Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ümit Özerol, şu görüşte:
"1950'lerde başlayan kitlesel göçler İstanbul'u sosyal ve fiziksel sorunlar yumağı haline getirdi. Tarihi ve sosyal doku yara aldı. Ama artık Büyük Dönüşüm Projeleri bu olumsuzlukları tamamen tersine çevirebilecek. UNESCO, merkezi hükümet ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla yapılacak çalışma, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına isabet eden 2023'te İstanbul'u, tarihi ve doğal mirasın yüceltilmesi açısından Avrupa performasının ötelerine taşıyacak."
DOĞMA büyüme İstanbullu ünlü tarihçi, mimar ve şehirci Stefanos Yerasimos ise şöyle düşünüyor:
"UNESCO uzmanı olarak İstanbul'a gittim. İstanbul'un, Belediye Meclisi tarafından onaylanmış bir koruma planını gösteremediler. Çünkü yoktu. Bundan sonra da yapılması pek mümkün değil. Çünkü İstanbul'un büyüme sistemi ve ritmi planlamayı mümkün kılmıyor. Bunun mekanizması alttan gelen bir mekanizmadır. Yukarıdan müdahale edemezsiniz."
YERASİMOS İstanbul'da Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii gibi tek tek yapıların "anıtsal düzeyde" korunmaya çalışılmasının ötesinde bir şey yapılamayacağı, ortada "yaygın koruma ve canlandırma çalışması"na konu olacak materyalin kalmadığı düşüncesinde.
BİZCE de duruma biraz daha "tevazu" ile bakılmalı. "Eldeki malzeme"yi abartan, ayağı yere basmayan, bir çalışma yapılırsa, sonuç fazla verimli olmayabilir.