Terör tuzağı..
Ortadoğu'daki İslâmi terör örgütlerinin Türkiye'deki Hizbullah'a destek kararı aldıkları bildiriliyor.
Amerika, İsrail ve Türkiye'yi hedef alan kararlar için terör örgütleri Ocak ayında Beyrut'ta bir araya geldiler.
Amerikan istihbarat kaynaklarına dayanan bu bilgiye göre 24 Ocak'ta öldürülen Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'la ilgili suikast kararı da aynı toplantıda verildi.
Washington'daki arkadaşımız Savaş Süzal, Amerika'nın önde gelen terör uzmanlarından Steven Emerson'un, Diyarbakır'daki suikasti Hizbullah örgütünün tek başına yapmış olamayacağına inandığını bildiriyor.
Steven Emerson'a göre Hizbullah bu kanlı eylemde uluslararası destek aldı.
Aynı şüphe, suikast eyleminin çapı ve "kusursuz"luğu dikkate alınarak Türkiye'de de seslendirilmişti.
Olayı örten esrarın çözülmesine yönelik çabaların üç haftadır bir ilerleme sağlayamaması bu ihtimali güçlendiriyor.
Güç varsa görelim
Ülkeyi yine zor bir dönemin beklediği, Türkiye'de terör döneminin yeniden hortlatılmaya çalışılacağı belli. Bölgesel sorunlar da bu endişeyi destekliyor.
İsrail'deki seçimlerin sonuçları, Ortadoğu'da barışın geleceğini tehlikeye sokmuştur.
Balkanlar'daki istikrarsızlık kısa zamanda çözülecek umudu vermiyor.
Kafkaslar, barındırdığı enerji kaynakları nedeniyle büyük güçlerin çatışmasından etkileniyor ve sancı çekiyor.
İstikrarlı ve güçlü bir Türkiye, demokratik ve laik yapısı ile İslâmcı terör örgütleri için olduğu kadar, barış halinde çıkarları zarar görecek ülkelerin de hedefi durumunda.
Türkiye'nin tehlikeleri göğüsleyecek gücü ve birikimi vardır. Ama bunu enerjik biçimde göstermesi lâzım. Halkın güvenini kazanmayan bir hükümet, şer odakları üstünde caydırıcı olamaz.
Dışardan yardım da görmüş olsalar, Gaffar Okkan'ı öldüren katillerin bir kısmının bile yakalanması hayati önem taşıyor.
Başarı sağlanamadığı takdirde devlet adına cinayet işleyen çeteler üstüne kurulu senaryolar toplumu yeniden zehirleyecektir.
İçimiz sağlam olsun
"Gözaltında kaybolma riski" AB üyeliğine hazırlanan Türkiye için ayıptır.
Ayağımızdaki bu zincirden kurtulmaya çalışırken iki HADEP'linin "kaybolması" devletin itibarına, halkta oluşmaya başlayan güven duygusuna ağır bir darbe vurmuştur.
Okkan suikastinden bir gün sonra HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış ve üye Ebubekir Demir, Silopi Jandarma Karakolu'na gittiklerinden beri kayıptır.
Jandarma "yarım saat kalıp çıktılar" diyor ama Serdar Tanış'ın HADEP'teki görevinden vazgeçmesi için Jandarma Komutanı tarafından tehdit edildiğini iddia eden ve Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, Adalet ve İçişleri bakanlarına yazılmış mektupları var.
İçişleri Bakanı Tantan nihayet dün Silopi'ye inceleme heyeti gönderdi. Bu karar için keşke bu kadar geç kalmasaydı.
Türkiye'yi dış düşmanlar çökertemez.
Hukuk devletini işlemezsek bunu biz kendi ellerimizle yaparız!