kapat

15.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Çabuk ol!..

Cumhurbaşkanı Sezer, partiler ve seçim yasalarının acilen değiştirilmesini istedi.. "Çünkü liderlik sultası siyaseti tıkıyor!"

Sezer, dün kabul ettiği Türk Demokrasi Vakfı yöneticilerine "Ben (milletvekillerini kastederek) sizlerin daha özgür olmasını istiyorum. Onun için bu iki yasanın öncelikle değiştirilmesi gerekir" dedi.

Avrupa Parlamentosu Türkiye'nin AB ile mali işbirliğini ve yardımları konu alan çerçeve yönetmeliği onayladı.

Türkiye Raportörü Avusturyalı parlamenter Hannes Swoboda, siyasi kriterleri yerine getirmeden tam üyelik müzakerelerinin başlayamayacağı uyarısında bulundu.

Başlamazsa ne olur?.
Beş yıl içinde ya reformları tamamlayıp tam üyeliğe hazır hale geleceğiz ya da Türkiye "başka türde bir ortaklık anlaşmasının tarafı" olacak..

Yani ikinci sınıf ortak.. Yani muasır medeniyetin içinde değil, kenarında bir ülke..

Türkiye'yi yönetenler, bu ülkeye, gençlerine, yarınlarına, hiç bir kişisel çıkar veya kaygı adına böyle bir kaderi lâyık göremez.

Affı olmayan ihanet suçu asıl budur!
Bu kötü kaderi sadece parti seçme mahkumiyetinden kurtulup "adam" seçme imkânını kazanan halk değiştirebilir.

Artık biliyoruz: Lider sultasını kırmanın çaresi, dar bölgeli iki turlu seçimdir..

Entrikaları geçersiz kılıp halkın gerçek liderini bulup çıkarmak, ancak başkanlık sistemi ile mümkün.. Hiç olmadı, İsrail'deki gibi başbakanı doğrudan halk oyu ile seçmek..

Günlük sıkıntılar, büyük geleceğin önündeki kapalı kapının anahtarını arama çabalarımızı ertelememelidir.

Çabuk olmak lâzım..
Mevlâna'nın dediği gibi "Çabuk ol, çünkü zaman keskin bir kılıçtır!"

Yalanın bedeli..
"Enver Ören'in yalan dünyası" faizsiz bankacılık yalanı üstüne kurulmuştu.

Ceremesini kandırılan insanlar ödeyecek.

Turgut Özal'ın İslâmi kesime verdiği bir mavi boncuktu faizsiz bankacılık.. Aslında adı konmamış bir faiz sistemi idi.

"Faiz haram" diye yastık altında saklanan tasarrufları mali sistem içine çektiğinden dolayı da alkışlanan bir "cinlik" sayıldı.

Bu sayede para kazananlar yıllarca "günahı verenlerin boynuna" diyerek ballı faizleri "kâr payı" niyetine afiyetle yediler.

Öbür dünyada kesileceği sanılan hesap, ekonomik kriz nedeniyle bu dünyada görüldü. Yazık oldu..

Para işlerine Allah'ı karıştıranlar çarpıldı.

Şimdi "ne kadarına haram karıştı" diye sormadan herkes haklı olarak parasının peşinde..

İhlâs Finans tecrübesi herkese ders olmuştur. Hiç bir manevi garantinin devlet güvencesinin yerini tutmadığını anlamak için keşke binlerce insan bu kadar büyük bir bedel ödemeye mahkum olmasaydı.

Faiz haram değildir.
Tasarruf helâl kazançtan oluşmuşsa, onun kirası olan faiz de helâldir.

Güvencesi ise, enflasyondan kurtulmuş bir ekonomi ve denetimi doğru yapılan şeffaf bir bankacılık sistemidir. Gerisi boş lâftır.

Bu ders dileriz paralarını kaybedenler yanında ticarette din istismarı yapan siyasilerin de kulağına küpe olur!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır