kapat

15.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
BİLAL ÇETİN(bcetin@sabah.com.tr )


Ulusal Belge için uzlaşma arayışı...

Son aylarda bir yandan ekonomide giderek ağırlaşan sorunlar, diğer yandan dış ilişkilerde Fransa başta olmak üzere bazı Avrupa Birliği ülkeleri ile yaşanan krizler Türkiye'nin temel önceliklerini de değiştiriyor.

Birkaç ay öncesine kadar demokratikleşme ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik hazırlıkları gündemin temel öncelikleri arasında yer alırken, bugün ne Ulusal Belge ne de demokratikleşme yasaları tartışma gündemine dahi giremiyor.

Tabii ki teknik hazırlıklar kesintisiz sürüyor Ulusal Belge ile ilgili. AB Genel Sekreterliği klasörler dolusu taslak metin hazırlamış durumda. Hatta bazı kritik konularda alternatifli öneriler de hazır. Ancak şu ana kadar bu konu, liderler zirvesinde görüşülüp mutabakat sağlanamadığı için Bakanlar Kurulu gündemine de getirilemiyor.

Hassas konular
AB Komisyonu'nca hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi'nde yer alan ve Ulusal Belge'de de Türkiye'nin gerçekleştireceği konusunda kesin ve net taahhütlerde bulunması gereken bazı kritik konular üzerinde sadece liderler zirvesinin mutabakatı da yeterli değil. Bu konularda devlet kurumları arasında, Milli Güvenlik Kurulu'nda da tam bir mutabakat sağlanabilmesi gerekiyor.

Örneğin kültürel haklar, Kürtçe radyo ve tv yayınlarının serbest bırakılması, ana dilde eğitim ve idam cezasının kaldırılması gibi konular Türkiye'nin karar vermesi gereken en hassas bölümlerini oluşturuyor Ulusal Belge'nin...

Zaten bu çalışmanın aylardan beri sonuçlandırılamamasının ana nedeni de bu hassas konular. Örneğin Kütçe eğitim ve yayın konusunda koalisyon içinde MHP katı tutumunu sürdürüyor.

Bölücülük tehdidi
Aynı şekilde askerin de bu noktadaki yaklaşımının sıcak olmadığı ortada. Bu bakımdan hem MHP hem de Genelkurmay'da, ana dilde yayın ve eğitim konusunda bölücülük tehdidinin devam ettiği bugünkü ortamda Kürtçe yayın ve eğitim hakkı verilmesi halinde bölücü hareketin bundan cesaret alacağı kaygıları ağır basıyor.

Konuştuğumuz bir MHP kurmayı, "Hiç kuşkunuz olmasın Türkiye eğer bugün masum görünen bu tür talepleri kabul ederse yarın özerklik, federasyon gibi taleplerle karşı karşıya gelecektir. Bunun sonu da ayrı devlet talebidir" diyor.

Ulusal Belge taslağı üzerindeki çalışmalarını büyük ölçüde sonuçlandırmış olan AB Genel Sekreterliği şimdi, hem Genelkurmay'daki hem de MHP'deki bu hassasiyetleri dikkate alarak kabul edilebilir ara formüller üretmeye çalışıyor.

Ara formül arayışı
Örneğin, azınlıklar ve etnik gruplarla ilgili kültürel haklar yerine bireysel hak ve özgürlükler ifadesinin öne çıkarılması gibi. Dil konusunda da Türkçe resmi dildir, eğitim dili Türkçe'dir gibi ifadelere yer verildikten sonra. Ana dilde kurs ve benzeri uygulamalara da açık kapı bırakma yönüne gidilebileceği, ülkenin çeşitli yörelerinde kullanılan dil ve lehçeler üzerindeki her türlü yasağın kaldırılabileceği vurgulanıyor. Aynı şekilde idam cezası için de bir ara formül arayışı devam ediyor.

Uzlaşma formülleri önümüzdeki günlerde önce liderler zirvesinde ele alınıp üç parti arasında bir mutabakata varılmaya çalışılacak. Bu mutabakatın ardından da konu Milli Güvenlik Kurulu'nda enine boyuna tartışılıp kesinleştirildikten sonra Belge bakanlar kurulu gündemine gelecek.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır