kapat

17.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Sevgililer Günü rezillikleri
Ben bu memlekette çok eğleniyorum ya. Bu eğlendiğim şeyler benim başıma gelseydi tabii böyle yazmıyor olacaktım ama... he he... benim başıma gelmedi. Bu yüzden istediğim kadar eğlenebilirim.

Özellikle de Sevgililer Günü'yle ilgili olunca, başkalarının başına gelen felaketler beni daha da eğlendiriyor. Ayıptır söylemesi boşanma haberleri de beni çok mutlu eder. (Allahım çok kötüyüm, çook!)

Neyse biz hikâyelerimize geri dönelim.

Arkadaşım, arkadaşıyla aynı apartmanda oturuyor. Arkadaşının kocası karısına Sevgililer Günü sürprizi yapmak istiyor. Fakat iş nedeniyle şehir dışında olduğu için benim arkadaşımdan rica ediyor. Ricası da şu: Sabahleyin kapılarının önüne, yani paspas üstüne bir demet gülün konulması.

Arkadaşım akşamdan gidiyor bir demet gülü alıyor, sabah erkenden kalkıyor, kızın kapısının önüne koyuyor. Güllerin üzerine de sanki kocası yazmış gibi "Seni seviyorum, kocan ..." diye zarf içinde bir kart bırakıyor.

Bu arada apartmana İGDAŞ'ın adamı geliyor. Bütün kapıları çalıyor, arkadaşım, "hay Allah şimdi kızın da kapısını çalacak, yerde güller, karşısında İGDAŞ'çı, çok kötü olacak derken, İGDAŞ'çı kızın kapısın çalmadan gidiyor.

On dakika sonra kız, suratı bir tuhaf olmuş şekilde arkadaşımın kapısını çalıyor. "Sence İGDAŞ Sevgililer Günü'ne özel bir uygulama yapmış olabilir mi?". "Nası yani?" "Sabah kapıyı açtım, paspasın önünde bir demet gül. Üstünde bir zarf. Zarfı açtım ve içinden İGDAŞ faturası çıktı".

Şu İGDAŞ'çının yaptığına bakar mısınız?

Kıskaaaanç... Kötüüüü... Pisliik...Ve evet kabul etmek gerekir ki çok komik. Al sen kartı, yerine faturayı koy ve tekrar güllerin üzerine yerleştir. Düşünüp düşünüp gülmüş müdür acaba yaptığına?

İkinci rezillik çiçekçi rezilliği. Adam sevgilisine çiçek gönderecek ama bu işi telefonla halletmek istiyor. Açıyor telefonu, göndermek istediği çiçeği tarif ediyor sonra da sıra kartı yazdırmaya geliyor. "Düzgün bir şekilde bu akşam yemek yiyelim mi diye yazın" diyor ve adresi veriyor. Kız alıyor çiçekleri ve kartı okuyor:

"DÜZGÜN BİR ŞEKİLDE BU AKŞAM YEMEK YE".
Olur yeriz... Yeter ki sen iste çiçekçi kardeşim.

Bir insan bu kadar mı beceriksiz olur... Bu kadar mı salak olur... Bir tek cümleciği bile doğru duyup doğru yazamayacak kadar, "düzgün bir şekilde"nin cümleye ait olmadığını anlamayacak kadar... Nasıl, nasıl?

Bir insan hem gül gönderip hem de böyle bir dilekte bulunabilir mi? İnsan böyle bir cümleyi duysa bile yazmaz. Ancak bir ot bu kadar.. neyse tamam.. Kesiyorum.

BAHANE OLUYOR
Tabii bu salaklıkla en çok erkeklerin işine yarıyor. Mesela kendileri bir adet öküzdür, çiçek miçek göndermemiştir ama çok rahatlıkla "Neee! Almadın mı? Dövücem o çiçekçiyi" diyebilir. Kız da buna inanır çünkü gerçekten böyle de olmuş olabilir. Tabii bilemiyoruz.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır