kapat

15.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


Meclis'i yenileyeceklermiş!..

Meclis'in yenilenmiş halinin de, vekillerimizi pek memnun etmediği ve bu sebeple, bir sürü masraf edilerek, iç dekorasyonunun yeniden düzenlenmesine çalışıldığı gazetelerde haber olarak çıktı.

Çıkmasıyla birlikte bizim telefonlar ve fakslar kilitlendi.

Halkımız, buna büyük bir öfke duydu.

Emekli okurlarımızdan Orhan Alnıaçık, "Renklerden gözü bozulanlara gözlük verelim" diyerek şöyle devam ediyor:

"Yargıda 50 milyon dolarlık davası süren yolsuzluğun daha sonucu alınmadan, bu işlerin yapılması ve hatta akıldan bile geçirilmesi, ayıp ve de acizliktir."

Buna benzer çok sayıda daha eleştiri ve isyan geldi.

Meclis başkanlığına sesleniyorum.

Millet böylesi ağır bir sıkıntı ve ekonomik baskı altında yaşamakta iken...

Meclis salonunun yenilenmesi için bir tek kuruş masraf edilmesi bile, milletle alay etmekten başka anlam taşımaz.

Aslında ben, zat-ı alinizin bu kadar bir hata yapabileceğine de ihtimal vermiyorum.

Bırakın sayın vekillerimiz, o gerçekten tuhaf ve çok çirkin bir biçimde dizayn edilmiş bembeyaz salonda ve kırmızı koltuklarda oturmaya devam etsinler...

Çirkinse çirkin!..

Böylesi ile idare etsinler...

Bunu daha baştan yaptırırken düşünselerdi...

Bu Meclis ve bu Meclis'ten çıkan hükümetler sayesinde, milletin hanesinde değil oturacak koltuk, oturacak iskemle bile kalmayacak vaziyetlere dolu dizgin gidilmekteyken, eğer Meclis'e tek kuruş ekstra masraf yapılırsa, inanın ki vebalden kurtulamazsınız.

Ayrıca şunu da söylemek isterim:

Gerçek bir Meclis, eğer kafası ve yüreği milletin ve ülkenin ileriye götürülmesi ile meşgulse, portakal sandıklarının üzerinde otursa bile rahatsız olmaz.

Sokakta çadırda çalışsa bile farketmez..

Kurtuluş Savaşı meclisini hiçbirimiz unutmadık henüz...

Suçumuz ne?
"Avcılar'da oturuyorum. 5 Temmuz 1999'a ait kullandığım 8 milyon liralık elektrik ücretimi, Avcılar Yaşarbank Şubesi'ne yatırdım. Buna ilişkin makbuzuma 'ödenmiştir' kaşesi bastırıp, işlemi yapan memur tarafından işlenmiştir.

Elektrik faturasına bir sonraki ay fatura bedelinin ödenmediğine ilişkin uyarı olmasına rağmen, bunun her faturada olduğu gibi sadece hatırlatma anlamında olduğunu yorumladım. Ancak sonraki ay ve daha sonraki aylar sürekli bu uyarıyı aldık. Elektrik Kurumu'na giderek yatırdığımızı göstermemize rağmen elektriğimiz kesildi.

O gece karanlıkta kaldık, ertesi gün açtırma ücretini yatırarak ve yatırdığımıza ilişkin elektrik faturasını göstererek tekrar açtırdık.

Ancak, borcumuzdan dolayı sürekli elektriğimizin kesilme uyarısı almaktayız. Yaptığımız araştırmada, Yaşarbank Şubesi'ne, yatırdığımız para, Elektrik Kurumu'na intikal ettirilmemiş, Yaşarbank Avcılar Şubesi'ne bu konu hakkında başvurduğumuzda, tahsil eden memurun paraları zimmetine geçirdiğini beyan edip, bizi 2 aydan beri oyalamaktadırlar.

Yaşarbank, bankalarına ait ödenmiştir ibaresine rağmen tahsil edilen paraya sahip çıkmayarak, memurun zimmetine geçirdiğini ve işten atıldığını belirtmektedir.

Öğretmenim, bu iş için defalarca izin alarak mesaimi harcadığım gibi 8 milyon için bu gün 40 milyon istenmektedir. Bu durum, mali dengemi altüst edeceği gibi, Yaşarbank Avcılar Şubesi'nin bu iç sorununu bana mal edip yeniden ödetilme durumunda bırakılmamı sindirememekteyim."Talat Kuru - İstanbul

Hâlâ nemamı ödemediler
Ankara'dan yazan Hüseyin Tomrul Arış, alamadığı nemasından dertli. Arış'ın mektubunu birlikte okuyalım:

"Ben 1973 yılında Emekli Sandığı mensubu olarak işhayatına başladım. 1994 başında çalıştığım yerden tartışmalı olarak ayrıldım. Daha sonra nema almak için Ziraat Bankası'ndan prosedürün ne olduğunu sorduğumda çalıştığım işyerinin başvuruda bulunması gerektiğini, ancak onların benim adıma tahakuk eden nemayı alabileceğini ve benim de işyerimden bunu talep edebileceğimi öğrendim. Her ne kadar işyerimden tartışmalı olarak ayrılmış olsam da bu para benim hakkım, bu parayı bana ödemeleri gerekiyor.

Fakat ödemeyeceklerini söylediler. Ancak emekli olduğumda sözkonusu nemayı, anapara ile birlikte alabileceğimi belirttiler.

2000 yılında emekli oldum. Yalnız bu defa sözkonusu şirketin tasfiye olması nedeni ile bir muhatap bulamadım. Dolayısı ile hakkımın verilmesini istiyorum."

Çevre Sürücü Kursu
Zeytinburnu'nda faaliyet gösteren Çevre Sürücü Kursu, yanlarında şoför eğitimcisi olarak çalışan emekli Ali Uçan'ın kendilerinden alacağı olan 300 milyon lira tutarındaki maaş borcunu ödememekte direniyormuş...

Kursun sahibi Rıdvan Gökçek, 70 yaşındaki Ali Bey'i günlerdir oyalıyormuş... Halbuki, koca bir kursu işletip yönetiyorsan, yanında çalışmış, şimdi de işsiz kalmış birine olan borcunu ödeyeceksin...

Hakkaniyet de böyle gerektirir, adalet de, insanlık da!..

Yoksa işadamı da olsa insanın yediği ekmek boğazında kalır... Öyle değil mi Rıdvan Bey, yanlış mı söylüyorum?..

300 milyon senin için büyük bir para olmayabilir ama Ali Bey için önemli bir paradır!..

Yüreklerin yiğitliği böyle zamanda belli olur!

Ek ders ücreti
Repo mu yapıyorlar?

"Bayrampaşa'da görev yapan bir öğretmenim. Hala ek ders ücretlerimizi alamadık. Diğer yerlerdeki öğretmen arkadaşlar almışlar. Bayrampaşa'da Mal Müdürlüğü'nde görevli bir memur arkadaşla görüştüm. Maliye Bakanlığı'dan daha ödeme emrinin gelmediğini söyledi. Acaba, Mal Müdürlüğü'nde birileri parayı repo yapıp haksız kazanç mı elde ediyor?" Ömer Demir - İstanbul

Vergi faizleri ne olacak?
Çok sayıda istek üzerine Maliye Bakanı'nın vergi borçları ile ilgili açıklamasını yayınladım ama yine de zor anlaşılan bir nokta kalmış...

Doğrusunu açıklıyorum:
Yeni taksitlendirme ve tecil faizi ile ilgili karar, elbette 31.12.2000 tarihinden önceki borçlar için de geçerli ama sadece tecil faizi konusunda... Yoksa, daha önce işlenmiş yüksek gecikme faizlerinin, yüzde 3 olarak uygulanması şeklinde değil...

Eski borçlar, için aylık yüzde 6 tecil faizi değil, yıllık yüzde 3 faiz uygulanacak ve taksitlendirilecek, olay bu!..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır