Size bir haberden bahsedeceğim.
Hazine'nin ve DPT'nin uzmanları, hükümete bir proje sunmuşlar. Diyorlar ki; İhracaatı teşvik için Belediye gelirlerini %85 oranında kısalım ve bu parayı Eximbank'a aktaralım. Toplam üç buçuk katrilyon civarında bir para bu.

Mevcut ekonomik önlemler sürecinde, işin siyasi boyutu da hesaba katıldığında, hükümetin böyle bir uygulamaya yönelmesi beklenebilir.

O zaman yeni yönetim modelleri aramak, can çekişen hastaya aerobik yaptırmaya kalkmaktan başka ne anlama gelir? Böyle bir durumda değil yatırım, personel maaşlarını ödemek bile belediyeler için kâbusa döner.

İkinci nokta da şu: Hantal merkezi yapı, artık en büyük sorun görünüyor. Bütün ileri ülkeler, kent yönetimleri için bir "Yerel Demokrasi" kavramından bahsediyor. "Yerinden Yönetim" modelini uyguluyor. Oysa bizde sorunları içinden çıkılmaz hale getirdikten sonra çözmek amacıyla "Daha da Merkezi" uygulamalara gidiliyor.

Ayrıca Sayın Tantan'ın kişisel bir girişimi olarak algılanan bu niyet, bildiğimiz kadarıyla bir hükümet iradesinden kaynaklanmıyor.

Son elli yıllık tarihimizde, devletçiliğin demir yumruğu görünen bu hükümet, böylesine "yerel" sözü geçen kavramlara asla sıcak bakmaz kanısındayım. Gene de "iyi sözler" ve "yüksek özlemler" ifade edecek bir platform olarak "hayırlı olsun" deriz.