kapat

15.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Aşk olayına "dirimbilimsel" yaklaştık..

Birinin çıkıp "Sevgililer Günü" olayını bilimsel olarak açıklaması lazımdı.. İki üç yıl bunu bekledim.. Baktım ki kafayı memleket meselelerine takan bin küsur köşe yazarından hayır yok, olayı kendi imkanlarımla irdeledim..

Çeneniz kitlene radyo DJ'leri.. Eliniz tutula aylık kadın dergilerinin yazarları..

Öyle bir lastiklediniz ki şu "Sevgililer Günü" olayını.. Hallerimizi bilmeyen biri memleketimize gelip bu yayınlara baksa, üç gün arka arkaya radyo dinlese aklını şaşırır..

Bu manalı güne adını veren Valentino nam yiğidin; aslen Niksar'ın Aşağıkızılca köyünde doğup Tokat nüfusuna kayıtlı olduğunu, askerliğini Jandarma komandosu olarak Hozat'ta yaptığını, sevdiği kızı alamayınca kendini gurbete vurup Çayırağası turizmde muavin olarak çalıştığını düşünür..

***

O derece suyunu çıkarttılar işin..

Altı üstü Sevgililer Günü.. İşi böylesine dillendirerek "bekar eşek hassasiyetinde" bakınıp duran nasipsiz yiğitlere; yalnızlıktan geceleri "kelebekli koyun" gibi inleyen kızlara nispet vermenin alemi var mıydı?

Haydi verdiniz diyelim.. Bari "aşk" denilen şeyin aslını anlatsanız da başına gelmeyen kullar nasıl birşey olduğunu bilse.. Vitrinlerini kırmızı kalplerle donatıp kasap dükkanına çeviren esnafın eline düşmeseler..

Memelİlerİn derdİ..

Aşk yeryüzünde yaşayan canlı türlerinden "memeliler" sınıfına musallat olan bir illettir.. Temsil, amiplerde görünmez..

Amipler tek hücreli olup, kendi kendilerine bölünerek çoğalırlar.. Bu sebepten, bir başka amipin gözlerine bakarak "seni seviyorum, sen olmazsan bölünemem.." diyemezler..

Ancak bütün memelilerin günahını almamak gerekir.. Balina da memelidir ama "Valentino Day" geldiğinde bir uzak denizlerde seyreden bir kaşalota cep telefonuyla mesaj çekmez..

Çok bunaldığında içine çektiği suyu tepesinden püskürtüp, kendisine askeriye mahvellerinin fıskiyeli havuzu şekli verir.. Onu gören dişi balinalar, erkeğin bunalıma girdiğini anlarlar..

Memelilerden eşek daha hislidir.. Gözleri yaradılıştan hüzünlü olup, duygulandığında (ki aklına dişi eşek düştüğü zaman böyle olur..) uzun uzun anırır..

Eşek kadar duygusal olmayan sahibi de buna sinirlenir, ahıra inip hayvanı döver.. (Yazarın notu: "Karşılıksız aşk kadar acı veren birşey yoktur.." sözü gereksiz şiddete hedef olan bir bekar eşeğin yaşadıklarından çıkarılmıştır..)

***

Tabiatın en temel programı olan "üreme güdüsü" diğer canlılarda "çiftleşme" ile sonuçlanır, sadece memelilerin en gelişmiş türü olan insanlarda "dert" yaratır..

Çünkü insan türünün memesizi ki buna "erkek" denir; memeli olanlara karşı sebebi bilinçaltında saklı bir hayranlık duyar.. Kendisinde meme olmadığından karşı cinstekine yakın olmak ister..

Onları yüceltir, şarkılarla şiirlerle süsler.. Bekar bir erkeğin durduk yerde;

Keçi yayarım keçi,

Nerde benim kemerim..

O tombul memeleri,

Oğlak gibi emerim..

Şeklinde türküler söylemesi, diğer bekar erkeklerin de el çırparak türküye eşlik etmesi bundandır.. Bu hallere düşmüş bir erkeğe de "aşık" denir.. Olayın duygusal tarifi budur ama böyle bir takıntısı olan erkeğin niyeti hayra alamet sayılmaz.. Kriminoloji uzmanlarını ilgilendirir..

Oy kumarım kumarım,

Ben de senden umarım.

O tombul memelere

Arı gibi konarım..

Niyetini yukarıdaki dörtlükte olduğu gibi tarif eden karşılıksız aşkların sonu Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerinde 4 yıldan 12 yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir..

Bİlİmsel açIklama..

Niyetim bunları anlatıp ahaliyi karşı cinsten soğutmak değil.. Tam tersine, aşk denilen olaya bilimsel bir boyut getirme gayretindeyim.. Aşık Veysel'in "Oğlan kızı görür, kavuşamaz aşk olur.." diye anlattığı olayı bilim şöyle açıklıyor:

- "Türün bireyleri arasında iletişimi arttıran sinirsel bağlantı ve düzeneklerdir ki buna özetle beyin deriz.. Beyindeki sinirsel akım devreleri geliştikçe, dış dünya kaba bir nesnellikten uzaklaşır (...) algılanmaya başlarlar.."

Değerli bilim adamı Korkut Yaltkaya'nın "Aşka dirimbilimsel yaklaşım" adlı makalesinden derlediğim bu bilgilere göre aşık olabilmek için elinizin altında az kullanılmış da olsa bir beyin bulunması icap ediyor..

(Önemli not: Dirimbilimsel sözcüğünün ne manaya geldiği gönüllü dört arkadaşımız tarafından aranmaktadır.. Bulununca açıklanacaktır..)

Devam ediyoruz;

- "Işık kontrasları şekil olarak, şekiller de giderek ayrıntılarıyla algılanmaya başlar.. Çember ile elipsin farkı anlaşılmış olur.."

Bunu da anlamışsınızdır.. Devam ediyoruz:

- "Her ne kadar sinir bağlantılarındaki artım nesneleri çeşitlendiriyor, algılamayı karmaşık bir duruma getiriyor gibi görünse de aslında nesnelerin özelliklerini daha iyi belirleyerek özgünleştirir de.."

Okudukça açıldığınıza eminim.. Şimdi lafın kuyruğuna düğüm atalım:

- "Böylece birey bireyi daha iyi ayrımsar.. Böylece artan bireyler arası iletişim (ki biz buna aşk diyoruz) türün üremesine yeni fakat benzer bireylerin katkısını sağlar.."

Olay bu kadar basit işte..

***

Yukarıdaki bilgileri edindikten sonra artık birbirinize "Sevgili pıtırcığım, şımarık cimcimem, mercimeğim.." türünden telefon mesajları çekip "Elinde koca bohça, seni seviyom koca dötlü Hatça.." diye diller dökmenize gerek yok..

Yerim olsaydı; erkeği azdıranın "Androjen" grubuna mensup "Testesteron" hormonunun olduğunu da anlatırdım..

Eğer testesteron hormonunuz az ise bittiniz demektir.. Valentino günü geldiğinde "Seni seviyorum Şerafettin abi.. Haydar" diye mesaj çekmeniz kaçınılmaz olur..

Özetlersek:
Sevgililer Günü olayı sonuçta bir "Testesteron azıtması" olup, karşı cinsin kıymete binmesine sebep olur..

Zaptolmaz hale gelmiş erkek milletinin "Hani benim emmioğlu bücürüm, yüreğine ateş düşmüş acırım.." diye alay konusu olmasına yol açar.. Bir kısım esnafın da yüzünü güldürür..

Kıssadan Hisse: Bir bakarsın aşk olur, bir dönersin meşk olur.. Cahil cahili sevmiş, bunun izahı mı olur..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır