kapat

15.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
ASAF SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


Enflasyona karşı sivil inisiyatif

Likidite krizinin "artçıları" çok uzun sürdü. Ekonomideki hasar hızla artıyor. Krizden bu yana neredeyse üç ay geçti. Nominal faizler hala yüzde 60'ın üstünde seyrediyor. Sepet cinsinden reel faiz yüzde 50'ye yakın.

Aynı anda, ekonominin geleneksel ödeme sistemi tümü ile çökmüş durumda. Piyasalar çek-bono gibi araçlarla likidite yaratamıyor. Bütün kesimlerin nakit akımı sorunları büyüyor.

Karamsarlık, felaket senaryolarını besliyor. Hükümetin enflasyonla mücadele programından vazgeçeceğini düşünenlerin oranı yükseliyor. Herkesin aklında "devalüasyon olacak mı?" sorusu var.

Kabul edelim. Türkiye ekonomisi kelimenin tam anlamı ile bir fasit daireye girdi. Devalüasyon beklentisi likidite talebini arttırıyor. Bu durumda faiz düşmüyor. Yüksek faiz karamsarlığı arttırarak tekrar devalüasyon beklentisini güçlendiriyor. Böyle gidiyor.

Fasit daire nasıl kırılabilir? Kim kırabilir? Sadece hükümetin icraatı yada IMF'nin desteği yeter mi? İş alemi, sendikalar, medya neler yapabilir? Sıradan vatandaş katkıda bulunabilir mi?

Kristof Kolomb'un yumurtası
Geçen akşam bir konferansımdan sonra İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi ile ekonomiyi konuştuk. Teşhiste anlaştığımız ortaya çıktı. Çözümleri tartıştık. Kavi'den çok ilginç bir öneri geldi.

Esas sorundan başlayalım. Karamsarlığın ve korkuların arkasında ne var? Döviz kuru var. Çünkü 2000'de enflasyon hükümetin öngördüğü kadar hızlı düşmedi. Yüzde 20 sepet devalüasyona karşılık TEFE yüzde 32.7 arttı. Kavi TL'nin ortalama yüzde 9 değer kazandığını hesapladıklarını söyledi.

Bir ülkenin parasının değer kazanması sonunda dış dengede oluşan açığı kapatmak için üç yöntem olabilir. Birini şu anda yaşıyoruz. Faizler yükseliyor ve iç talep dolayısı ile ithalat düşüyor. Açık kapanıyor ama büyümekten vazgeçiyoruz.

İkincisi piyasaları korkutan alternatif, yani devalüasyon. Paranın değer kaybı ithalatı azaltıyor ihracatı arttırıyor böylece dış açık küçülüyor. Ancak, uygulanan enflasyonla mücadele programı buna izin vermiyor. Yapmaya kalksak götürdüğü getirdiğinden fazla olacak.

Geriye üçüncü yol kalıyor. Fiyat artışlarını devalüasyonun altına indirmek. 2001'in geri kalanında aylık sepet devalüasyon yüzde 0.85. TEFE artışlarının bunun altına kalması fiilen TL'nin değer kaybetmesi anlamına geliyor.

Aylık enflasyonun yüzde 0.85'in altına düşmesi kolay değil. Ancak olanaksız da değil. Bütün dünya düşük enflasyonu beceriyor. Biz neden yapamayalım. En azından bir denemeye değer.

Gönüllü gelirler politikası
Lafı nereye getirdiğimi tahmin ettiniz. Şöyle bir Türkiye hayal ediyorum. İşalemi örgütleri inisiyatifi alıyor. Örneğin İstanbul Sanayi Odası kendi üyeleri ile başlıyor. Hep beraber bundan sonra fiyatlara zam yapmama kararı alıyorlar.

Sonra bu teklifi diğer sanayi ve ticaret odalarına götürüyorlar. Onlar da benimsiyor. Oradan diğer meslek kuruluşlarına gidiliyor. Sendikalarla konuşuluyor. Medya devreye giriyor. Sivil toplum kuruluşları seferber oluyor.

Bütün kesimler, krizden çıkmaya katkıda bulunmak üzere fiyat arttırmamayı, hatta mümkün olduğu ölçüde fiyat indirimine gitmeyi taahhüt ediyorlar. Ekonomi zaten buna müsait. Talep yok. İşsizlik artıyor. Toplumun kendi içinden gönüllü bir mutabakatla enflasyona kalıcı darbeyi vurmasının tam zamanı.

Gerisi kolay. Enflasyondaki düşüş moralleri düzeltiyor. Devalüasyon beklentisi geriliyor. Faizler iniyor. Üretici kar marjından kaybediyor ama sürümden kazanıyor. Emekçi ücretten kaybını iş güvencesi ile telafi ediyor.

Olur mu? Pekala olur. Sizi bilmem ama ben desteklemeye kararlıyım.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır