamayı ve halkımızın bir kez daha uyarılmasının yerinde olacağını düşündüm.

Cep telefonum iki aydır kapalı olduğu halde, gönderilen faturada 9 milyon 220 bin lira borç tahakkuk ettirilmiş bulunuyor.

Geçen ayın faturası birkaç gün geç ödendi diye 1.068. 376 TL (Bir milyon 68 bin küsur) açma kapama parası adı altında para tahakkuk ettirilmiş... Milleti koyun yerine koyanlara dur diyecek bir merci yok mu bu memlekette? Bu kadar sahipsiz miyiz? Sesimi duyurursanız, minnettar kalırım."

Şimdi gelelim yoruma...

Hatice Hanım'ın gönderdiği Telsim faturasını inceledim. Dökümünü yazayım da, asıl soygunun nasıl yapıldığını siz de görün...

Telefonun kapalıyken açıldığı belli, çünkü beş kuruşluk konuşma parası yok.

2 milyon 179 bin lira sabit ücret var.

1 milyon 68 bin lira da açma kapama parası var...

Hatta 93 bin lira da indirimle birlikte, Telsim ücretler toplamı 3 milyon 247 bin lira ediyor.

Yani normalde, Hatice Hanım'ın açma kapama ve sabit ücret olarak 3 milyon 247 bin lira ödemesi gerekiyor.

Fakat iş bununla da bitmiyor.

Sevgili devletimiz, bu "açma kapama" operasyonundan bakın neler alıyor:

536 bin lira KDV, 788 bin lira özel ileşitim vergisi, 375 bin lira yıllık kullanım harcı, 2 milyon 179 bin lira eğitime katkı payı, 2 milyon 179 bin lira da özel işlem vergisi...

Devletin aldıkları, 6 milyon 58 bin lira, Telsim'in aldığı da, 3 milyon 247 bin lira... Etti mi size 9 milyon 212 bin lira...

Demek ki devlet, sadece konuşurken değil, kapatıp açarken de sövüşlüyor.

Bu gidişle, başımızda birer huni, elimizde cep telefonları ile tımarhaneleri dolduracağız...

SSK çilesi
"Geçici sigortalı işçi olarak çalıştığım Taşköprü Belediyesi'nde 1972 yılından sigorta başlangıcım bulunmaktadır. Takriben 1988 yılından 2000 yılına kadar isteğe bağlı olarak sigorta primi ödedim.

Kastamonu SSK Müdürlüğü'ne emeklilik için müracaat ettiğimde bana günümün tamam olduğunu emekli olabileceğimi söylediler ve dilekçemi verdim. Emekli olmamı beklerken SSK Müdürlüğü'nden gönderilen yazıda, isteğe bağlı sigorta primi ödediğim dönemde 1989 yılı içinde bir inşaatta 15 gün işçi olarak çalıştığım, sigorta piriminin (zorunlu) inşaat sahibi tarafından ödendiği, bu nedenle 1989-1993 yılları arasında düzenli olarak ödediğim sigorta primlerinin iptal edildiğini ve emekli olamayacağımı söylediler.

Çok zor şartlarda ama düzenli olarak ödediğim sigorta pirimleri SSK tarafından hiçbir ikaz ve uyarı yapılmadan tahsil edilmeye devam etmiştir. SSK kanunları hakkında hiçbir bilgim olmadan, gayri ihtiyari olarak 1989 yılı içinde 15 gün inşaatta çalıştığım için sigorta priminin iptal olduğu söylenmektedir.

Sadece bu ay içinde sehven ödemediğim isteğe bağlı sigorta primlerinden dolayı primlerin iptal edileceğinin belirtilmesi ve emekli olamamamdan dolayı son derece de mağdurum.

Sayın yetkililer; benim asla SSK kurumunu şikayet etme gibi bir niyetim yok. Mağdur ve zor durumdayım. Hiçbir sosyal güvencem yok. Verem ve sara hastasıyım. SSK Dışkapı Hastanesi'nde 2 sene yattım. Sayın Bakan Okuyan'ın ilgisini rica ediyorum." Faik Kaba - Kastamonu

'Off Shore'dan üşütenler!...

Bir "Off shore"zede Kemal Güngör'ün mektubu...

Birlikte okuyalım:
"Ben ve eşim iki emekli öğretmeniz. İki de çocuğumuz var. Emekli olduktan sonra elimizde avucumuzda ne varsa Yurtbank Off Shore şubesine bir aylığına yatırdım. İnanın o zaman off shore ne demek onu da bilmiyorduk. Banka Müdürü bizi kandırdı. Bu işten prim alıyormuş, haberimiz yok. Devlet 22.12.1999 tarihinde bankaya el koydu. Benim ise 23.12.1999 tarihinde paramı alma günümdü, vermediler.

Sizlere bir eğitimci olarak yalvarıyoruz, çoluk çocuğumuza bakacak gücümüz kalmadı, bize yardım edin. 20 milyar verilecek denildi sevindik. Bir şey çıkmadı, üzüldük. Üzüntüden birçoğumuz hastanelere döküldük. Kimi ruh hastası oldu, kimi de akıl hastanesinde 'Ofşor, ofşor' diye diye dolanıyor."

Muz cumhuriyeti

Biz enayi miyiz?
Okurumuz Pınar Ersoy, gönderdiği mail'de bir sitemini dile getirmiş; "Ben 2 buçuk yıldır Türkiye'de çalışıyorum. İşe başladığım gündem beri de nemamı ödüyorum. Haziran'da kaldırılmış olması itibariyle 21 ay ödemiş oldum. Onun için bu yılki nemamı alamadım. Artık kaldırıldığına göre de hiç alamayacağım.

Şimdi kendimi enayi gibi hissetmem sizce garip kaçar mı?

Hani deseler ki o kalan 3 aylık bedeli de öde, nemanızı size verelim, hemen ödemeye hazırım. Hiçbir şekilde bizim gibi mağdur duruma düşenlerle ilgili lütfedip açıklama yapan da yok.

Devletimizin canı sağolsun, bunun üzerine de soğuk su mu içelim dememiz gerekiyor. Türkiye 'Muz Cumhuriyeti' diyenlere hak vermemek, bu gibi durumlarda zorlaşıyor."

Maç sevdası

Fazladan ödeme
"Teleon'a 5 Temmuz 2000 tarihinde 29 milyon 900 bin lira peşin ödeyerek abone oldum. 24 milyon 500 bin liradan da 4 taksit yaptık. Fakat bu paraları ödediğim halde, kredi kartımdan ekstradan 2 çarpı 24 milyon 500 bin lira daha çektiler. 11 Ocak tarihinden bu yana sürekli aramama rağmen, hep beni başlarından savdılar. Üye numaram, 00083055-0"

Şenol Babacan Ğ İstanbul

ANAP'lı Başkan'ın ayıbı
Okurumuz Fethi İmren, gönderdiği mektubunda şunları yazmış: "Kahramanmaraş'ın Türkoğlu semtinde Tekel Bayii işletmekteydim. Bundan 1 buçuk yıl önce Türkoğlu İlçe Belediye Başkanlığı'na Tekel Bayii, büfe ruhsatı almak için başvurdum. Fakat son seçimlerde kendilerine oy vermediğim gerekçesi ile ANAP'lı Belediye Başkanı Bayram Çullu zatıma ruhsat vermedi. Bir yıl uğraştım ama nafile. Sonuçta bir yakın arkadaşımla ortaklık yaparak ruhsat aldım, ama iki defa başkanın talimatı ile büfem kapatıldı. Şimdi de süresiz kapattırdı. Bu nasıl iştir anlamadım."

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır