Baykal anladı..

CHP anlayacak mı?

Artık kuşkum kalmadı..

Sol birbirini boğazlamaktan, birbirinin bacağına ateş etmekten çok hoşlanıyor..

Son 20 yıla bakın.. 12 Eylül öncesine gidin..

Sadece kavga.. Sadece koltuk kavgası..

Ama sorsanız.. Onların kavgası ideolojiktir, ilkeseldir, kavramsaldır, partinin sol çizgideki yeriyle ilgilidir.. Daha sayayım mı?..

Ama gerçek hiç de öyle değil.. Ne ideolojik, ne de partinin çizgisiyle ilgili..

Kavga resmen koltuk kavgası..

Bakın yine ortalık toz duman.. Neden? Yakında kurultay var.. Baykal ekibi üye yazımını yeniliyor, delegeleri ele geçiriyor diye..

İnkar etmeyelim.. SHP (sonra CHP) tarihi delege savaşlarının tarihi değil mi?.. Sol kulvarı işgal eden, kendi tapulu malı sayan kişilerin yılda bir kez buluşup kurultay adı altında hesaplaşmalarının tarihi değil mi? İftiraların, karalamaların, suçlamaların tarihi değil mi?

Bu yüzden ortalığın toz duman olması hiç de şaşırtıcı değil..

Soruyorum.. Siyasal tarihciler solun yakın tarihini nasıl yazacak?

İç savaş yılları deyip geçecekler mi?

Hatırlayın.. Sol aydınlar yıllarca Ecevit'in DSP'sini 'bir bölen' olarak suçladı..

Hiç kimse dönüp de Ecevit ne söylüyor diye bakmadı.. Sosyal demokrasiye getirdiği veya getirmeye çalıştığı açılımlar konuşulmadı..

Varsa yoksa 'bir bölen'..

Bugün bile Ecevit'in neden iktidar olduğu analiz edildi mi?

Bırakın Şeyh Edebali tartışmasını. Bırakın işin magazin boyutunu. Kim ne diyor ona bakın..

Baykal siyasetin odağına insanı koyuyor: "Sınıf, devlet, cemaat, toplum, ideoloji artık kutsal kavramlar değildir.. İnsandır. Bütün derinliğiyle ve özgürlüğüyle insandır."

Bunu yeni mi söylüyor?.. Hayır.. 1991 yılından beri söylüyor.. O zaman SHP'de olan İsmail Cem'le birlikte Yeni Sol kavramını ortaya attıkları günden beri söylüyor.. Peki bunları söylediği için CHP 10 yıl sonra mı sağa kayıyor?

Yeni Sol'in ideologu İsmail Cem diyor ki;

"Türkiye tarihsel olarak tekçi, buyrukçu, aşırı merkeziyetçi, bürokratik bir yapılanmaya sahip. Birey devletin vesayeti altında tutulmuş. Böyle kalmaya alıştırılmış. Bu yapılanmayla ne çoğulculuk ne de çağdaş demokrasi gelişiyor.."(Yeni Sol.. s:90)

Ne yapmalı? Bireyi öne çıkarmalı.. İnsanı özgürleştirmeli.. Baykal ekliyor:

"Siyasetin temelinde sevgi var. İnsanın insana sevgisi.. İnsanın doğaya sevgisi, insanın topluma sevgisi var." (sayfa:97)

1991'de söylenenlerin bugün söylenenlerden ne farkı var? Baykal Yeni Sol kavramını ortaya atarken de insan diyordu, Anadolu Solu kavramını getirirken de insan diyor..

Ama Baykal bugün bir adım daha atıyor: "Her kesimin inançlarına saygılı bir partiyiz.. Din ve vicdan özgürlüğünü savunmanın sağa açılmakla ilgisi yok" diyor.

İşte bu fark Yeni Sol'u, Anadolu Solu yapıyor..

CHP hâlâ delege kavgası yapsın dursun.. Farkında mısınız bilmiyorum.. Ecevit bunları 15 yıl önce söylediği için bugün iktidar oldu..

Müslümanlar'ın da sosyal demokrat olabileceğini söylediği için iktidar oldu..

Oruç tutup, namaz kılmakla solculuğu bağdaştırdığı için iktidar oldu..

CHP'liler birbirleriyle kavga edeceklerine bunları tartışsalar ya?

Baykal bu gerçeği anladı, bakalım CHP anlayabilecek mi?