kapat

15.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Cumhuriyet'e darbe yakışmaz
Yirmibeşoğlu kitabında, askeri ihtilallerin Türkiye'ye itibar kazandırmadığına ama kaçınılmaz olduğuna değiniyor

MGK Genel Sekreterliği'nden 1990'da emekliye ayrılan Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun gölgede kalan anıları, yardımcı ders kitabı oluyor.

Türkiye'nin kritik dönemlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nde önemli makamlarda görev yapan Sabri Yirmibeşoğlu'nun 1999 yılında iki cilt halinde yayınlanan "Askeri ve Siyasi Anılarım" adlı ders kitabı, İstanbul Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencilerine okutulacak. Yirmibeşoğlu'nun anılarından seçmeler şöyle:

ÇİLLER'İ KALDIRDILAR
* Çiller DYP'ye yeni girmiş ve daha milletvekili değildi. Uçakta First Class'a oturmuştu. Hostes uçak kalkmadan önce Çiller'e biletinin buraya ait olmadığını söyleyerek arkaya geçmesini istedi. Bu kadar zengin olacaksın, bilet farkını ödemeyip, haketmediğin yere oturmaya kalkacaksın. Buna ne denir, bilemiyorum.

* Türkiye bir ekonomik, sosyal ve güvenlik çıkmazına girince hiç arzu edilmeyen ve Türkiye'ye itibar kazandırmayan, fakat kaçınılmaz olan 27 Mayıslar, 12 Martlar, 12 Eylüller oluşuveriyor. İyi mi oluyor? Asla! Askeri müdahaleler, Atatürk'ün milli egemenliğin millete ait olduğu cumhuriyetine yakışmıyor.

YÖK İKİLİ OYNUYOR
* 1984'TE YÖK de ikili oynuyor. Başörtüsünü yasaklarken, türbanı serbest bırakıyordu. Başörtüsü neydi, türban neydi? Bakınız işin içinden sıyrılıp çıkmayı çok iyi beceren YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğramacı ne diyordu: "Üniversiteler kendi düşüncelerine göre kararlarını alacaklar." Bir düşünceye sahip çıkmayıp topu üniversitelere atacaksan, adama sorarlar, "Orada niye oturuyorsun?" diye.

KUKLA BAŞBAKAN
* Özal Cumhurbaşkanı olmuştu ama başbakanlığı da bırakmıyordu. Emekli olunca bir KİT'de yönetim kurulu üyesi olmuştum. Bakıyorum Genel Müdür her konu için Özal'a çıkıyor, talimat alıyor. Bir Cumhurbaşkanı KİT'lerin fiyat ayarlamasına kadar karışır mı? Özal karışıyordu. Bir toplantımızda yeni bir fiyat ayarlaması yapılacaktı, Genel Müdür, "Birinciden ve üçüncüden onay aldım, kafi" dedi.

Birinci Özal, üçüncü de Güneş Taner'di anlaşılan ve Başbakan devre dışı bırakılıyordu. Başbakan Yıldırım Akbulut, Özal'ın sözünden dışarı çıkamıyordu bu kumandalı başbakanlık döneminde.

AYNI TERANE
* Cumhurbaşkanı Özal, 28 Mart 1990 günü muhalefet liderleriyle, "terör zirvesi" düzenlemeye karar vermişti. İçişleri Bakanı ve OHAL Valisi ile birlikte liderleri bekliyorduk. Toplantıya Başbakan katılmıyordu. Demirel'in toplantıya gelişi bir başka havada idi. Müsteşarı Cumhurbaşkanı olmuş, huzuruna çıkıyordu ilk defa.

Görüşme uzun sürmedi. Toplantı bitiminde liderler gidince, ne konuşulduğunu sordum. Özal, "Eski plakları çalıyorlar. Gene eski terane" dedi.

Türkiye'de Kürt var mı?
DÖNEMİN Başbakanı Turgut Özal 1989'da bana "Avrupa'ya gidiyorum Sabri Paşa. Bana, 'Türkiye'de Kürt var mı, yok mu?' diye sorarlarsa ne diyeyim?" dedi. Türkiye 1989'da bu haldeydi, işin tehlikeli tarafı PKK'nın halkı kazanmaya başlamasıydı. Devlete güven yitirilirse her şey bitebilirdi.

KÜRTÇE TV İSTEDİ
Cumhurbaşkanı Özal, hükümetin "Demokratikleşme Paketi"ndeki yargı reformu yasasını veto ederken, Özal'ın Kürtçe televizyon yayını önerisine Başbakan Demirel karşı çıktı. Sonradan anladım ki, Özal Kürtçe yayın taraftarıymış.

1990 başlarında ABD'nin Kürtçe yayın yapacağı haberi üzerine bu yayınların dinlenmemesi için TRT yetkilileri ile bazı önlemler almıştım. Bunu ona anlattığımda memnun olacak ve 'çok iyi yapmışsın' diyecek diye beklemiştim. Acı bir tebessümle hiçbir şey söylememişti. Sonra Kürtçe yayın tartışması başlayınca, Özal'ın niye suskun davrandığını anlamıştım.

44 yıla parlak bir kariyer sığdırdı
1928'de Foça'da doğan Yirmibeşoğlu, 1948'de Harp Okulu'ndan, 1957'de de Kara Harp Akademisi'nden mezun oldu. Mesleği boyunca, en önemli üst düzey karargah ve komutanlık görevlerinde bulundu. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki görevinin yanı sıra, Ordu Komutanlığı da yaptı.

NATO Güneydoğu (İzmir), NATO Güney (İtalya) ve NATO Başkomutanlık (Belçika) karargahlarında çalıştı. Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı, Genelkurmay Harekat Başkanı olarak üst düzey görevlerin de de bulundu. Son görevi MGK Genel Sekreterliği'nden sonra kadrosuzluk nedeniyle 1990 yılında emekli oldu.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır